Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, küresel krizin de etkisiyle şu anda ihracatçı firmaların kredi ve finansman bulma noktasında sıkıntı çektiğini belirterek, ''2 ay sonra döviz kurunun etkilerini ihracatta pozitif olarak görmeye başlarız'' dedi.
Bakan Tüzmen, bu yıl 3'üncüsü düzenlenen ''Mut Zeytin Hasat Şenlikleri''ne katılmak üzere geldiği Mersin'de, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Tüzmen, doların düşük kurda tahrip etkisini yarattığını söyledi.
Şu anda cari açığın finansman açısından çok büyük bir problem haline geldiğini ifade eden Tüzmen, şöyle devam etti:
''Cari açık özellikle krizde çok daha büyük problem haline geldi. Şimdi cari açığın yarattığı finans piyasalarındaki sıkıntılar nedeniyle, ülkemizde ihracatçı firmalar şu anda kredi ve finansman bulma noktalarında sıkıntı çekiyor. Dolayısıyla kurun iyileştirici etkisi için 2 aylık daha süreye ihtiyacımız var. Ondan sonra yavaş yavaş kendi ürettiğimiz ara malların üzerinden ihracatın gerçekleştiğini göreceğiz. İhracatın ithalatı karşılama oranı ciddi bir şekilde düzelecek, cari açığımızın da azalacağı bir döneme gireceğiz. Tahmin ediyorum 2 ay sonra döviz kurunun etkilerini ihracatta pozitif olarak görmeye başlarız.''
2008 yılı hedeflerinde, ihracatta 2-3 milyar dolar, ithalatta ise 10-12 milyar dolar gerilemenin beklendiğini dile getiren Tüzmen, ''Hedeflerimizden biraz daha aşağı kalabiliriz. Bizim program hedefimiz 119 milyar dolardı. Daha sonra ihracatçı birlikleri ile yapmış olduğumuz toplantıda, bu rakamı 125 milyar dolar olarak yeniden belirlemiştik. Tüm olumsuzluklara rağmen bu seviyeyi yine de yakalayacağımızı tahmin ediyorum'' diye konuştu.
-ARAP SERMAYESİ VE ENFLASYON RAKAMLARI-
Bütün dünyadaki sermaye piyasalarındaki tedirginlik ortamında her ülkenin kendi nakdini kendinde tutmaya çalıştığını belirten Tüzmen, ''Yavaş yavaş düzelme başladıktan sonra dünyadaki her kesim parasından para kazanmak isteyecektir. O zaman Arap sermayesinin geliş hızında büyük artış olacaktır. Şu aşamada Türkiye en büyük güvenilir liman'' dedi.
Bakan Tüzmen, ''Şu aşamada dışardan kaynaklanan enflasyon ithalatının olacağını geçmişte söylediğini'' hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Bütün dünyada mal ve hizmet piyasalarındaki artışlardan dolayı enflasyon rakamları etkilenir. Ancak, yavaş yavaş dışardaki arz-talep eğrilerinin daha aşağıda bir noktada dengelenmesi nedeni ile mal ve hizmet akımlarındaki azalma, enflasyonu aşağı doğru çekecek etki yapacaktır. Yani fiyatların düşmesi, petrol fiyatlarındaki düşüş, iç piyasadaki talep daralmasından dolayı bunların hepsi enflasyonu aşağı doğru çekecektir.''
-IMF İLE ANLAŞMA-
Bakan Tüzmen, finansman bulma konusunda ''Ben bunu kabul etmem, şunu kabul ederim diye bir ifade kullanmanın yanlış olacağına'' dikkati çekti.
Bu konuda bütün kapıların açık olduğunu belirten Tüzmen, şunları kaydetti:
''Müzakere edersiniz, ülkeniz için en doğrusu ne ise onu yaparsınız. Yani baştan kapıları kapatmak yanlış olur. Zaten böyle bir şeyimiz yok. (IMF karşıtıyız veya IMF ile işimiz olmaz) gibi söylemler yerine (Türkiye ekonomisi için en doğru ne ise onu yaparız) demeliyiz. Bizim için en uygun şartlarda, en uygun finansman imkanlarını kimler sağlıyorsa bunun peşinde olmalıyız.''
-KRİZ ORTAMINDA ŞİRKETLERE TAVSİYELER-
Bakan Tüzmen, yaşanan kriz döneminde şirketlere ''ihracata yönelebilecek bütün çalışmaları yapın'' önerisinde bulundu.
İhracata dayalı üretimlerin artırılması ve harcamaların kısılması gerektiğine dikkati çeken Tüzmen, şöyle konuştu:
''Mümkün olduğu kadar harcamaları azaltıp sadece ihracata yönelecek çalışmaların yapılması uygun bir ortam yaratacaktır. Tabii ki girdi maliyetlerindeki yükseliş bizleri sıkmakta. Onun dışında başka sıkıntımız yok. Kur mutlaka ihracatı daha ileriye götürecek bir çalışmayı kendi ürettiğimiz mal ve hizmette iyi bir noktaya getirecek ortamı sağlayacaktır. İçinde bulunduğumuz süreç, derlenme ve toparlanma sürecidir. Firmalar bu süreçte, birbirlerini dış piyasalarda yok edecek çalışmalar yapmamalı. Rekabet edecekler, ama bunu başka ülkelerle yapacaklar. Çünkü bütün dünya bu sıkıntıları çekiyor. Bu nedenle ihracatçı firmaların birlik ve beraberlik içinde olmalarında yarar vardır.''
-DOĞAL GAZA YAPILAN ZAM-
''Doğal gaza yapılan zammın sevinecek hiçbir tarafı olmadığını, ama bunun bir gerçek'' olduğunu dile getiren Tüzmen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Söz konusu zam, hepimiz açısından sıkıntı yaratıyor ve herkes çok zorlanıyor. Ancak doğru olanları söylemek ve yapmak zorundayız. Gönül ister ki böyle şeyler yapılmasın. Ama görüyorsunuz ki biz bir taraftan ihracatı artırmaya çalışırken, bir taraftan böyle girdi maliyetleri ile uğraşmak zorunda kalıyoruz.''
Medyada ''Fiyatlar 3-4 ay sonra düşer'' şeklinde yer alan açıklamasına da değinen Tüzmen, şunları kaydetti:
''Bana sorulan soru üzerine hükümetin bir üyesi olarak doğru cevabı vatandaşlarla paylaşmak zorundayım. Soru bana sorulduğunda (kusura bakmayın, bu benim işim değil, buna ilgili bakan cevap versin) şeklinde cevap veremezdim. Ben doğruyu söylemek zorunda olan bir insanım.
Çünkü dünyadaki artış oranları ile azalış oranları bunun Türkiye'de uygulanması ve formüle göre 4 ile 6 ay arasında bir zaman dilimini kapsıyor. Bu işin dinamiğinden kaynaklanıyor. Bahsettiğim 4 ay da, dünyada petrol fiyatlarının azalmasından dolayı Türkiye'ye ye bunun yansıması ile ilgili formülün neticesinin çıkacağı süredir. Petrol fiyatlarındaki iniş bu şekilde fiyatı indirecektir. Söylemek istediğim buydu.''