Çelik, Bursa'da partisinin Yıldırım ilçe örgütünün 3. olağan kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sorunlar yumağının ortasındaki önemli bir coğrafyada bulunduğunu belirtti.
Dünyadaki hiçbir ülkenin, Türkiye'nin etrafındaki kadar sorunlar yumağıyla çevrili bulunmadığını ifade eden Çelik, AK Partililer ve iktidar olarak milletin burnunu kanatmadan, milleti duvara toslatmadan bu sorunlar yumağından kurtulma, ülkeyi selamete ulaştırma çabası verdiklerini söyledi.
Çelik, bütün sorunları büyük bir dikkatle takip ettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
''Bu kadar büyük sorunlara rağmen bizler sadece olayları izlemiyoruz. Olayların bizzat yönlendiricisiyiz. Olayların bizzat içinde aktör olarak yer alıyoruz. Bizim izlememiz neticesinde Türkiye'nin varlığı dünyada hissedildi. Yakın geçmişte olana dikkat edin. Başbakanımız, eski başbakanlarda olduğu gibi değil. İki gün yaz tatili yapacak sadece iki gün, bu tatil esnasında meydana gelen Rusya'nın işgali (Güney Osetya) karşısında tatili bıraktı, atladı uçağa ve Rusya'ya gitti. Eskiden başbakanların, devlet yetkililerinin bir yerden bir yere gitmesi, zaten olayları izledikleri için gerek yoktu, gidecek olurlarsa da 50 yerden icazet almaları gerekirdi. İcazet dönemini bizler bitirdik. Yakın geçmişte olanlara dikkat edin.''
-''TERÖR BELASI''-
Türkiye'nin 25 yıldır terör belasıyla karşı karşıya olduğunu kaydeden Çelik, bu beladan kurtulmak için iktidar olarak üzerlerine ne düşüyorsa yerine getirdiklerini, maddi ve manevi ne gerekiyorsa tüm imkanlarını seferber ettiklerini anlattı.
Çelik, bu konuda kimsenin ''siyasi irade ortaya koymuyorlar, üzerlerine düşenleri yapmıyorlar'' gibi bir hava içine girmemesi gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Terör belası 25 yıldır anaların yüreğini dağlamaya devam ediyor. Anaların göz pınarları kurudu. Artık şehit ailelerine, milletimize,,ne iktidar olarak, ne bakan olarak, ne milletvekili, ne de vatandaş olarak fazla söyleyecek cümlenin kalmadığını biliyoruz. Gelinen nokta, tesellilerin, teselli cümlelerinin bittiği, bir şeyin söylenemeyeceği noktadır. Kimse burada iktidara suçu havale etmek kolaylığına kaçmasın. Bu bölgede Türkiye'nin kalkınmasını istemeyenler, Türkiye'nin güçlenmemesinden yana olmayanlar, fert başına milli gelirin 20 bin dolara, 30 bin dolara çıkmasından yana olmayanlar, Türkiye'nin önüne bu takozları koydular; unutmayın ki koymaya da devam edecekler. Çünkü Türkiye'nin etkinliğinin hangi düzeyde olacağını, güçlü Türkiye'nin neler neler yapacağını çok iyi bilmekteler. Onun için güçlenmemen gerekiyor. Türkiye'de bölgesel alanlardaki dengesizleri gidermeye çalıştığımız bu süreçte terörün tekrar hortlatılması çok anlamlıdır.''
Bölgenin, yüzde 5'lerdeki sulama oranıyla atıl vaziyette durduğunu dile getiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bir kanun çıkararak; Güneydoğu Anadolu Projesi'ne, Konya Ovası Projesi'ne, Doğu Anadolu Projesi'ne 12,5 katrilyon lira kaynak aktardıklarını söyledi.
Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Güneydoğu Anadolu Projesi'ne, Konya Ovası Projesi'ne, Doğu Anadolu Projesi'ne 12,5 katrilyon lira kaynak aktardık. Dozerler çalışmaya başladı. Projeler ne yapacak? Bölgeyi sulayacak. Su akacak, toprakla buluşacak. Toprak yeşerecek, insanımız yeşerecek ama terör bataklığı kuruyacak. Bunlar bu amaçla yapılıyor. Silahlı mücadeleden vaz mı geçtik? Hayır silahlı mücadele devam ediyor. İnlere merminin, top mermilerinin nasıl atılması gerektiğini ben bilmem, bu salondakiler bilmez. Onu güvenlik güçlerimiz bilir. Onu atmaya da devam edecekler, bu da ayrı bir olay.''
-PARTİLİLERE UYARI-
Bakan Çelik, demokrasiden taviz vermeden, ekonomik anlamda yapılması gerekenleri yaparak, silahlı mücadeleye devam ederek terörün kökünü kazıyıp, yeniden ayağa kalkan ve çevresine yeniden güven veren bir Türkiye oluşturma zorunluluklarının bulunduğunu belirtti.
Bu konuda kimsenin hükümete ve AK Parti'ye ''Ne yapıyorsunuz?'' deme lüksüne sahip olmadığını söyleyen Çelik, son günlerde medyada enteresan tartışmalar yaşandığını dile getirdi.
Çelik, partililere hitaben şunları söyledi:
''Net olalım, yanlış siyasetçi olabilir, yanlış bakan olabilir, yanlışın içinde bakan olabilir. Yanlışları, hırsızları, yolsuzları aranıza sokmamak sizin göreviniz. Çünkü bu parti, AK Parti diye kuruldu. Bu kürsüye geldiğin zaman yüzün ak olacak, hesap veremeyeceğin şey olmayacak. Her şeyin hesabını vereceksin, herkesle yüzleşeceksin. Son günlerde olup bitenler, son günlerde akı kara yapmaya çalışanlar, (kapatma oldu olmadı, 367 olmadı, o halde yeni yeni formülasyonlar üreterek AK Parti'yi acaba burada silikleştirebilir miyiz, AK Parti'yi acaba burada zora düşürebilir miyiz) gibi hesaplar yapanlara söylüyorum; avucunuzu yalarsınız...
Camiaya leke sürmeye çalışanlara buradan sesleniyorum; yanlış yapıyorsunuz. Yanlış yapan siyasetçi olabilir, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, polis ya da asker olabilir. Bu ayrı bir şey. Kurumsal olarak (bütün siyasetçiler kötüdür, bütün polisler kötüdür, bütün askerler kötüdür) meselesi ve bakış açısı ayrı bir şey. Bu yapılan en büyük kötülüktür.''
-''MUHALEFETE ÜZÜLÜYORUZ''-
Türkiye'deki ana sıkıntının, iktidar ve muhalefet olarak iki ayaklı bir sistem olan demokraside, muhalefetin görevini doğru yapmaması olduğunu dile getiren Çelik, ''Türkiye'nin siyasi tarihinde ilk kez muhalefet partisi toparlanamadığı için üzülen bir iktidar partisi bulunuyor'' dedi.
Muhalefetin durumuna, ''demokrasi kaybetmesin'' diye üzüldüklerini ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
''Demokrasinin sağlıklı olması, muhalefetinin de bir şeyler ortaya koymasıyla mümkündür. Doğrusu, bu derece Türkiye gerçeklerinden uzaklaşmış, Türkiye gerçekleriyle bağlantısı olmayan bir muhalefet anlayışını biz anlamakta zorlanıyoruz...''
Kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Nükhet Hotar Göksel de katıldı.
AA