Muhalefet tarafından dahi gündeme getirilmeyen erken seçim konusu Doğan Grubu tarafından nasıl gündeme getirilmeye hazırlanıyor? Sabah yazarı Engin Ardıç, Doğan grubunun anket oyununu deşifre etti...
'Ortada hiç de seçim meçim havası yokken, hükümete kamış atmak. Çünkü efendim, 'ortalık toz dumanmış' diyen Ardıç, anket haber ve yazılarının perde arkasını yazdı.
İşte o yazı...
'Ortalık toz duman' anketleri
Genel seçime daha iki yıldan fazla, üç yıla yakın zaman var... Bu hükümet pek öyle erken seçime falan gidecek bir hükümet de değil, pek pek temmuzdan mayısa çeker seçim gününü, o kadar... Yani hiç de öyle bir 'sath-ı mail' içinde falan değiliz, eğik düzlem yok ortada.
Durum böyleyken, Aydın Doğan'ın bir gazetesi 'seçim anketi' yayınlıyor, diğer gazetesinin modası geçmiş yorumcuları da bunun üzerine kalem oynatmaya koyuluyorlar.
Amaç, ortada hiç de seçim meçim havası yokken, hükümete kamış atmak.
Çünkü efendim, 'ortalık toz dumanmış' ...
Ortalık hiç de toz duman değil ama arkadaşlar öyle olmasını istiyorlar.
Çünkü efendim, AKP'nin oy oranı yüzde 36'ya düşmüş.
İnanmam. Tarhan Erdem'den başka hiçkimsenin yapacağı hiçbir araştırmaya inanmam. Geçen yıl olup bitenlerden sonra artık hiçbir vatandaş da inanmaz.
Fakat, avukat ağzıyla 'bir an için doğru olduğunu kabul edelim', ya da başbakan ağzıyla 'velev ki' doğrudur diyelim...
Yüzde 36, tek başına iktidar olmak için rahatça yeterli bir orandır. Yüzde 47 gibi bir 'silip süpürme' oranı değildir ama gene de epey yüksektir.
276 koltuk da, hükümet kurmak için gerekli ve yeterlidir.
Öyleyse niçin seviniyorlar bu arkadaşlar?
'Daha da düşer' umudu içindeler.
Çünkü CHP 'tırmanışa geçmiş' ve yüzde 24'e ulaşmış...
Hani vallahi şimdiden bile CHP ile MHP'nin toplam oyları AKP'yi geçiyormuş...
Bir muhtıra falan verdirip ortalığı karıştırsak da, Abdullah Gül, yüzde 36 oy almış partiyi göz göre göre bir kenara itip görevi zorlama bir koalisyon hükümetine verse!.. Kendi ayağına da kurşun sıksa...
Böyle dangalakça beklenti olur mu be kardeşlik?
Aydın Doğan'ın bordrosundan para alıyorsan, olur tabii.
Yazdıkları bu saçmalıklar, giriştikleri bu gayretkeş anket dümenleri, kendi müşterilerine elbette gaz verecektir. Çünkü amaç gazetecilik yapmak değil, 'dükkân açıp para kazanmaktır' ya, kendi deyimleriyle...
Hele bekleyelim, mart ayını görelim. Belediye seçimlerine bakalım, CHP'nin İstanbul ve Ankara'da nasıl nal toplayacağını, büyük bir ihtimalle İzmir'i de nasıl elinden çıkaracağını izleyelim...
Bakalım arkadaşlar ondan sonra nasıl bir katakulli yapıp CHP'yi kâğıt üzerinde iktidara getirecekler, olmazsa MHP ile koalisyon yaptıracaklar?
Bu işin en çok kanıma dokunan yanı da, bendeniz gerçekleri yazınca alnıma 'AKP yanlısı' yaftasını yapıştırmaları.
Zarar yok, biz 'kötü kişi' yapılsak da, gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi çok daha kötü bir huyları vardır!
İnanmıyor musunuz? Gidin 'Mustafa' filmini seyredin, göreceksiniz.