Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Dindar Kadınlar' Vakit'e cevap verdi

Vakit yazarı Serdar Arseven'in, Dindar kadınlar Platformu'nu hedef alan yazısına platform yetkililerinden cevap geldi. İşte platformdan TIMETURK?e yapılan açıklama...

17 Yıl Önce Güncellendi

2008-11-15 10:24:00

'Dindar Kadınlar' Vakit'e cevap verdi

 Bülent Şahin Erdeğer/TIMETURK

Vakit yazarı Serdar Arseven'in, Dindar kadınlar Platformu'nu hedef alan yazısına platform yetkililerinden cevap geldi.

Dindar Kadınlar Platformunun Vakit'i eleştiren basın açıklamasının ardından Vakit gazetesi yazarı Sedar Arseven, platformda yetkililerine yönelik bir yazı kaleme aldı. ?Tepkici?leri uyarıyorum: ?Lût Kavmi ile işbirliğine son verin!..? başlıklı yazıda, ?Malum iddiaların? ortaya atıldığı günden itibaren üzerine düşeni eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş bulunan VAKİT gazetesine ?tepki? için ?aşırı solcuları da? aralarına alarak bir araya gelen ?dostlarımız? ?sapıklığa? destek veriyor olabilirler mi?.. ?Cinsel sapık?larla işbirliği yapıyor olabilirler mi?..  .... Lût kavmi? ile ?aynı çatı altında? bulunmayın!..Şöyle bir etrafınıza-alt tarafınıza bakacak olursanız, Ne demek istediğimizi ?anlayacaksınız?!!! Benden size; ?Bugün saat 17.00'a kadar? müsaade!.. Bu zaman dilimi içinde, ?biçimsiz ilişkiye? son verdiğinizi ilan edin, lütfen!...' ibarelerine yer verildi.

Arseven bugün yayınlanan makalesinde ise  ?Bilmem ki; ?Şimdi onun ismini atarsak, kartel gazetelerinin, din düşmanlarının tepkisini çekeriz. ?Cinsel ayrımcılık?la (!) suçlanırız? korkusu mudur böyle davranmalarına sebep olan!? ifadelerine yer verdi.

Platform yetkilileri, Arseven'in makaleleriyle ilgili TIMETURK?e konuştu. İşte süre veren Arseven'e cevaplar:

Vakit'i eleştiren web sayfamızı internet üzerinden imzaya açtık. Metnimizi imzalayanların dinsel, siyasal ya da cinsel kimliklerini araştırmıyoruz. Vicdani açıdan aynı kaygıyı paylaşan kişiler imza veriyorlar. Bir konuda aynı şeyi düşünüyor olmak o kişinin tüm kimliğni benimsemek anlamına gelmiyor.  O kişinin bizim katılmadığımız yönleriyle ?işbirliği? içinde olmak anlamına hiç gelmiyor. Bunu Arseven bizden iyi biliyor. Öyle olsaydı Sayın Arseven Nazlı Ilıcak?ın Tercüman?ına transfer olmuştu. Ne diyeceğiz? Arseven liberal mi oldu? Ilıcak?ın işbirlikçisi mi oldu? Arseven?in mantığından hareketle devam edelim. Örneğin Üzmez?le ilişkileri olmadığını söyleyen Arseven yazarlarının Turancı ve Atatürkçü fikirleriyle işbirliği içinde mi? Amerikayla işbirliğini savunabilen kimi Vakit yazarlarıyla ?işbirliği? içinde mi?  Üzmez?in ifadesiyle O da Üzmez?in dostu Perinçek?le dost mu? Sayın Arseven?in Lut kavmi işbirlikçiliği ifadesi sadece polemikten ibaret diyen platform'dan görüş aldık:

Dindar Kadınlar Platformu kurucularından Hilal Kaplan: Polemikle prim yapmaya çalışılıyor

TIMETURK - Sayın Kaplan Arseven'in iddia ettiği gibi Lut Kavminin işbirlikçisi misiniz?Metnin altında imzası olan herkes platformu temsil ediyor mu?

Arseven'in tehditkar yazısı Vakit?in zihniyetini ortaya çıkartıyor. Vakit kendisi gibi düşünmeyenleri tehdit ederek sindirmeye çalışıyor. Oysa bizim çağrımız gayet netti. Çağrımızı yineliyorum: Vakit Üzmez ile tüm ilişkilerini kesmelidir. Yani çıkıp TV'de konuşmalar yaptığında onu savunan bir dil geliştirmemelidir.

 

 

Serdar Arseven?in dünkü yazısı aslında ?bir dost? imzasıyla yazılan şantaj mektuplarını andırıyordu. Açıkçası ?Hürriyet?ten para aldılar? iftirasından sonra 'daha zavallıca ne yapabilirlerdi' diye düşünsem bile aklıma bu kadarı gelmezdi. Kamuya açık bir imza metnine arzu eden herkes ismiyle iştirak eder. Kaldı ki metni ne amaçlarla imzaya açtığımız açıkça yazılı iken Okşan ? isimli imzacı beyan ettiğimiz sebeplerden çok farklı sebeplerle imzaladığını söylemiş. Bu bile kendisinin bizim metne verdiği desteğini hükümsüzleştirmesine yeter zaten. Ayrıca metne imza atanlar arasında sosyalistler, feministler yada liberaller var diye biz tüm bu dünya görüşleriyle hemfikiriz mi demektir? Üstelik bizi ?aşırı solcularla?- ne demekse- işbirliği içinde olmakla da eleştiren Arseven, Vakit yazarlarından Abdurrahman Dilipak?ın, kendisine eşcinsellik hakkındaki görüşlerini sorsak mevcut insan hakları söyleminin dışında konuşacağını sanmadığım Şanar Yurdatapan ile Kırmızı-Yeşil beraberliği hakkında ne düşünüyor merak ediyorum. Tabii ki burada Şanar Bey ve Abdurrahman Bey?in ortak duruşu ile alakalı benim herhangi bir sorunum yok ama bazı Vakit yazarlarının dar bakış açısı içinden bu nasıl okunuyor sormak isterim.

Ayrıca mezkur yazıda, haksız yere suç isnad edilip sonrasında da beraat eden ve üstelik başörtüsü yasağına karşıtlığını ?kendi mahallesi?nden gelecek tepkilere aldırmadan her fırsatta dile getirecek kadar cesur bir kadını sanki hala suçluluk iması varmışçasına yazması da oldukça esefle karşıladığım bir durumdur. Hülasa, Müslüman elinden ve dilinden emin olunandır ama artık bu metne imza vermiş Müslümanların nezrinde Vakit?in herhangi bir hususta emin sıfatını hak etmediği ayan beyan ortaya çıkmıştır. Kendilerine geçmiş olsun diyorum.'

Hırçınlıkları da en çok bu yüzden sanırım. Fakat ne yazık ki halen bir Müslüman temsili yürütmekteler. Bari keşke bundan vazgeçseler de savaş boyalarını sürünüp bir Müslüman?dan beklenmeyecek iftira, dedikodu, karalama, ırkçılık gibi özelliklerini başka mecralarda sürdürseler..

Cevap hakkımıza saygı gösterdiğiniz için TIMETURK'e teşekkür ediyorum...

 TİMETURK?e konuşan Mualla Kavuncu ise Arseven?e şöyle cevap verdi:

'O metni yazdık vicdan sahibi olan herkesten gelen imzaları aldık.  Bizim tek gündemimiz Hüseyin Üzmez ve yaptıkları değil elbet. Şu anda başka gündemlerle ilgileniyoruz ancak imzaya açtığımız metni yeni imzalar geldiği için kapatamıyoruz. Peki bu durumu ısrarla gündemde tutan kim? Trajı düşen ve itibar kaybına uğrayan Vakit Gazetesi. Onlar konuyu ısıtıp gündem olmak istiyorlar. Onlar konuyu gündemde tuttuğu müddetçe metnimiz duyarlı insanların imzasına açık olacak.

Eşcinseller, Sosyalistler, azınlıklar... Bu insanlar bizim muhatap olduğumuz kişiler. Eğer kimliğinize güveniyorsanız o kişilerle diyaloğa geçer, kendi bildiğiniz doğruları da onlara aktarma imkanını sağlarsınız. Bu onların kimliklerini, kimi düşüncelerini onaylayacağınız/meşru göreceğiniz anlamına gelmiyor. Benden olmayanı dinlemem, peşinen onu mahkum ederim anlayışı Din'den kaynaklanmıyor.'   

Vakit Gazetesi yazarı Sibel Eraslan, dün konuyla ilgili bir makale kaleme almıştı. Makalesinde şu ifadelere yer vermişti:

 ?İsmini bile bilmediğimiz bir kız çocuğu var elimizde: B.Ç... Onun psikolojik bir travma geçirip geçirmediğini ciddi ciddi konuşuyoruz. Allah aşkına tüm ülkeyi B.Ç?ye çevirmedi mi bu tartışma? Hangimize psikolojik travma yaşatmadı? Ha B.Ç... Ha T.C...

Suç, ?karşı mahalleye? ait olunca yükümüz daha mı az olur? Suç şayet suç ise, olduğu yerde ve yol açtığı tüm yaralarla yaşamaya devam etmez mi? Küçük kızlar daha az taciz olur, küçük çocuklar daha az dayak yer, annelerin gırtlağı kesilirken daha az acır ve darbeler bizden çıktığında daha mı az karartır hayatı? Bu insanlar aramıza uzaydan ışınlanmadı. Bu suçlar Çin?de işlenmedi, mağduriyetler Kutuplarda yaşanmıyor. Suça da en az mağduriyetler kadar yakınız. Hepimiz.?

Vakit yazarıdan Arseven'e Sivil toplum 'izahı' 

 Sibel Eraslan bugün (15 Kasım) yayınlanan 'Yeni dünya ilişkileri...' başlıklı makalesinde ise Arseven'in sert çıkışına satıraralarında cevap veriyordu: 'Sivil toplum çatılarındaki rengarenk görüntü, hiç de hesap etmediğimiz yeni buluşmaları getiriyor derken, bunun bir bedeli de oluyor elbette. Farklı politik ve inanç tarzında olan insanlarla, belki de hiç mi hiç kabul edemeyeceğiniz dünya görüşleriyle karşılaşıyorsunuz. Ama neticede aynı gezegendeyiz hepimiz de. Aynı hava kirliliğinin aynı küresel ısınmanın mağduruyuz hepimiz. Bu arada en yakınınıza kör kılabiliyor bu genleşmiş yeni ilişkiler haritası sizi...'

İLGİLİ LİNKLER... 

İslami camia 'Üzmez sınavı'nda...

'Vakit, başını ellerinin arasına alma vakti'

Gerçek Hayat'tan yozlaşmaya anlamlı mesaj

Hüseyin Üzmez İslami kesimi böldü

Vicdanlar kabul etmedi...

Şevket Eygi'den Hüseyin Üzmez yorumu

 

 

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara