Vakit Gazetesi önünde 10. Yıl Marşı eşliğinde ve 'Türkiye laiktir laik kalacak!', 'Mollalar İran'a' sloganlarıyla ahlak ve edep dersi vermeye çalışan CHP'lilerin provokasyon peşinde olduğunu belirten Özgür-Der, gerek bireysel hayatlarında, gerekse de topluma yönelik düzenlemelerde hiçbir ahlaki ölçü, standart, ilke tanımayan; her türlü müptezelliğe onay veren çevrelerin Hüseyin Üzmez konusunda dillendirdikleri ahlak vurgusunun yapay olduğunu ve samimiyetten uzak olduğunu iddia etti.
CHP'lilerin tavrını kınayan Özgür-Der, ama aynı zamanda Vakit Gazetesi yönetimini de Vakit'in şahsında Müslümanlara çamur atma malzemesine dönüşen Hüseyin Üzmez ile hiçbir bağ ve irtibatının kalmadığını net biçimde ilan etmeye çağırdı.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:
CHP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ PROVOKASYON PEŞİNDE!
Günlerdir belli çevrelerce siyasi bir istismar aracı olarak öne çıkartılan Hüseyin Üzmez olayı bugün de CHP İstanbul İl Örgütünce propaganda kampanyasına konu edilmiştir. CHP'lilerin Hüseyin Üzmez hakkında verilen adli tıp raporunu protesto etmek bahanesiyle Vakit Gazetesi önünde basın açıklaması yapmaya kalkışmaları gazete mensuplarının tepkisiyle karşılaşmıştır. Burada doğal olarak akla şu soru gelmektedir: CHP'liler tepkilerini neden söz konusu raporu veren kuruma ya da Üzmez'i tahliye eden mahkemeye değil de Vakit Gazetesi'ne yöneltmektedirler?
İki gündür grup başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu'nun oğluyla ilgili bir usulsüzlük iddiasını gündeme taşıyan Vakit Gazetesi'nin sorularına açıklık getirmek yerine, CHP'lilerin gazete önünde protesto eylemi düzenlemeleri kurnazca bir taktik değil midir?
Bilindiği üzere Vakit Gazetesi, ilgili şahıs hakkındaki iddiaların gündeme gelmesinden itibaren Hüseyin Üzmez ile arasına sınır çektiğini ve söz konusu suçlamanın ispatlanması durumunda ise bu kişiye karşı en sert tepkiyi serdedeceğini beyan etmiştir. Yine Vakit Gazetesi yönetimi, Hüseyin Üzmez'in değişik TV kanallarında yaptığı İslami ölçülere aykırı, çirkin ve kamuoyu vicdanını yaralayıcı konuşmalarını da açık bir dille eleştirmiş, kınamıştır. Tüm bu açıklamalara rağmen medyada ısrarla gündemleştirildiği biçimde CHP'lilerin Üzmez ile Vakit irtibatını kurmaya yönelik tavırları amacın farklı olduğunu ortaya koymaktadır.
Toplumsal yozlaşmaya zemin teşkil eden pek çok konuda örneğin zina tartışmasında, içki tartışmasında, porno yayıncılık ve benzeri konularda sırf İslami değerlere karşıtlıktan dolayı ve laiklik adına açık biçimde ahlaksızlığı, dejenerasyonu, ifsadı savunan bir zihniyetin Hüseyin Üzmez üzerinden Vakit Gazetesi'ne, Vakit Gazetesi'nin şahsında da İslami kesimlere yönelik yıpratma gayreti içinde olduğu çok açıktır. Bu konuya ilişkin sergilenen tutumlar bu gayretkeşliği açık biçimde yansıtmaktadır. Tam da bu noktada gerek bireysel hayatlarında, gerekse de topluma yönelik düzenlemelerde hiçbir ahlaki ölçü, standart, ilke tanımayan; her türlü müptezelliğe onay veren çevrelerin Hüseyin Üzmez konusunda dillendirdikleri ahlak vurgusunun yapaylığı ve samimiyetten uzaklığı gözlerden kaçmamaktadır.
CHP'lilerin provokasyon ve saptırma amaçlı bu tavrını kınıyor, bu vesileyle Vakit Gazetesi yönetimini de Vakit'in şahsında Müslümanlara çamur atma malzemesine dönüşen Hüseyin Üzmez ile hiçbir bağ ve irtibatının kalmadığını net biçimde ilan etmeye çağırıyoruz.
Özgür-Der Genel Başkanı
Hülya Şekerci
