Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

'Türkiye'de laiklik modeli aşırı'

Türkiye'yi ziyaret eden İngiliz 'İslam heyeti' başkanı Qureshi, 'İlk kez böylesi bir laiklik anlayışıyla karşılaştım ve bence bu model aşırılıklar barındırıyor' dedi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-11-19 12:26:00

'Türkiye'de laiklik modeli aşırı'

Türkiye'yi ziyaret eden İngiliz 'İslam heyeti' başkanı Qureshi, 'İlk kez böylesi bir laiklik anlayışıyla karşılaştım ve bence bu model aşırılıklar barındırıyor. İnsanların ne giymek istiyorlarsa onu giymeye hakkı olduğunu, ve mollalar ya da Anayasa değil de insanların karar vermesi gerektiği konusunda tartışmalar yaptık' dedi.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de yoğun temaslarda bulunan, İngiliz 'İslam heyeti' başkanı, 'İlk kez böylesi bir laiklik anlayışıyla karşılaştım ve bence bu model aşırılıklar barındırıyor' görüşünü dile getirdi.

Qureshi, Türkiye'deki görüşmeler sırasında 'İnsanların ne giymek istiyorlarsa, onu giymeye hakkı olduğunu, ve mollalar ya da Anayasa değil de, insanların karar vermesi gerektiği konusunda tartışmalar yaptık' dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın, Britanya İslamını Yansıtma adlı projesi kapsamında, Türkiye'yi ziyaret eden heyet üyeleri, izlenimlerini Londra'da gazetecilerle paylaştı.

İngiliz yayın kurumu BBC'ye göre, İstanbul, Ankara ve Gaziantep'de temaslarda bulunan heyet üyeleri, 'Türkiye'deki laiklik modeli aşırılıklar barındırıyor, bir yanda İran'dakine benzer olarak kadınların başının zorla örtülme tehlikesi, diğer yanda ise başörtüsünü yasaklayan bir anayasa var' dedi.

Daha önce Mısır, Pakistan, Afganistan ve İran gibi ülkelere ziyaretlerde bulunan heyete başkanlık eden, İngiltere İslam Toplumu Başkanı Zahoor Qureshi, Türkiye'yi ve Türkiye'nin laiklik anlayışını nasıl değerlendirdiği sorulması üzerine şunları söyledi:
'İlk kez böylesi bir laiklik anlayışıyla karşılaştım ve bence bu model aşırılıklar barındırıyor. Ziyaretimiz boyunca birçok kişiyle görüştük, ve bu kişiler bize, İran'daki mollaların İslamına benzer bir İslam anlayışının da mevcut olduğunu ve ileride bir zaman, bu mollaların kadınları başörtüsü takmaya zorlayabileceklerini, bundan korktuklarını söyledi.

İstanbul, Ankara ve Gaziantep'de temaslarda bulunan heyet, 'Türkiye'deki laiklik modeli aşırılıklar barındırıyor, bir yanda İran'dakine benzer olarak kadınların başının zorla örtülme tehlikesi, diğer yanda ise başörtüsünü yasaklayan bir anayasa var' diyor.

Heyetin başkanı Zahoor Qureshi aynı zamanda İngiltere İslam Toplumu adlı kuruluşun da yöneticisi.

Daha önce Mısır, Pakistan, Afganistan ve İran gibi ülkelere ziyaretlerde bulunan heyetin Türkiye'yi ve Türkiye'nin laiklik anlayışını nasıl değerlendirdiği sorusuna Zahoor Qureshi şu yanıtı veriyor:

''İlk kez böylesi bir laiklik anlayışıyla karşılaştım ve bence bu model aşırılıklar barındırıyor. Ziyaretimiz boyunca birçok kişiyle görüştük, ve bu kişiler bize, İran'daki mollaların İslamına benzer bir İslam anlayışının da mevcut olduğunu ve ileride bir zaman, bu mollaların kadınları başörtüsü takmaya zorlayabileceklerini, bundan korktuklarını söyledi.

Ancak, öte yandan, Türkiye'deki mahkemeler de neredeyse aynı düzeyde olmak üzere, bunun tam tersini yapıyor ve kadınların başörtüsü takmalarını yasaklıyorlar.

Bence bu ikisi arasında çok az farklılık var. Bunlar üzerine konuştuk ve insanların ne giymek istiyorlarsa onu giymeye hakkı olduğunu, ve mollalar ya da Anayasa değil de insanların karar vermesi gerektiği konusunda tartışmalar yaptık.''

Heyetin bir başka üyesi olan Aftab Malik, Birmingham Üniversitesi'nde görevli bir akademisyen ve İslam dünyası konusunda Birleşmiş Milletler dahil birçok kurum ve örgüte danışmanlık yapıyor.

Türkiye'de din özgürlüğü, İslamlaşma ve türban tartışmasına ilişkin Aftab Malik'in görüşleri ise şöyle.

''Dini özgürlükler meselesi ve başörtüsü tartışması karşılaştığımız insanlar arasında özellikle gazetecilerin bize ilk sorusuydu.

Ve benim için bu ilginç bir durumdu, çünkü İngiltere'de yaşayan biri olarak başörtüsüyle ilgili birşey tartıştığımı pek hatırlamıyorum.

Türkiye'de ise insanlar daha çok kadın başörtüsü takarsa Türkiye İran olacak diye düşünüyor.'

Aftab Malik, bu korkuyu yerinde bir korku olarak görüp görmediği sorusuna ise şu yanıtı veriyor:

''Bence bu korkuya besleyen iki temel nokta var. Birincisi, tarih. İnsanlar Osmanlı dönemine, halifeliğe geri dönmek istemiyor. Ve ikinci neden de, komşu ülke İran'da yaşanan süreç. Böylesi bir sürecin Türkiye'de de yaşanmasından çok korkuluyor.

İronik olan bir nokta, konuştuğumuz laikler ve dindarların başka başka nedenlerden dolayı Avrupa Birliği'ne girmek istiyor olmaları.

Dindarlar, AB'de dini özgürlüklerin daha genişleyeceğini düşünüyor, laikler ise AB üyeliğinin dinin etkisini zayıflatacağına inanıyor.''

Heyet, Türkiye'ye gitme amacının İngiltere'deki İslam anlayışını ve İngiltere'nin İslama yaklaşımını aktarmanın yanısıra, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklek olduğunu da söylüyor.

Ancak, İngiltere İslamını Yayma projesi, İngiltere Dışişleri Bakanlığı sayfasında terörle mücadele başlığı altında listeleniyor.

Müslüman heyetin başkanı Zahoor Qureshi, Türkiye ve diğer ülkelere ziyaretlerinin bununla bir ilgisi olmadığını söyledi:

''Heyetimiz İngiltere İslamını yansıtma inisiyatifi altında gitti Türkiye'ye, ve bunu destekleyen de İngiltere Dışişleri Bakanlığı. Bu inisiyatifle, müslümanlar olarak bizim İngiltere'de yaşadığımız deneyimleri aktarmamız hedefleniyor.

Bence bunun nedenleri de var. Çünkü dünyanın başka bölgelerindeki müslümanlar bizim İngiltere'de büyük baskı altında olduğumuzu düşünüyorlar ve biz de bunun böyle olmadığını aktarıyoruz.''

BBCTurkish

 

Haber Ara