Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Aktütün Karakolu'na yapılan baskınla ilgili medyada yer alan bazı haberlere sert tepki gösterdi. Orgeneral Başbuğ'un açıklamada kullandığı uslüp tartışmalara neden oldu. Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, Genelkurmay Başkanı'nın açıklamalarını doğru bulmadığını söyledi.
Orgeneral Başbuğ'un aynı uslübü Dağlıca baskınından sonra bir resepsiyonda gazetecilere yaptığı açıklamada da kullandığına dikkat çeken Tayyar, eleştirilerin sorunun çözümüne katkı sunacağına inandığını vurguladı. 'Demek ki yolunda gitmeyen ve aksayan bazı işler var. Yoksa bu kadar toplantılar niye yapılıyor?' diye soran Tayyar, beklentisini ise şu sözlerle ortaya koydu:
'Bu tartışmaların sonucunda doğru yöntem bulunabilirse, bir şehidimizin sayısını azaltmaya katkısını sunabiliyorsak çok önemli ve iyi bir adım olarak görüyorum. Eğer sorunları görmezlikten gelir ve bunların tamamını halının altına süpürmeye devam edersek sadece ve sadece kendimizi kandırırız. Türkiye maalesef 25 yıldır bunu yapıyor. Ama bir dönemdir görüyorum ki Türkiye artık yanlışları halının altına süpürme anlayışından kurtulmayı istiyor. Bu toplantıların anlamı da budur. İçişleri Bakanlığı bünyesinde güvenlik müsteşarlığının kurulması öngürülüyor. İstihbaratın tek merkezden koordinası görüşülüyor. Demek ki bir istihbarat, yönetim zaafı var. Özel Tim Doğu ve Güneydoğu'da etkin bir şekilde kullanılmak isteniyor. 1997 yılında elindeki ağır silahlar alınıp merkeze gönderildi. Daha sonra parçalandı. Ama şimdi bunun bir yanlış olduğu görülüyor. Bütün bu yanlışlar pozitif katkı sunmaya yönelik eleştirel yaklaşımlardan kaynaklanıyor. Ama keşke sayın Genelkurmay Başkanı anlamaya çalışsaydı. Daha doğru bir tavır göstermiş olurdu.'
MEHMET ALTAN: TEHDİT DEĞİL AÇIKLAMA YAPMASI GEREK
Star gazetesi yazarı Mehmet Altan ile Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'un Aktütün saldırısı hakkındaki açıklamalarını 24'e değerlendirdi.
Başbuğ'un Taraf gazetesinin iddialarını cevaplamadığını söyleyen Altan, 'Genelkurmay Başkanı'nı cevap vermediği, açıklama yapmadığı gibi, bir de sesini yükselterek, tehdit ediyor.' dedi.
Altan, demokrasiyi ve kurumları güçlendirecek asıl hareketin, tehdit etmek değil açıklama yapmak olduğunun altını çizdi.
MUSTAFA KARAALİOĞLU: HERKES ZATEN DOĞRU YERDE
Mustafa Karaalioğlu, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'un 'herkesi doğru yerde durmaya davet ediyorum' şeklindeki sözlerini yorumlayarak başladı. 'Bence herkes zaten doğru yerde. Herkes kanın durmasını, daha fazla şehit verilemesini istiyor' diye Karaalioğlu, Başbuğ'un konuşmasındaki sertliğin kendisini şaşırttığını vurguladı.
TBMM BAŞKANI TOPTAN'DAN BAŞBUĞ'A 'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ' HATIRLATMASI
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a, 'Özgür bir ülke olan Türkiye'de hür basının eleştiri hakkının da özgür olduğu'nu hatırlattı.
Toptan konuyla ilgili olarak, ''Gazetecilerin görev yapma anlayışına saygı göstermek gerekir. Terörle mücadele kararlılığını moralsizliğe dönüştürecek, her türlü davranışa dikkat edilmesi gerekir. Fakat özgür bir ülke olan Türkiye'de hür basının eleştiri hakkı da özgürdür. Toplumun her ferdinin topyekün terör mücadelesinde zaafiyet anlamında algılanabilecek davranışlardan özellikle kaçınması lazım. Herkes sorumluluğunun bilinci içinde hareket etmesi lazım.'' dedi.
BASIN KONSEYİ BAŞKANI EKŞİ: ÜSLUP MEDYAYI TEDİRGİN ETMEMELİ
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ?un Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmayı amaçlayan yayınlara tepki duymasının normal olduğunu belirterek, ?Ancak bu tepkinin medya dünyasını tedirgin etmeyi amaçladığı izlenimini veren bir üslupla dile getirilmesi doğru değildir? dedi.
Oktay Ekşi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ?un medyaya yönelik eleştirileriyle ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:
?Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ?un Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmayı amaçlayan kampanya nitelikli yayınlar nedeniyle tepki duyması normaldir. Bu yayınlara karşı, Silahlı Kuvvetler'imizin hukukunu koruması da hem hakkı hem de görevidir, ancak bu tepkinin medya dünyasını tedirgin etmeyi amaçladığı izlenimini veren bir üslupla dile getirilmesi doğru değildir. Orgeneral Başbuğ?un haklı mücadelesinde kendisini desteklemek, bu ülkeye sevgiyle bağlı herkesin görevidir, ancak bu görevin yerine getirilmesi, sadece ifade özgürlüğüne hepimizin saygı duyduğu bir ortamda olur.?
AJANSLAR
Devam edecek...