Özellikle salı günü hava tüm bölgelerde yağışlı ve daha soğuk olacak.
Kış mevsimiyle gelen bulaşıcı hastalıklara karşı korunmanın önemini belirten uzmanlar, özellikle mevsim değişikliklerinde soğuk algınlığının görülme riskinin arttığını dile getiriyor.
Soğuk algınlığının çeşitli virüslerin yol açtığı ve üst solunum yollarında bazı yakınmalarla seyreden hafif seyirli bir hastalık olduğunu kaydeden uzmanlar, özellikle mevsimlerin değiştiği aylarda ani ısı değişiklikleri nedeniyle soğuk algınlığı görülme sıklığı arttığına dikkat çekiyor. Kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirme, güneş ışınlarından daha az yararlanma ile kötü havalandırma koşulları, enfeksiyonun gelişmesini ve yayılmasını hızlandırıyor. Halsizlik, hafif baş ağrısı, hafif bir ateş, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma, üst solunum yollarında yanma hissi ile burun akması soğuk algınlığının en önemli belirtilerini oluşturuyor.
Soğuk algınlığı en fazla bir hafta on gün içinde tedavi edilmesine gerek duyulmadan kendiliğinden geçiyor. Ancak hastalık; sinüzit, ortakulak iltihabı ve zatürree gibi komplikasyonlara neden olursa hastanın iyileşmesi zorlaşıyor ve tedavi süresi de uzuyor. Soğuk algınlığında antibiyotik tedavisine gerek duyulmuyor. Hastalıkta belirtilere yönelik tedavi uygulanıyor. Baş ağrısı, kırıklık ve ateş için parasetamollü ilaçlar kullanılabiliyor. Burnu tuzlu suyla yıkamak, burun tıkanıklığını giderici spreyler ya da burun damlaları etkili oluyor. İstirahat edilmesi ve stresten uzak durulması, vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım ediyor.
Bursa Özel Bahar Hastanesi'nden İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Mehmet Ali Çelebi, nezleden korunmak için toplu yaşanan kapalı ortamlardan uzak durulmasını tavsiye ediyor. Uzman Dr. Çelebi; 'Hasta kişilerle yakın temasa geçmeyin. Virüsler bulaştıkları yerlerde canlı kalabiliyorlar. Bu nedenle özel eşyanızı soğuk algınlığına yakalanan kişilerle kullanmamaya özen gösterin. Ellerinizi sık sık sabunla yıkayın. Gripten korunmak için hasta kişilerle yakın temaslardan kaçının. Kalem, kitap ve bardak gibi özel eşyalarınızı hasta kişilerle kullanmayın. El temizliğine özen gösterin. Elinizi göz ve burnunuzla temas ettirmeyin. Özellikle kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden mümkün olduğunca uzak durun. Mevsime uygun giyinmeye özen gösterin. Grip aşısını yaptırmayı ihmal etmeyin' dedi.
Mevsim değişikliklerinde bronşitin de sık görüldüğünü anlatan Uzm. Dr. Çelebi, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonunun ardından gelişen bronşitin, bronşların iltihaplanması sonucu ortaya çıktığını söyledi. Mehmet Ali Çelebi şöyle devam etti: 'Virüs, solunum yoluyla ya da hasta kişiyle el sıkışma gibi yakın temasla bulaşıyor. Soğuk algınlığı ve grip geçiren kişiler, uzun süre kapalı ortamlarda kalanlar ve havalandırması olmayan yerlerde çalışanlar risk grubunu oluşturuyorlar. Ayrıca beden dirençleri daha düşük olduğu için sigara içen kişiler de daha kolay bronşit oluyorlar ve tedaviye daha zor yanıt veriyorlar. Kuru öksürük bronşitin tipik belirtisini oluşturuyor. Özellikle geceleri yoğunlaşan öksürük bazen günlerce sürebiliyor. Bronş içinde yerleşmiş bulunan hücreler yeterli sıvı alınıp ıslatılmadığı takdirde balgam gelişiyor. Her bronşitin tedavisinde antibiyotik kullanılmasına gerek duyulmuyor. Öksürük yakınmasına karşı öksürük kesici ilaçlar veriliyor. Ancak balgamla seyreden bronşitte genellikle antibiyotikten yararlanılıyor. Yüksek ateş ve ağrısı olan hastalarda tedaviye ağrı kesici ekleniyor. Akut bronşit tedavisi ortalama 10 gün sürüyor.