Haber Merkezi/ TIMETURK
Bu hafta sonu İstanbul'da iki tane çok güzel Sempozyum gerçekleştirildi. Sezai Karakoç Sempozyumu ile MAZLUM-DER'in düzenlediği 'Dini ve Etnik Ayrımcılık' Sempozyumu...
'Şair ve Düşünür Sezai Karakoç' sempozyumu gibi Dini ve Etnik Ayrımcılık Sempozyumu da İstanbullulardan büyük ilgi gördü..
2008 yılını dini ve etnik ayrımcılıkla mücadele yılı ilan eden MAZLUMDER yıl boyunca Türkiye?de dini ve etnik ayrımcılık sorunlarına dair 50 farklı grupla görüşmeler gerçekleştirildi ve ulusal ve uluslar arası mevzuat taraması yapıldı.
Bu çalışmalarda elde edilen veriler ışığında hazırlanan ?Türkiye?de Dini ve Etnik Ayrımcılık Raporu? İstanbul?da 15-16 Kasım tarihlerinde çalışmalara deneyimleri ile katkıda bulunan etnik ve dini grupların ve akademisyenlerin katılımları ile düzenlenen Sempozyumda tartışıldı.
Prof.Dr. Baskın ORAN, Dr. Levent KORKUT ve Yılmaz ENSAROĞLU tarafından dünyada ve Türkiye?de ayrımcılık konusunda genel değerlendirmeleri ile başlayan Sempozyumun ilk gün oturumlarında hazırlanan raporun etnik ayrımcılık bölümü, ikinci gün oturumlarında ise dini ayrımcılık bölümü sunuldu. Konu ile ilgili uzman ve akademisyenler ise etnik ve dini ayrımcılığın hukuki, siyasal, felsefi, sosyolojik ve ekonomik boyutları konusunda sunuşlar gerçekleştirdiler.
FARKLI KİMLİKLERİN TANIKLIKLARI DİNLENDİ
Ayrıca; oturumlarda raporun hazırlık aşamasında görüşülen gruplardan Kürt, Laz, Çerkes, Alevi, Bahai, Süryani, Protestan, Sünni ve Ermeni temsilcilerin tanıklıkları paylaşıldı.
Görevinden alınan Sur Belediye başkanı ve Göç-Der temsilcisi çocukluktan ölüme kadar pek çok Kürdün aşağılandığı, kimliklerinin yok sayıldığını kendi yaşamlarından örneklerle anlattılar. Tanıklıklar bölümünde Süryaniler'in unutulan sürgünleri, Çerkesler'in Çerkes Ethem figürü öne çıkarılarak sürekli hainlikle itham edilmeleri, Aleviler'in toplumda ötekileştirimeleri ve resmi ideolojinin bekçisiymiş gibi bir yanılsamaya mahkum edimeye çalışlamaları kişisel anılarla ve örneklerle anlatıldı.
Bahai ve Protestan temsilciler misyonerliğin suç olmadığını, Müslümanlar tarafından baskı altına alındıklarını, ibadethane açma ve dinlerini yayma konusunda ciddi zorluklarla karşılaştıklarını iddia ettiler.
Toplantıda geçmişte yaşanan sorunlar ve günümüze yansımalarının yanı sıra çözüm önerileri de ele alınarak tartışıldı.
MAZLUMDER PROGRAMINDA BAHAİ- İSLAMCI- KÜRT STANDLARI
Sempozyumda ayrıca Mazlumder'in basın-yayın standı ve Türkiye Bahaileri Mahfili, Vahdet Vakfı ve Göç-Der'in standları açıldı. Bahailer'in ziyaretçilere ücretsiz broşür ve kitap dağıttıkları gözlemlendi.
Ülkemizin Avrupa Birliği süreci ile daha yoğun gündeme gelen ayrımcılık konusunda MAZLUMDER öncü bir çalışma gerçekleştirerek ilerde kamu ve sivil sektörler tarafından ileride bu alanda yapılacak çalışmalara güçlü bir zemin oluşturdu.
Katılımcılar ve özellikle ilgili etnik ve dini gruplar tarafından takdirle karşılanan ?Türkiye?de Dini ve Etnik Ayrımcılık Raporu? kitaplaştırılarak İnsan Hakları Haftası Etkinlikleri çerçevesinde 20 Aralık 2008 Cumartesi günü düzenlenecek bir toplantı ile kamuoyuna sunulacaktır. Rapor, ayrıca gerekli düzenlemelerin yapılması ve ayrımcılığa yol açan uygulamaların önlenmesi talebi ile Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Başbakanlığa iletilecek.
MAZLUM-DER Başkanı ve aynı zamanda TİMETÜRK yazarı Ö.Faruk Gergerlioğlu