Öcalan'la ilgili iddiaları yalanladı

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, terörist başı Abdullah Öcalan'ın kaldığı İmralı Cezaevi'nde kötü muameleye maruz kaldığı iddialarının doğru olmadığını söyleyerek, 'Aslı olmayan bir iddiayı bahane ederek yapılan bu eylemler asla tasvip edilecek eylemler değildir. Herkesi sağduyuya davet ediyorum' dedi.

Bakan Şahin, Mısır Adalet Bakanı Mamdouh Marei kabulünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Şahin terörist başının kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığı iddia edilerek, Güneydoğu'da ve İstanbul'un çeşitli yerlerinde yapılan gösterilerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

'İmralı'da hükümlü olarak bulunan Abdullah Öcalan ile ilgili iddiaları duyar duymaz derhal inceleme başlattım. Almış olduğum bilgiler bu iddiaların doğru olmadığı sonucunu doğuruyor. Kendisine hükümlü olarak bulunduğu cezaevinde herhangi bir kötü muamele yapılmış değildir, herhangi bir olumsuz davranışta bulunulmuş değildir ve iddia edildiği gibi herhangi bir işkence yapıldığı iddiası asla doğru değildir. Hayali birtakım iddialarla Türkiye'de huzuru bozmak ve Türkiye'nin belki de yeniden olağanüstü dönemlere dönmesini arzu eden eylemler yapıyorlar. Kuşkusuz Türkiye bir hukuk devletidir. Kurallara herkes uyacaktır. Uymayanlarla ilgili gerek güvenlik güçlerimiz gerek yargı organlarımız gerekeni yapacaktır. O nedenle aslı olmayan bir iddiayı bahane ederek bu eylemler asla tasvip edilecek eylemler değildir. Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Çoluk çocuğu işin aslını öğrenmeden sokağa dökülen gençleri önce anne babaları ikna etmelidirler. Yaptıklarının yanlış olduğunu bu küçücük çocuklara göstermeli ve anlatmalıdırlar. Çünkü hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Bu toplumun huzurunu bozmaya hiç kimsenin hakkı olmadığını ifade etmek istiyorum.'

Bakan Şahin, bugün görülmeye başlayan Ergenekon davası ile ilgili bir soru üzerine, 'Bahsettiğiniz dava Türkiye'nin muhtelif yerlerinde görülmekte olan davalardan herhangi biridir. Tek farkı kamuoyunun yoğun ilgi göstermesidir' dedi.

Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Şahin, kimi tutuklamalarla Türkiye'nin gündemine gelen Ergenekon davası ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı'nın görevinin sadece Türkiye'deki yargılama faaliyetinin gerek yurtiçi hukuk, gerek uluslararası hukuk çerçevesinde sağlıklı bir biçimde yürütülmesi, fiziki mekanların uygun olmasını sağlamak olduğunu ifade etti. Bakan Şahin, Ergenekon davası ile ilgili bazı çevrelerin 'bu dava hukuki cinayettir' yönündeki eleştirilerine tepki
göstererek, 'Bundan son derece üzüntü duyuyorum. Türkiye'de hakim ve savcılarımız cinayet işlemezler. Cinayet işlenmişse cinayet işleyenleri cezalandırırlar. Bu davaya bakan savcılarımız ve hakimlerimiz herhangi bir hukuk cinayeti işlemiyorlar. Önlerindeki yasa neyi gerektiriyorsa ellerindeki delil durumuna göre yargı faaliyetinde bulunuyorlar. Bu işi hukuk cinayeti olarak değerlendirmek asla Türkiye'ye yakışmıyor. Bu sözleri söyleyenler mutlaka bu sözlerini tasdik etmek zorundadırlar. Hakim ve savcılarımızı töhmet altında bırakmaya onları bir yargılama faaliyeti yaparken suçluyormuş gibi göstermeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Hele ana muhalefet partisini hiç hakkı yoktur' şeklinde konuştu.

Deniz Feneri davası ile ilgili Almanya'dan dosyanın gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine Bakan Şahin, henüz bu konuda kendisine ulaşan bir bilginin olmadığını belirtti. Şahin, Adalet Bakanlığı'nın aracı kurum olduğunu dosyanın gelir gelmez ilgili savcılığa gönderileceğini söyledi.