DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Erdoğan?ın cevaplaması için TBMM Başkanlığı?na verdiği soru önergesinde, Öcalan?a yönelik ihlallerin tamamen siyasi, fiili ve keyfi uygulamalar olduğunu ileri sürdü.
Tuğluk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Anayasa?nın 98 ve İç Tüzüğün 96. Maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını için verdiği önergesinde, ?İlgili ve ilgisiz herkesin hakkında bir fikre sahip olduğu, her sözü ve kendisi hakkında her sözün önemsendiği, ismi etrafında farklı duyarlılık ve hassasiyetlerin en yoğun haliyle yaşandığı, bilimsel tezlere konu olmak kadar küresel düzeyde siyaset stratejileri ve planlamaların merkezine alınan; objektif analiz ve değerlendirme kapasitesine sahip her kişi ve kurum tarafından Kürt siyasetindeki rolü, misyonu ve önemi kabul edilen, giderek bir kişi olmaktan öte toplumsal bir kimlik, simge ve bir olgu olarak değerlendirilen ve algılanan Abdullah Öcalan?ın tutulduğu İmralı cezaevinin özel statüden çıkarılarak ulusal ve evrensel hukuk normlarıyla yeniden düzenlenmesi gerekmektedir? dedi.
1999 16 Şubat?ından bu yana İmralı tek kişilik Kapalı Cezaevinde ağır tecrit koşullarında tutulan Öcalan?a yönelik uygulamaların, ?ulusal ve uluslar arası hukuk normlarının ihlali olmanın da ötesinde tamamen siyasi, fiili, keyfi ve cezalandırmaya dönük uygulamalar olarak her açıdan ciddi bir boyuta? vardırıldığını belirten Tuğluk, İmralı üzerinde Adalet Bakanlığı?nın hiçbir denetimi olmadığını ifade etti.
Tuğluk bu durumu şöyle belirtti: ?A.Öcalan?ın İmralı Cezaevi?ne getirilişinin ardından 27 Şubat 1999 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Milli Savunma Bakanlığı?nın tebliği gereğince, İmralı Adası ve çevresinde 2.Derece kara, deniz ve hava askeri yasak bölge olarak ilan edilmiştir. Ardından Anayasa ve yasaya aykırı olarak İmralı Cezaevi?ne ilişkin tüm işlemlerde yetkiler Adalet Bakanlığı?ndan alınarak Kriz Yönetim Merkezi adına Mudanya İskelesi Kriz İrtibat Bürosuna bırakılmıştır. Bu Büro, yetkilerini Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği?ne (9 Ocak 1997 tarih ve 22872 sayı ile Resmi Gazete?de yayınlanan) dayandırmış ve bu yönetmeliğe dayanılarak İmralı Cezaevi?nin yönetimi Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi?ne verilmiştir.
Dolayısıyla ulusal mevzuat gereği Adalet Bakanlığı?na bağlı olması gereken İmralı Tek Kişilik Kapalı Cezaevi, Başbakanlık Kriz Merkezi Yönetmeliği ile Milli Güvenlik Kurulu?nun yönetim ve tesiri altına sokulmuştur. İmralı cezaevi üzerinde Adalet bakanlığının hiçbir etkisi, denetimi ve yetkisi basit kimi hukuki prosedürler dışında yoktur, oluşmamıştır.?
İmralı?da keyfi ve baskıcı uygulamalara dikkat çeken Tuğluk, ?Nitekim İmralı cezaevi 10 yıldır tüm uygulamalarıyla Mahpuslara İlişkin Evrensel Standartlar, TC. Anayasası, Yasalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) tavsiyeleri ile belirlenen hak ve Hukuka göre değil; çerçevesi başbakanlık kriz yönetim merkezi tarafından belirlenen ve siyasi konjonktüre göre değişkenlik gösteren keyfi, baskıcı ve cezalandırıcı uygulamalarla yönetilmektedir? diye belirtti.
Tuğluk önergesinde şunları ifade etti: ?En başta Temel hukuk prensiplerini oluşturan eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına, avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkı dahil kötü muamele yasağına, tutuklu ve hükümlü hakları standartlarına aykırı koşullar altında tutulmakta olan A.Öcalan?a yönelik en son öldürme tehdidi de içeren fiziksel taciz ve hakaretlerle de bulunulduğu hem kendisi hem avukatları tarafından iddia edilmiştir. Nitekim başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye?nin bir çok yerinde bu vahim hukuksuzluğa yönelik son 20 gündür kitlesel tepki ve eylemsellikler geliştirilmiş ve olaylar halen de sürmektedir.?
Tuğluk Öcalan?ın Kürt sorununda önemli ve etkili bir aktör olduğunu altını çizdi. Tuğluk şöyle dedi: ?Kürt sorununun çözümünde ?önemli ve etkili bir aktör? olduğu neredeyse siyasetle ilgili her kesim tarafından dile getirilen Abdullah Öcalan?a yönelik olumsuz her tutum ve davranışın toplumsal ve siyasal alana yansıdığı, çatışma ve gerginliklere neden olduğu bilinmektedir. Her ne kadar adalet bakanı M.ali şahin tarafından ?Türkiye?nin en rahat hükümlüsü? olarak gösterilse de, gerçeğin böyle olmadığı her kişi ve kurum tarafından bilinmektedir. Durumun bu şekilde yansıtılmış olması basit politik bir manipülasyondan başka bir şey değildir.?
Öcalan?ın İmralı cezaevinde 9 yıldır tam bir sosyal ve duygusal tecrit altında tek başına tutulduğunu belirten Tuğluk; sosyal ilişki kurma olanaklarının asgari düzeyde dahi yok olduğunu vurguladı.
Cezaevindeki koşulları anlatan Tuğluk önergesinde şu sorulara yer verdi:
?son üç haftadır doğu ve güneydoğu bölgesinin birçok ilinde neredeyse toplumsal infiale yol açan, bir çok kişinin tutuklanmasına, yaralanmasına ve bir vatandaşımızın ölümüne yol açan ?Abdullah Öcalan?a fiziksel şiddet uygulandığı ve hakaretlere maruz kaldığı? iddiaları araştırılmış mıdır?
?bu kadar ciddi ve vahim bir iddia hangi düzeyde incelenmiş, inceleme sırasında Abdullah Öcalan?da dinlenmiş midir? 24 saat kamerayla denetlenen odasındaki kayıtlara bakılmış mıdır?
?eğer bir inceleme başlatılmış ve sonuçlandırılmış ise, kamuoyuyla en azından avukatlarıyla ya da kendisiyle neden sonuçları paylaşılmamaktadır?
Ayrıca;
?her tutuklu ve hükümlünün sahip olduğu ve yasalarda belirtilen haklara Abdullah Öcalan neden sahip değildir?
?yasalarla verilmiş olan haklardan men edilmiş olması siyasi, keyfi ve (söz konusu kişi Abdullah Öcalan olmasından dolayı) cezalandırıcı bir tavır değil midir?
?söz konusu tavır ve tecridin hukuk devletiyle bağdaşır bir yanı var mıdır?
?ulusal ve uluslar arası hukuka aykırı bir şekilde uygulanan ağır tecrit ve giderek arttırılan baskının (kamuoyunca pek inandırıcı bulunmayan ?güvenlik? dışında) hukuki gerekçesi ve dayanağı nedir?
?fiziki şiddet ve hakaret iddiasını araştırmak üzere TBMM insan hakları komisyonundan bir heyetin imralıya gönderilmesi için hükümetinizin bir hazırlığı, talimatı ya da girişimi var mıdır, olacak mıdır?
?İmralı sistemiyle kendi hukukunu ve yasalarını uygulamamak kadar kişiye özel hukuk uygulamasıyla ciddiyeti ve saygınlığını tartışmalı hale getiren bir devlet olmaktan çıkıp; hukuk, adalet ve demokrasiyle yönetilen saygın bir devlet olmak ve toplumsal barışa katkı sunmak adına hükümetinizin ve size bağlı olan Başbakanlık kriz yönetim merkezinin bu konuda (cezaevi koşullarıyla ilgili) iyileştirici bir planlaması var mıdır?
?kimi aydın ve gazetecilerin son zamanlarda sıkça işledikleri Kürt sorununa hizmet edeceği anlayışıyla Abdullah Öcalan için önerdikleri ev hapsi? konusunda hükümetinizin bir çalışması var mıdır? ?
Aysel Tuğluk'tan Öcalan önergesi
DTP Diyarbakır Milletvekili Tuğluk, Erdoğan?ın cevaplaması için TBMM Başkanlığı?na verdiği soru önergesinde, Öcalan?la ilgili sorular sordu...
17 Yıl Önce Güncellendi
2008-11-13 07:10:00
Haber Ara