Unutulan bir yazar: William Sansom

Sansom evham verici ve her imgeyi en keskin odak noktasına getiren bir şekilde yazıyordu. Bu onun hem zayıf hem de güçlü tarafıydı. Bunun dışında, Sansom?un bu özelliği hikâyelerini unutulması güç kılıyordu ama aynı zamanda yazı tekniği karakterlerini geliştirmediğini hissettiriyordu.

Christhopher Fowler
The Independent/ Yeni Dünya Gündemi

Tarzı, savaş zamanı kendi gibi itfaiyeci olan Henry Gren kadar sade ve özenlidir. 1944?te ki Fireman Flower ve Other Short Stories kitabı Sansom için doruk noktasıdır. ?The Little Room? adlı hikâyesinde, açıklanmayan bir günahtan dolayı penceresiz bir odaya tuğla örülerek hapsedilen, ölümü bekleyen ve aynı zamanda kaderinin kötü gitmesi için odaya havanın azalışını gösteren bir ölçer konmuş bir rahibenin hayatı anlatılıyordu. Sansom, rahibenin değişen akli dengesini tutkulu ve klinik bir hassasiyetle anlatıyordu.

1948?de ki kısa romanı ? The Equilibriad??ı azda olsa Kafka?ya borçluydu. İkisinin hikâyesi de hem aynı garipliği paylaşıyor hem de uyandığında 45 derecelik bir açı ile yürüyebilen kahramanları anlatıyordu. Sansom bir hikâyesinin başladığı bu cümlede, ?Bu üç çocuk nasıl oluyor da hayatlarını su şebekesinde geçiriyorlar? olduğu gibi hikâyelerin açılış noktalarında gayet iyiydi.

Sansom?un yayımcısı onun eserlerini ?modern fabllar? olarak tanımlar. Ama hikâyelerinin yeniden keşfedilmesini sağlayan şey hala taze ve bugün bile geçerli oluşlarıdır. Karakterleri, biraz çaba ile hayatlarını değiştirebileceklerini bildikleri halde sabırlı ve boyun eğen bir şekilde gizemli gelecekleriyle yüzleşmişlerdir. Bazen, yanan duvarın çöküşü gibi korkunç olaylar okuyucuyu hikâyenin içine çekmek için yavaşlatmıştır.

En ilginç hikâyelerden biri olan ?The Long Sheet?te? savaş esirlerinin yaş büyük bir çarşafı elleriyle bükerek sıkışları can yakıcı bir şekilde detaylı olarak anlatılmıştır. Tabii ki o çarşaf hiçbir zaman tam olarak kurutulamamıştır, çünkü nem daimi olarak çarşafın üstüne yerleşmiştir. Ama J.G Ballard adlı ileri görüşlü bir yazar tarafından hikâyenin final satırlarındaki gerçek azap ortaya çıkarılmıştır.

Sansom, art niyetli amaçların ve harcanmış hayatların sebep olduğu baş ağrıtıcı nefreti ve umutsuzluğu ile yazıyordu. Kısa hikâyelerinde bir taksiyi ya da bir şemsiyeyi romanlarındaki karakterler gibi anlatıyordu. Ama şimdi en iyi eserlerinin yeniden keşfi için bir hareketlenme söz konusuydu.