Özgür-Der: Demokrasi oyunu bitti

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi İnsan Hakları Komisyonu, hak ihlallerine ilişkin aylık raporunda yaşam hakkının sürekli ihlal edildiğini belirterek devletin demokrasi oyununun sona erdiğini kaydetti.

Özgür-Der Ekim ayı hak ihlalleri raporunda Cumhuriyet?in 85?inci yılında geriye çeteler, yolsuzluklar, yoksulluk, faili meçhuller, Kürt sorunu, başörtüsü sorunu, işkence gibi koca bir enkaz bıraktığını vurguladı.

13 Haziran 2007'de onaylanan Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la polise getirilen olağanüstü yetkilere dikkat çekilen raporda, bu olağanüstü yetkilerin ?acı meyvelerini? bu ay da vermeye devam ettiği kaydedildi. Özgür-Der, ?Polis yine, istediğini durdurdu, istediğine kimlik sordu, istediğini ?Dur İhtarı?na uymadı diye katletti? dedi.

İşkence ve kötü muamele vakalarının da devam ettiğini belirten Özgür-Der, hukuki olarak bu konuda bazı adımlar atılmasına rağmen ?işkenceye sıfır tolerans? söylemine ve hukuki reformlara karşılık uygulamada işkencenin devam ettiğini iade etti. Raporda, ?Gün geçmiyor ki yeni bir işkence iddiası gündeme gelmesin. Karakoldan sokağa her alanda işkence artarak devam ediyor. Engin Ceber olayı ile devletin ilk defa özür dilemek zorunda kalması işkencenin artık gizlenemez boyutlara ulaştığının göstergesi? denildi.

YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ARTTI

Yaşam hakkı ihlallerinde artış yaşandığının vurgulandığı raporda, ?Yaşam hakkı insanın en temel hakkıdır. Devletlere düşen bu hakkı güvence altına almak ve korumaktır. Türkiye?de maalesef devlet insan için değil, insan devlet için vardır. Bundan dolayı yaşam hakkı devleti koruma ve kollama uğruna sürekli ihlal edilmektedir? ifadeleri kullanıldı.

?Yaşam hakkı ihlalinde son dönemlerde gözle görülür bir artış var? denilen rapora göre kolluk güçleri Ekim ayında 4 kişinin ölümüne yol açtı. Raporda Doğubayazıt?ta gösteriler sırasında Ahmet Özkan?ın kalbinden vurularak öldürülmesi, Cizre?de yine gösteriler sırasında Gülsüm Kasır?ın balkondayken panzerden açılan ateş sonucu karnından aldığı kurşunla hayatını yitirmesi, İstanbul Bağcılar?da polisten kaçarken düşüp yaralandıktan 10 saat sonra ailesine teslim edilen Ahmet Laçin?in bir süre sonra komaya girmesi ve hayatını kaybetmesi, son olarak Antalya?da Çağdaş Gemik?in güpegündüz mobileti ile seyir halindeyken polis tarafından katledilmesi olayları hatırlatıldı.

GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ELİ KOLU BAĞLI DEĞİL

Raporda şu değerlendirmeler yer aldı: ?Ekim ayında yargısız infaz veya dur ihtarına uymama, rasgele ateş açma, gözaltında veya cezaevlerinde işkence sonucu meydana gelen ölümlere ilişkin veriler geçmiş yıllar ile karşılaştırıldığında, mevcut yasa ve düzenlemelerin iddia edildiği gibi ?güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlamadığı? tam tersine kolluğa sınırlandırılması gereken haksız geniş yetkiler sağladığı görülecektir.?

İşkence vakalarına da dikkat çekilen raporda, ?İşkence yapmak hele bir insanı işkence ile öldürmek tam anlamıyla bir insanlık suçu. Ancak bu insanlık suçu Türkiye?de vakayı adiyeden oldu? diye belirtildi. Ceber?in ölümü ve arkadaşlarının iddialarının işkence ve kötü muamelenin yakıcı bir şekilde devam ettiğini gösterdiğine işaret edilen raporda, ?İşkenceye neden olan zihniyet ve sebepler ortada durdukça, işkence yapanlar işledikleri bu insanlık suçunun cezasını çekmedikçe devletin özrü sembolik bir anlam taşımanın ötesine geçmeyecektir? eleştirisi yapıldı.

Devletin demokrasi oyununun bittiğinin belirtildiği Özgür-Der raporunda Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği başörtüsü düzenlemesine de yer verildi. Raporda şu ifadeler yer aldı: ?Mahkemenin gerekçeli kararı ve öne sürdüğü ideolojik gerekçeler, laik Kemalist ulus devletin despotik karakterinin koordinatlarını ortaya koyması açısından önem taşımakta. Bu kararla yıllardır halkı demokrasi oyunuyla aldatan egemenlerin foyası ortaya çıkmış, demokrasi denen tarihin en büyük aldatmacası deşifre edilmiştir. Bir din kadar kutsanan ve haddi zatında despotik Kemalizm dinini maskeleme misyonu taşıyan demokrasinin o janjanlı retorik ambalajı yırtılmış, ezilen toplumların kurtuluşu için bir umut olamayacağı iyice anlaşılmıştır.?