Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, terör örgütü PKK'nın DTP'yi kapattırmaya çalıştığını, bu sayede terör örgütünün Kürtler için Türkiye'de meşru alanda siyaset yapmanın olanaksız olduğu propogandasını yapacağını söyledi. Örgütün son dönemde artan saldırılarının ardından örgütün başarılı olduğu gibi yorumlar yapıldığına dikkat çeken Laçiner, PKK'nın son toplantısında da maksimum eylem kararı aldığını hatırlattı.
'BU EYLEMLER ÖRGÜTÜN GÜÇLÜ DEĞİL ZAYIFLADIĞINI GÖSTERİR'
'Bu eylemlerin nedeni örgütün gücünün zirvesinde olması değil, aksine gücünün dibe vurmasıydı' iddiasını ortaya atan Laçiner, nedeni ne olursa olsun terör örgütünün eylemlerini arttırma niyetinde olduğunu vurguladı.
SALDIRININ NEDENLERİ
USAK'ın resmi internet sitesinde artan terör saldırılarının temel nedenleri üzerine bir yazı kaleme alan Laçiner, en son saldırıların nedenlerini şu şekilde sıraladı: 'Saldırılar bir yönüyle dönemseldir. Yaz bitip sonbahar başlarken terör saldırılarında önemli bir yükseliş genelde olmaktadır. Örgüt yok olmadığını bu eylemlerle kanıtlamanın derdindedir. Tezkere öncesinde yapılan eylem provakasyona dönüktür. Nitekim 2007'nin aynı aylarında da yine tezkere öncesinde bu tür eylemler yapılmıştır. Örgüt DTP'yi kapattırmak istemektedir. Bu sayede Kürtler için Türkiye'de meşru alanda siyaset yapmanın olanaksız olduğunun istismarını yapacaktır. Bu hedefi DTP milletvekillerinden biri kameralar önünde de itiraf etmiş ve 'kapatılmak DTP için iyi olacaktır' demiştir. Türk-Kürt kitlesel çatışmasını özellikle Türk kökenli vatandaşlarımızı tahrik ederek gerçekleştirmenin derdindedir. Tıpkı derin çeteleşmeler gibi Türkiye'yi istikrarsızlaştırmanın, sivil siyasetin mevzi kaybetmesini sağlamanın derdindedir. Derin çeteler ile birbirini besleyen eylemler içinde olması da bunun bir kanıtıdır. Hatta PKK'nın içinde 'derin bir PKK' olduğu ve bu çekirdeğin başka yerler ile bağlantılı olarak zamanlamasına kendisinin karar verdiği provakatif ve çok kanlı eylemlere giriştiği de görülmektedir. Türkiye'nin demokratikleşmesini ve AB sürecini baltalamak istemektedir. Zaten örgüt kurulduğu ilk günden bu yana Türkiye siyasetinin her türlü normalleşme ve sivilleşme adımını baltalayacak eylemlere girmiştir. 2009 yerel seçimlerinde bölgeyi germek ve bu gerginlik üzerinden kendisine yakın gördüğü partiyi güçlendirmek telaşındadır. Bir önceki seçimde AK Parti'nin Türkiye'nin geri kalanı gibi Kürt kökenli vatandaşların da en büyük partisi oluşu örgütü çok rahatsız etmiştir. Yerel seçimlerde özellikle Diyarbakır gibi sembolik belediyelerin kaybedilmesini örgüt kendi adına başarısızlık olarak görmektedir. Yerel yönetimlerin DTP çizgisi dışına çıkmasının maddi güç kaybına yol açacağı tespitleri de yapılmaktadır. PKK lider kadrosu militanlarına Diyarbakır'ın seçimlerde kaybedilmesi halinde bu durumu hiçbir şekilde halka anlatamayacaklarını, ne yapıp edip bu şehri kaybetmemek zorunda olduklarını anlatmaktadırlar... Örgüt demokratikleşme ve bölgede yaşanan normalleşmeden rahatsızdır. Örgütün etkisi ve iddiası demokratikleşme ve istikrarla sürekli olarak azalmaktadır. Eğer OHAL benzeri bir düzenlemeye gidilebilirse halk ile devlet tekrar karşı karşıya gelecektir. Saldırıların bir hedefinde de sivilleşme vardır. Terör örgütü devletin silahlı güçleriyle çatışmaktan memnundur ve bundan bir şikayeti yoktur. Örgüt sorunu en iyi bildiği alana, yalana şiddet ortamına yeniden çekmek istemektedir.'
'TERÖR EYLEMLERİNİ SIFIRLAMAK MÜMKÜN DEĞİL'
Örgütün eylem yapma kararından sonra terör eylemlerini sıfırlamanın mümkün olmadığına dikkat çeken Laçiner, herhangi bir çöp tenekesine konan bombayı yakalamanın her durumda olası olmayabileceğini kaydetti ve tüm toplumun bu konuda dikkatli olması gerektiğini kaydetti.
(CİHAN)