AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, CNN Türk'de Taha Akyol'un sorularını cevapladı. Arınç, bir de itirafta bulundu; '22 Temmuz seçimlerinde yüzde 47 alacağımızı ben bile tahmin etmiyordum'
Bülnet Arınç'ın açıklamaları şöyle:
'İktidar ve muhalefet liderlerinin milletvekillerini olumlu yönde beyanlarla etkilemesi gerekiyor. İktidar ile muhalefet arasında sağlıklı bir iletişim olmalı.
Bana abi diye hitap ediyorlar. Ben kendimi bu pozisyonda görmüyorum ancak bana abi denmesi de hoşuma gidiyor. Ben siyasette yol arkadaşlığı yaptığım siyasilerle iyi geçinmek isterim.
SİYASETTE GERGİNLİĞİN BİZE BİR FAYDASI YOK
Siyasetçilerin gerginlikten medet umması güzel birşey değildir. Geçmişte bu yaşandı. Günümüzde Sayın Baykal ile Erdoğan arasında yaşanıyor. Bu gerginliklerden Türkiye'ye bir fayda gelmez. Siyasetçiler de sonradan bu gerginliklerden pişman olup ah keşke yapmasaydık demişlerdir. Siyasette gerginliğin önce bize sonra Türkiye'ye zararı var.
Bu gerginlikler siyasette iktidar partilerinin işini zorlaştırır.
Yerel seçimlerde oy oranının biz yüzde 50'lere çıkacağını düşünüyoruz. Biz İzmir'i kazanacaksak laiklik ekseninde değil hizmete ekseninde kazancağız. Vatandaş biz neden bu seçimlerde arsenikli su içiyoruz derse bizim kazanma ihtimalimiz var. İzmir halkının tercihi başarılı belediye başkanı olacak.
'MEDYA SİYASİLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN GÜCÜNÜ KULLANMAMALI'
Sayın Başbakan'ın medyadan olan maduriyetini yakınen biliyorum. Kendisi herzaman bundan muzdarip olduğunu dile getirir. Bunu tüm medyaya yüklemek doğru değil ancak medyanın çok büyük bir kısmı ahlaki sınırları tanımadan yalan yanlış haberler yapıyorlar. İktidarın kendi imkanlarını medyanın aleyhine kullanmaması medyanın da elindeki gücü siyasileri değiştirmek için kullanmaması lazım.'
'GENELKURMAY'IN TAVRI GEREKSİZDİ'
Org. Başbuğ'un son açıklamalarını eleştiren Arınç, 'Genelkurmay Başkanı önündeki metinden okumaktadır ve çok yanlış bir konuşmadır. Bir konu var ona üzülmüşler, belli ki sinirleri bozulmuş. Ama ne şekilde yapılmış olursa olsun, tavrının bu kadar tehdit edici, baskı altına alıcı olmasını doğru buluyorum' dedi.
Arınç, 'Ben Başbuğ'un, o gazetenin (Taraf) sorularını cevaplanmasını isterdim. Hesap vermesi lazım... Hesap verme değil de, makul bir açıklama yeterliydi' diye konuştu.
Bülent Arınç, 'Sayın Başbuğ'un, 'yıpratılmasın TSK' derken 'kimse konuşmasın sussun' demesi doğru değildir. Genelkurmay Başkanı Başbakan'a karşı sorumludur. Sayın Başbakan'ın yanlış yapsa bile Başbuğ'u desteklemesi doğru olandır' dedi.
DENİZ FENERİ DAVASI
Deniz Feneri davasına da değinen Arınç, şöyle konuştu:
Deniz Feneri konusunda Almanya'da birşeyler olmuş. Ben buradaki derneği biliyorum. Bizlerde yardımlar yaptık. Almanya'daki sanıklar suçlarını itiraf ettiler. Ben buradaki Deniz Feneri ile bir ilgiisinin olduğunu düşünmüyorum ancak varsa soruşturulur ortaya çıkar.
Şaban Dişli bizim arkadaşımız. Ben partimiz içersinde birtakım ticari ilişkilerin doğru olmayacağını düşünüyorum. Benim yaptığım hata beni yakmalı partimi değil. AK parti diyeceğiz adalet ve kalkınma diyeceğiz hem de böyle bir durumda vekilimizin arkasında duracağız. Böyle birşey olmaz. Ben bu görüşlerimi parti içerisinde paylaşıyorum. Dışarıda bunları söylemiyorum. Ama partimizin MKYK'nda bunları söylüyoruz. Nekadar dikkate alınır orasını bilemem.'
DOKUNULMAZLIKLAR
Arınç, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili Baykal'ın talebi karşısında tavsiyede bulundu.
'Sayın Baykal'a bir tavsiyem var. Grubunu toplasın ve dokunulmazlıkların kaldırılmasını sorsun. Yüzde 60'ı kalsın diyecek. MHP de aynı şeyi yapmaz. Milletvekili bu konuda haklı. Dokunulmazlıkların önündeki tek engel AK Parti değil. '
Sürecek...