CHP Grubu'ndaki konuşmasına Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı anarak başlayan CHP Lideri, Ülke çapında yaşanan olaylara dikkat çekerek, terör konusunun yepyeni bir nitelik kazandığını söyledi. Baykal 'Yaşanan olaylar terörün yeni bir aşamaya geldiğini gösteriyor' dedi.
'Şehit sayıları artıyor, azalma yok. Ama olay bunun ötesinde. Belli anlarda hangi noktada olduğumuzu görüveririz. Başbakan?ın Diyarbakır ziyareti dolayısıyla hangi noktada olduğumuzu açıkça ortaya koymuştur. Acı bir manzaradır. Ülke ne hale gelmiş. Ülkenin başbakan?ı bir kente gidiyor, sokaklar boş, çöpler yığılmış, bir tek dükkan açık değil ve otomobil lastikleri yanıyor, sadece çocuklar ve polisler ortalıkta.
Bu manzara bir rastlantı, duygusal bir tepki, bir anda ortaya çıkan bir gelişme olarak anlaşılamaz. Bu bir süreden beri giderek gelişen bir birikimin, giderek yaygınlaşan bir örgütlenmenin, etkinleşen bir terör yapılanmasını, gerekli gördüğü anda karar alarak ortaya koyduğu manzaradır. Sıradan bir manzara değildir. Türkiye?de bir ayaklanma provasıdır.
Sorulması gereken soru. Demek bu yapılabilir hale gelmişiz? Bunun gerçekleştirilebilmesi, uzun süreden geri atılan adımlar sonucunda mümkün hale gelmiş. Başbakan diyor ki, bütün esnaf kepenk kapatmış, tehdit var diyor. Doğrudur da bir ciddi devlette, oradaki insanları tehdit edebilecek bir güç sen iktidardayken nasıl ortaya çıkıyor.
Terör çok uzun bir süredir bu iktidarın kolu altında kökleşmiştir ve meydan okuma noktasına gelebilmiştir. Sorgulanması gereken budur. Başbakanlık, tehdit ediliyor diyerek şikayet noktası değildir, bunu çözüm noktasıdır. Toplantılar yapıldı, haftaya yapılacak denildi yapıldı ve sonucu bekliyoruz. Çıka çıka ne çıktı? Dediler ki terörle mücadelenin koordinasyonu için İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir örgütlenme yapacaklar.
Sen silahlı kuvvetlerini kullanıyorsun, İçişleri?nde terörle mücadele için koordinasyon merkezi kurulacak. Koordinasyon mutlaka ki gereklidir. Kendi içinde pek çok tartışmaya neden olmuş güvenlik kadroları, Türkiye?nin bu konusunu koordine edecekler.
Bir yandan kanıyoruz, Aktütün basılıyor, şehitler veriyoruz. Öte yandan Kuzey Irak?la temas kurun diyenler. TSK en ağır suçlamaların hedefleri oluyor. Bu ortamda istenilenler daha kolayca gerçekleşebiliyor ve Barzani temsilcileriyle görüşmeler yapılıyor. Hızlı sonuç veriyor, anlaşma sağladık diye açıklama yapıyorlar, ama Türkiye?de terör müzakeresi yapıyor, çıka çıka koordinasyon merkezi.BAŞBAKAN SADECE BARZANİ'Yİ MUHATAP ALIYOR
Başbakan Türkiye?de muhatap kabul etmiyor. Veriyor veriştiriyor. Bizi ve MHP?yi yok sayıyor. İçine sindirebildiği tek muhatap Barzani. Biz çok uzun bir süre önce bir öneri ortaya attık. Önce sınır ötesinde etkin güç merkezleri bulundurmak lazım dedik. Bu çerçevede Türkiye Irak sınırı iyi bir sınır değildir. Komşu ve dost olarak bir arada yaşatacak bir sınır değil. Korunabilir bir sınır değildir. Böyle sınır olmaz bunu birileri Iraklılar değil Türkler değil, Irak ve Türkiye birlikte değil, birileri 1926 yılında sizin sınırınız budur diye çizmiş bize bildirmiş.
Sınırı çizen dünyanın bir ucundan. Komşu iki ülke Irak ve Türkiye. Sınırı değiştirin dedik. Aldırmadılar. Ama dün görüyoruz ki Barzani?nin yakın arkadaşı Irak Genelkurmay Başkanı, sınır değişikliği de mümkündür bunu da gerçekleştirebiliriz diyor. Yani biz önerilerimizi Başbakan?a sunmak için bunu Kuzey Irak üzerinden mi yapmalıyız.'HÜKÜMET DEVLETİN OTORİTESİNİ DİYARBAKIR'DA NEDEN SAĞLAYAMIYOR
1 Mayıs?ta meşru kutlama yapmak isteyenler, binaların odalarına kadar takip edeceksiniz. Yolda yakaladığınız kızları kadınlara tekmeyle tokatla vuracaksınız. Devletin otoritesini sağlıyoruz diyeceksiniz. Devletin otoritesini Diyarbakır?da niye sağlayamıyorsun?
1 Mayıs?ta İstanbul?da meşru sivil toplumsal kuruluşların demokratik talepleri karşısında acımasızca her türlü zorbalığı yapacaksın sonra Diyarbakır?da kedi gibi olacaksın.