Babacan: Amaç PKK'yı yalnızlaştırmak

Arnavutluk'un başkenti Tiran'da düzenlenen Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Teşkilatının 19. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına katılan Babacan, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Babacan, Irak İslam Yüksek Konseyi Başkan Yardımcısı Ammar El Hekim'in dün Ankara'ya yaptığı ziyaretin, sadece terörle mücadele kapsamında düşünülmemesi gerektiğini, bu ziyaretin Irak'taki tüm gruplarla iyi bir diyalog ve istişare içerisinde olmanın doğal bir yansıması olduğunu belirtti.

Etnik, dini kökene bakmadan Irak'taki tüm gruplarla görüştüklerini kaydeden Babacan, tüm gruplara birlik, beraberlik ve siyasi sürecin içerisinde yer almalarını tavsiye ettiklerini ve Irak için çözümün bir siyasi çözüm olacağını kendilerine ilettiklerini söyledi. Bakan Babacan şöyle konuştu:

'Irak yerel seçimlere doğru gidiyor. Bu yerel seçimlerin mümkün olduğunca düzgün bir şekilde yapılması, halkın iradesini gerçekten yansıtır sonuçlar elde edilmesi son derece önemli.

Görüştüğümüz grupların pek çoğundan, terörle mücadele, PKK ile mücadele konusunda Türkiye'ye çok açık destek var. PKK terör örgütü, artık Irak içindeki pek çok grup tarafından açıkça istenmediği ilan edilen, düşman ilan edilen bir terör örgütü. Dolayısıyla bizim tüm bu girişimlerimizde amaç terör örgütünü yalnızlaştırmak, izole etmek. Bunu, uluslararası platformlarda gerçekleştirdik, artık pek çok ülke açıkça PKK'yı terör örgütü olarak ilan ediyor, eylemlerini kınıyor.

Dolayısıyla belli bir ölçüde siyasi desteklerinde azalma oldu. Ancak Irak'ın kendi içindeki farklı gruplar tarafından da terör örgütüne olan yaklaşımın belli bir noktaya gelmesi gerekiyor. Bunu da görüyoruz, konuşarak, anlatarak, pek çok grubu şimdiye kadar ikna ettik, bundan sonra da bu süreç devam edecek. Artık terör örgütünün Irak içerisindeki gruplardan da tamamen izole edilmesi, tamamen bu grupların örgütle arasına açık bir mesafe koymaları önemli. Bunu da önemli ölçüde başardık, daha yapacağımız çalışmalar var.'

ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER

Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye'nin 'Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu' girişiminin bölgede önemli bir destek gördüğünü anımsatarak, 'Bu konuda ilgili ülkelerden olsun, diğer ülkelerden olsun oldukça güzel tepkiler alıyoruz. Bununla ilgili de şu anda arkadaşlarımız yoğun bir şekilde çalışıyorlar' dedi.

Türkiye'nin Ermenistan'la ilgili açılımı ve Ermenistan'la Türkiye arasındaki sorunların çözümüyle ilgili yeni bir sürecin başlatılmış olmasının bölgenin istikrarı açısından önemli bir girişim olduğunu ifade eden Babacan, öte yandan Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunların çözümüyle ilgili trafiğin de yoğunlaştığını kaydetti.

Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in dün Erivan'da olduğunu anımsatan Babacan, şöyle devam etti:

'Ağırlıklı olarak konu, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunlardı. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunlar, özellikle Yukarı Karabağ konusundaki sorunların çözüm yoluna gitmesi, kuşkusuz Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin daha olumlu yöne seyretmesine katkıda bulunacaktır. Biz hep söylüyoruz; Ermenistan ile Türkiye arasındaki sorunlar, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunlardan bağımsız değildir. Birbiriyle alakalı sorunlardır. New York'ta yaptığımız üçlü görüşmenin de en önemli amacı budur.

Umarız ki, hem Azerbaycan-Ermenistan arasındaki bu hattın, hem Ermenistan-Türkiye arasındaki hattın yani görüşmelerin, bu iki paralelli hattın sıhhatli bir şekilde yürümesi, mesafe kaydetmemiz bölge açısından çok önemli olacaktır. Burada fırsat penceresi açılmış görünüyor ancak beklentileri çok da yükseltmek istemiyorum çünkü hem Azerbaycan'la Ermenistan arasında hem de Türkiye ile Ermenistan arasında pek çok detay, konu var görüşülmesi gereken. Bunları zaten yapıyoruz. Bir yandan bir diplomasi trafiği bizimle Ermenistan arasında da yürüyor.'

Babacan, gelecek dönemde olumlu gelişmeler olmasını umduklarını belirterek, nihai hedefin Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin ve Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tamamen normalleşmesi olduğunu, ancak buna ulaşmak için sorunların çözümü için anlaşmalar yapılması gerektiğini, bunun da diyalog ve diplomasiyle olabildiğini söyledi.

KEİ DIŞİŞLERİ BAKANLARI KONSEYİ TOPLANTISI-

KEİ'nin Türkiye'nin öncülüğünde kurulduğunu anımsatan Babacan, 11 üyesi bulunan KEİ'nin, gözlemci üye sayısı üye sayısını geçen bir örgüt olduğuna işaret etti. Son birkaç yıldır KEİ ile ilgili bir yavaşlama olduğuna dair gözlemlerinin bulunduğunu ifade eden Babacan, çalışmaların yeni bir ivme kazanması için öneride bulunduklarını bildirdi. Babacan, New York'ta 25 Eylül 2008'de yapılan BM Genel Kurulu marjında, bu konuyla ilgili ortak doküman ortaya çıktığını ve bugünkü toplantıda bu belgenin tüm üyeler tarafından kabul edildiğini vurguladı.

'Dünyanın derin bir ekonomik krizden geçtiği bugünlerde, Karadeniz bölgesindeki ülkelerin birbirleriyle daha yakın temasta olmaları, diyaloglarını sıklaştırmaları önem taşıyor' diyen Babacan, KEİ'ye üye ülkelerin toplam milli gelirinin 3,5 trilyon dolara yakın olduğunu belirtti.

Türkiye'nin KEİ'nin etkinliğinin artırılmasına yönelik yol gösterici ilkeler konusundaki girişiminin pek çok KEİ ülkesi tarafından destek gördüğünü söyleyen Babacan, bugün ayrıca iş adamları ve TIR şoförlerine vize kolaylığı sağlayacak bir anlaşmanın imzalanacağını kaydetti.