Babacan Avrupa turuna çıktı

 

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, terörle mücadele konusunda hassas bir dönemden geçilirken terör örgütüne destek verecek girişimleri görmemeyi umduklarını söyleyerek, 'Avrupalı dostlarımızdan beklediğimiz, Türkiye'nin vermiş olduğu ve yoğun bir şekilde vermekte olduğu terörle mücadeleye destek olmaları' dedi.

Babacan, Marsilya, Roma, Prag, Lahey ve Londra'yı kapsayan AB turuna çıkmadan önce Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenledi.

5 günlük AB programı için yola çıktıklarını ve ilk duraklarının Fransa'nın Marsilya kenti olduğunu belirten Babacan, burada 'Barcelona Süreci: Akdeniz için Birlik' Dışişleri Bakanları toplantısı yapılacağını ve Paris'te geçen temmuz ayında yapılan zirvede alınan kararları ve sonuca bağlanamayan bazı unsurları dışişleri bakanları olarak ele alacaklarını kaydetti. Babacan, bu akşam Marsilya'da bir çalışma yemeği de olacağını söyleyerek, toplantının yarın öğleden sonraya kadar devam edeceğini bildirdi.

Babacan, daha sonra Roma'ya hareket edeceklerini ve burada İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ile Türk-İtalyan Forumunda bir araya geleceklerini belirtti. İtalya ziyaretinde ikili görüşmeler de yapacağını ifade ederek, çarşamba akşamı ise Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'a resmi ziyarette bulunacağını kaydetti.

Ali Babacan, aynı akşam Hollanda'nın Lahey kentine geçeceğini ve burada çalışma yemeğine katılacağını, ardından da İngiltere'nin başkenti Londra'ya gideceğini ifade etti.

Londra'ya resmi ziyarette bulunacağını söyleyen Babacan, burada ikili görüşmeleri olacağını ve aynı gün İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband'ın bölgesi olan New Castle'a gideceğini bildirdi. Babacan, cumartesi sabahı yurda döneceğini kaydederek, 'Yaklaşık 4,5 günde 5 AB ülkesini kapsayan bir turu bu şekilde tamamlamış olacağız' dedi.

-SORULAR-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakan Babacan, bir gazetecinin, 'York Düşesinin bir televizyon kanalıyla Türkiye'ye gelerek yetimhanelerde gizli çekim yaptığı öğrenildi, bu bir rahatsızlık yarattı mı? Yarattıysa İngiltere'ye bu rahatsızlık ne düzeyde iletildi' sorusu üzerine, bu konunun kuşkusuz gelecek günlerde İngiliz muhataplarla değerlendireceğini, ancak Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun İngiltere'deki kendi muhatabıyla temasa geçtiğini söyledi.

Bu konunun ve görüntülerin hepsinin teyide muhtaç olduğunu belirten Babacan, 'Hepsinin araştırılması, bakılması gerekiyor. Eğer bizim tarafımızda problemler varsa, ilgili kurumlarımız mutlaka sorunların üzerine gidecektir. Çünkü Türkiye'de her alanda standartlarımızı geliştirmek istiyoruz' dedi.

Babacan, dün bazı İngiliz gazetelerinde de konuyla ilgili haberler çıktığını söyleyerek, 'Eğer haberlerin hazırlanış şekli, doğruysa eğer, bu görüntülerin alınış şekli, bunlar bizim tasvip edeceğimiz yaklaşımlar değildir, onay vereceğimiz bir metot değil' diye konuştu. Babacan, ilgili devlet bakanlığının ve arkadaşlarının konuyu takip ettiklerini, muhataplarıyla görüştüklerini ve temasların devam edeceğini bildirdi.

Babacan, '13 Kasımda Avrupa Parlamentosu çatısı altında 'Dersim katliamı' adı altında bir konferans düzenleneceğinin' hatırlatılması üzerine ise, 'Bizim Avrupalı dostlarımızdan beklediğimiz, terörle mücadele, terör örgütüyle mücadele konusunda Türkiye'nin yanında yer almaları... Türkiye'nin vermiş olduğu ve yoğun bir şekilde vermekte olduğu terörle mücadeleye de destek olmaları' diye konuştu.

Daha önce de benzer durumlar olduğunu anımsatan Babacan, 'Farklı sivil toplum kuruluşu görüntüsü altında, hatta Avrupa Parlamentosu çatısı altında, terör örgütüne, teröre destek niteliği taşıyan ya da zımnen terör örgütünü, terörizmi destekleyen organizasyonlar, hazırlıklar, bunlar bizi son derece rahatsız etmekte' dedi.

Türkiye'nin temel hak ve özgürlükler ile demokrasinin derinleşmesi gibi çok önemli reformlar yaptığını ve önemli bir transformasyon sürecinden geçtiğini ifade eden Babacan, şunları kaydetti:

'Artık Türkiye'nin içinde bulunduğu yeni durum, Türkiye'nin bu konulara yeni bakış açısını, Türkiye'nin bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapmaya niyetli olduğu konuları kuşkusuz Avrupalı dostlarımızın daha iyi değerlendirmesi ve daha derinden anlamaya çalışması şart. Umarız ki, bizim içinde bulunduğumuz böylesine hassas bir dönemde direkt ya da zımnen terör örgütüne, bu bölücü örgüte ya da onun yandaşlarına destek verecek girişimleri, organizasyonları görmeyiz. Arzumuz, ümidimiz bu yönde. Bunların olmaması için ilgili bütün birimlerimiz gerekli çabaları, gayretleri gösteriyorlar.'