Ahmed Emin Dağ/ TIMETURK
Başaracağız, başaracağız,
Bir gün başaracağız,
Kalbimin ta derinliklerinden, ah biliyorum ki,
O kadar inanıyorum ki,
Bir gün başaracağız.
Yalnız değiliz,
Özgür kılacak hakikat bizi,
El ele yürüyeceğiz onlarla,
We shall Overcame şarkısı
Başaracağız, el ele yürüyeceğiz diye mırıldanan dudaklar yıllar sonra el ele siyahi bir lider olan Barack Hussein Obama?yı kendine başkan yaptı. Ku Klux Klan ırkçılığının olduğu yıllarında bir siyahîye ya da beyaza ?A.B.D?nin siyahi bir lideri olabilir mi?? diye sorulmasının bile mümkün olmadığı dönemleri yaşayan Amerika belki son rüyasını gerçekleştirdi. Bu rüyanın kahramanı olan Obama profil olarak beyaz bir anneden, siyah Müslüman bir babadan olan Kenya asıllı, evanjelist-Protestan bir Hıristiyan yani tam bir post modern göstergedir. Bir dönem istenmeyen, problem kaynağı olarak görülen negrolardan/siyahilerden biri Amerikan siyasetine, ekonomisine ve sosyal-kültürel sorunlarına çözüm olacak umuduyla başkan seçildi. Lüks gemilerle ya da yatlarla gelmeyip esir gemileriyle zincirler içinde atlar gibi, inekle, tavuklar gibi Hıristiyan hacılar tarafından getirilen[1] Afro-Amerikalalılar yani negrolar kendileri için hapishane ülkesi olan Amerika da bir anlmda negro devimi gerçekleştirildi. Bu devrim; bir dönem Amerikalı olarak görülmeyen içinde yaşadıkları toplumda tuvaletleri, otobüsleri, okulları ayrı olan, çoğu zaman oy ya da kurşun tercihlerle karşı karşıya kalan, bir dönem şiddete kayan ama daha çok kendini serkeşliğe vererek farklı bir şiddet yolunu tercih eden, bunu çözüm gibi gören siyahilerle beraber ırkçılıktan kendini kurtarabilen sağduyulu beyaz Amerikalarla birlikte oy?un çözüm olarak görüldüğü birlikte gerçekleştirdiği bir devrimdir. Gelinen zaman Malcom?un dediği beyazlarla siyahların benzer özgürlük pankartıyla kol kola gezindiği zamandır.
Obama?nın başkan olarak seçilmesi genel olarak Amerikan dünya siyasetinin yönünü fazla da değiştirmeyecektir. Belki Amerika dünya siyasetinde daha hegemonyacı daha despotik olarak tavrını sürdürecektir. Geldiği yerdeki -bir anlamda- kardeşlerinin yani Afrikanın nefes almasını sağlarsa bu hem Amerikanın hem dünya hanesine yazılan önemli bir kazanç olacaktır. Aksi taktirde Obama kendi köklerinden yani kendinden nefret eden bir ucube konumuna düşecektir. Obama?nın Amerika?da başkan seçilişi Amerikan iç siyasetinde köklü değişikliklere yol açacaktır. Amerikan toplumunun var olan, normal olarak görülen ama normal olmayan görünümü değişikliğe uğrayacaktır. Öncelikle siyahilere ?özellikle Holywood tarafından- atfedilen pis işlerin adamı etiketi, paradigması yıkılacaktır. Kendine pis işlerin adamı yakıştırmasını kabullenen Harlem Çocukları kendisinin siyasette ya da bürokraside başarılı olabileceğini düşünmeye başlayacaktır. Kendilerini caz, atletsizim, basketbol gibi alanlarda ifade etmeye alışkın olan kesim kendini siyaset ve bürokraside ifade etmeye çalışacaktır. Toplumsal olarak dışlanan bu dışlanmanın/diskriminasyon neticesi olarak siyasete ve bürokrasiye sokulmayan siyahîler kendilerinden olan Obama?nın başkan seçilmesiyle bu alanlara yaklaşabilecekler. Kafasında hep ezikliğin halini yaşayan çileli kara çocuk benden başkanda olabilir edasıyla sokaklarda gezinecektir. Bir dönem bir başka siyahın yol gösteremeyeceğine inanan, bir siyahın borular çalıp müzik yapmaktan başka bir şey yapamayacağını düşünen siyahi kendinin nitelikli bir insan olduğuna inanmaya başlayacaktır
Malcom geçmişte var olan ?hizmetkar zenci ve tarla zencisi? kavramlarının açılımını şu şekilde yapıyor; hizmetkar zenci patronuyla birlikte yaşayan, güzel yiyen ve giyinen, tavan arasında yaşayan, efendisin evi için canını veren, efendisinin evi tutuşsa efendisinde daha çok çalışıp yanan evi söndürmeye çalışan, efndisi hasta olunca ?hasta olduk? diyen, tarla zencisinin ?kaçalım? teklifini ?buradaki rahatı nerede bulurum? diyerek tarla zencisinin teklifini reddeden onu ?çılgınlıkla? suçlayan Afrika?da benliğini bırakan zencidir. Kendisini de tarla zencisi olarak niteleyen Malcom?a göre tarla zencisi sayısı oldukça çok olan, artıkları yiyen, hayvanların dışkısını ve dışarıdaki iç organlarını yiyen, sabahtan akşama kadar dövülen ahırlarda yatıp eski püskü giyen, efendisin evi yansa gördüğü eziyete karşın rüzgarın esmesi için içinden dua eden, kaçalım teklifini gidilecek her yer buradan iyi diyen haklı bir asidir.[2]
Obama gelecekteki icraatları ile benliğini Afrika?da unutan biri mi yani ev zencisi mi yoksa özgürlük mücadelesinin bir kahramanı mı olduğunu bize zaman gösterecek. Yine Obama köklerinden olan Odinga* ve Mau maular* ruhu taşıyan biri mi yoksa postmodernliğin bütün kaypaklığını üzerinde taşıyan bir gösterge mi bunu bize zaman gösterecek. Amerikan seçim sistemin doğurduğu Obama dünya insanlarının nefes alacağı dünya düzeni oluşturabilirse yani Malcom?un deyimiyle ?ve eğer bir tavuk kaz yumurtası verirse, eminim ki ona ihtilalci tavuk? diyebiliriz.
[1] Malcom X Konuşuyor, Çev: Baki Alkaçar, S. 14 Nehir Yay. 2003 İstanbul
[2] A.g.e. s. 20-21
* Odinga: Kenyada muhalif olan sonradan başkan olan Kenya devlet başkanı.
* Kenyalı direnişçilerin Britanya sömürgeci yönetimine karşı sürdürdüğü ayaklanma.