Mısır?da Ehl-i Kuran (Kurancılar) adlı grup, hükümete bağlı kolluk kuvvetlerinin kendilerine yönelik gerçekleştirdiği tutuklamaları kınayarak, yeni tutuklananların ne fikri ne de siyasi görüşleri olmadığını, ?dini ıslahatçılar? olduğunu dile getirdi. Resmi makamlar ise grup üyelerinin tutuklandığına ilişkin haberleri henüz teyit etmedi.
Mısır?da Kurancıların liderliğini eskiden el-Ezher Üinversitesi?nde öğretim üyesi olan ancak daha sonra görevinden el çektirilerek Dr. Ahmet Subhi Mansur yapıyor.
Ehlu?l Kuran ve ?Dünya Kuran Araştırmaları Merkezi? adlı internet sitelerinde aktardıklarına göre bu grubun ilkeleri Hadis-i Şerif?leri ve hadisi kudsileri kabul etmeme üzerine kurulu. Bu da fiilen aslında sünnetin kabul edilmemesi anlamına geliyor.
Cemaat, Pazartesi günü internette yayınladığı açıklamasında, Dr. Mansur?un akrabalarından Mustafa Kamil ve Rıza Abdurrahman?ın polis tarafından tutuklandığını duyurdu. Abdurrahman?ın el-Ezher?de öğretim üyesi olduğu ve makalelerini daha çok internet üzerinden yayınladığı belirtiliyor.
Kamil?in ise cemaat içerisinde önemli bir yere sahip olmadığı, 2000 yılında ABD?ye göç etmesinden sonra Mansur?a ait eski bir dairede kaldığı ifade ediliyor.
Bu iki kişinin tutuklandığı, resmi makamlar tarafından henüz doğrulanmış değil. Açıklamada hakkında tutuklama kararı bulunduğu gerekçesiyle devlet görevlilerinin Kanada?da yaşamakta olan ve Ehlu?l Kuran adlı internet sitesinde yazan Dr. Osman Muhammed Ali?nin ailesini terörize ettiği ifade edildi.
Kuran Araştırmaları Merkezi, polisin suçsuz ve masum insanların peşinde olduklarını belirterek rejimin masum insanları rehine gibi kullanmalarına göz yummayacaklarını dile getirdi.
Dinlere Saygısızlık
Hıristiyan baskı gruplarının yönettiği ?Amerika Dünya Dini Özgürlükler Konseyi? geçtiğimiz yıl, Kurancılar grubundan 5 kişinin tutuklanması nedeniyle Mısır?da 2007 yılında dini özgürlüklerde gerileme olduğu yönünde bir açıklama yapmıştı.
Temmuz 2007?de devlet, dinleri aşağıladıkları gerekçesiyle Dr. Mansur?un de içinde bulunduğu 5 kişiyi tutuklamış, bunun üzerine Mısır?da kamuoyunda cemaatin faaliyetleriyle ilgili soru işaretleri oluşmaya başlamıştı.
Tahkikat sonucunda, güvenilir kaynaklara dayanmıyor olması hasebiyle farz namazlarını herkesin kıldığı şekilde kılmadıkları ve rekat sayısını sünnete uygun olarak tespit etmedikleri ortaya çıkmıştı.
Dr. Mansur güvenlik güçlerinin operasyonlarını 20 gün içerisinde yapılan üçüncü, bu Ekim ayında yapılanları ise dördüncü dalga olarak nitelendirmişti.
Dr. Mansur, polisin sürpriz tutuklamalarına, Ezher?in müdahalesi ve Ehli Kuran?ın insanların dini hakikatleri görme ve gözlerini açmayı sağlamasının yol açmış olabileceğini söyledi.
Hareketin Kökenleri
Bir çok tarihçiye göre, 70?li yılların ortalarında Pakistan?da ortaya çıkan Kurancılar hareketi, bir çok ülkede yaygınlık gösteriyor. Sitede Afganistan, Ürdün, Filistin, Suriye ve Irak gibi 100 farklı ülkeden insanların yazılarının yayınlanması bunun en önemli kanıtı. Bunun yanı sıra Mısır içinde ve dışında ikamet etmekte olan onlarca kişi de sitede yazılar kaleme alıyor. Bunların en meşhurları ise İbn-i Haldun Araştırmaları Merkezi Müdürü Saduddin İbrahim, Yazar Ali Salim, Yazar Seyyid el-Kumni, Kemal Gabriyel ve vefat eden gazeteci Ahmet Ferrac.
Dr. Mansur, internet sitesinden şunları söylüyor: ?Kurancılar kesinlikle bir grup, mezhep ya da cemaat değiller. Kurancılık, İslam?ı ve barışçı ıslahı anlamak için geliştirilmiş akli bir metottur.?
Mansur?un yakınları, Mısır?da Kurancıları birleştiren temel unsurun Sünnet?in inkar edilmesi olmasına rağmen onun düşüncelerine inanan yüzlerce insan bulunduğunu belirterek, bu insanların tek bir kişi etrafında toplanmadıklarını ifade etti.
Mısır?da inançlarının propagandasını yapmak ve dünyadaki Kurancıları bir araya getirmek için bu grup faaliyetlerini sürdürürken Nur el-Hac Muhammed adlı Cezayirli, kurduğu Kurancılar adlı sitede dünyadaki bütün Kurancıları, sapkın bir grup olduğunu belirterek sert bir dille eleştiriyor.
