CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, terörle mücadelede yeni yasal düzenlemeler konusunda, ''Türkiye'nin bu ortamında terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyduğu önlemlere iyi niyetle bakmak gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
Baykal, CNNTürk televizyonunda canlı yayına katılarak gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, CHP'ye yarın yapacağı ziyarete ilişkin soru üzerine Baykal, iadeyiziyaretin, Başbuğ hangi çerçevede bir ziyaret gerçekleştirirse o kapsamda olacağını, ancak görüşlerini sorması halinde memnuniyetle aktaracağını ifade etti.
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi Aktütün sınır karakoluna yönelik terör saldırısının ardından yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine Baykal, Türkiye'nin terörle mücadele konusunda bir toplumsal güven noktasına geldiğini, tartışmaların doğal karşılanarak demokrasi ve iyi niyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Terör sorununun çözümünde en önemli adımın dış desteğin kesilmesi olduğunu vurgulayan Baykal, Türkiye'nin komşu toprakların kendisi için güvenli hale getirilmesini talep etme hakkı olduğunu belirtti.
Hükümet'in izlediği terörle mücadele politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğunu ve yanlışların sürdüğünü savunan Baykal, ''Bunlar terör sorununu doğru kavrayamadılar'' dedi.
-''TOPLUMSAL AYRIŞMAYA DÖNÜŞMESİN''-
Türkiye-Irak sınırının özellikle savunma açısından ''iyi bir sınır olmadığını'', karşılıklı müzakere ile bazı düzenlemelere gidilebileceğini söyleyen Baykal, terör örgütünün Irak sınırının ardında kampları bulunduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini kaydetti.
Yaşanan terör olayları karşısında en büyük tesellinin toplumsal bir ayrışmaya dönüşmemesi olduğunu belirten Baykal, bunun mutlaka korunması gerektiğine işaret etti.
Etnik ayrımcılığın yaşanmaması için herkese önemli görevler düştüğünü de vurgulayan Baykal, ''Yaşanan olayların terör olduğunun kabul edilmesi ve bu yönüyle takbih edilmesi gerekiyor, kökeni ne olursa olsun herkesin 'bu terördür, bunu yadırgıyorum, bunu kınıyorum, bunu uygun görmüyorum' demesi lazım'' şeklinde konuştu.
-''CENAZEDE PROTOKOL MÜ OLUR KARDEŞİM''-
Baykal, şehit cenazelerine katılmıyorsunuz, bu kasıtlı bir şey mi?'' sorusu üzerine de şunları söyledi:
''Katılmaz olur muyum. O gün ben olayı duyar duymaz yola çıktım, Ankara'ya geldim. Hemen şehit ailelerini aradım, telefonla görüştüm, duygularımı aktardım. Bu törenler artık olayın ağırlığını zaafa uğratan nitelik taşımaya başladı. Bu olayları siyasi şahsiyetlerin hegemonyası altında, onların yönlendirdiği olay halinde yaşamak galiba olayın özüne hiç uygun olmuyor. Orada mümkün olsa bir vatandaş olarak görülmeden, o üzüntüyü halkla birlikte paylaşmak en güzeli olacak. Ama orada kasıla kasıla protokol diye, cenazede protokol mü olur kardeşim? Protokol diye geçiyorsun oturuyorsun, herkes önünde. Nedir kardeşim, bu yaşanan olaylar nereden kaynaklanıyor? Bir tiyatro tarafı var. O görünüşün olayın ciddiyetiyle bağdaşmayan insanı rahatsız eden bir tarafı var.''
Baykal, ''tiyatro'' ifadesiyle neyi kast ettiği sorusunu ise ''Bir dayanışmayı paylaşmak durumundayız elbette, ama cenaze törenleri ile görevimizi yaptık gibi bir duygu içine girmeye kimse kendisini yönlendirmemelidir'' şeklinde yanıtladı.
Baykal, siyasetçilerin törenlerdeki tepkileri de daha doğal ve anlayışla karşılamaları gerektiği görüşünü dile getirdi.
-''AÇIK, NET BİR TAVIR BEKLİYORUZ''-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin davetini kabul ederek, Irak'a gidebileceğini söylediği hatırlatılarak, bunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Baykal, cumhurbaşkanlığının önemli ve simgesel anlamları olan bir makam olduğunu, ancak son dönemde buna uygun bir tavır sergilenmediğini savundu.
Terörle mücadelede yeni yasal düzenlemeler ve bu düzenlemelerin ''olağanüstü hale yol açacağı'' tartışmalarına ilişkin soruları da yanıtlayan Baykal, demokrasi ve terörle mücadelenin birbirinin alternatifi olmadığını vurguladı. Baykal, ''Türkiye'nin bu ortamında terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyduğu önlemlere iyi niyetle bakmak gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
Özellikle Kürt kökenli insanların etkili olduğu örgütlerin terör karşısında çok net tavır takınmaları gerektiğini vurgulayan Baykal, bunun sağlanması halinde en ileri açılımları yapmanın mümkün olacağını savundu. Baykal, şöyle devam etti:
''Bunu DTP'deki insanlar da yöneticileri de görsünler, ama öyle anlıyorum ki onlar maalesef acizdirler, kontrol onların ellerinde değildir. Kendi dışlarından yönlendirilmektedirler. Bu da açmazıdır. Bu açmazı AB de yakalamıştır. Hepimiz bir an önce onların kendilerini bu ambargodan koparmalarını, açık, net bir tavır almalarını bekliyoruz. Bunu talep ediyoruz.''
-''BENİM SERVETİM AİLEM BAŞKA SERVETİM YOK''-
Baykal, mal varlığına ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine de bu tartışmaların, AK Parti hakkındaki yolsuzluk iddialarının ardından gündeme geldiğini söyledi.
Eşi Olcay Baykal'ın kendisine her zaman destek olduğunu, ancak siyasi yaşamının merkezinde yer almadığını da belirten Baykal, iddialar üzerine eşinin mal varlığını açıkladığını hatırlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik teklifini yineleyen Baykal, kendisine yönelik iddiaların dedikodudan öteye bir anlam taşımadığını, gerçeklik payının bulunmadığını savundu.
Mal varlığında hukuka aykırı bir durum olmadığını belirten Baykal, ''Baştan aşağı maskaralık, nelerle uğraşıyoruz. Benim servetim ailem başka servetim yok'' dedi.
Baykal, hem memurların hem de milletvekillerin dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek vereceklerini belirterek, bu konudaki yasal ve anayasal düzenlemelerin gündeme getirilmesini istedi.
-YOLSUZLUK İDDİALARI-
Deniz Baykal, ''AK Parti Hükümetinin ciddi, saygın yardım kuruluşlarına siyasi tahakküm duygusuyla baskı uyguladığını, bunların yerine siyasi görüşüne destek veren dernekleri etkin kılmaya çalıştığını'' iddia etti.
Baykal, Çankaya Belediyesi hakkındaki iddialara ilişkin soru üzerine de bu konunun araştırıldığını, yarın gerçekleştirilecek Merkez Yönetim Kurulu toplantısında da ele alınacağını söyledi.
Belediye başkanına ait olduğu iddia edilen ses kaydında yolsuzluklara karşı bir tepkinin ifade edildiğini belirten Baykal, ''Ne olursa olsun, yolsuzluğun kimin yaptığı da bizim için önem taşımaz bu konuda dikkatli ve kararlı bir politika izliyoruz'' dedi.
Bir başka soru üzerine de CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ilişkin tartışmaları da ''keyifle izlediğini'' ifade eden Baykal, konuda henüz karar almadıklarını, her şeyin olabileceğini söyledi. Baykal, parti içinde bir kıskançlığın ise söz konusu olmadığını dile getirdi.
Baykal, yerel seçimler konusundaki soruları yanıtlarken de ''Türkiye'nin bu iktidara mutlak bir uyarı yapması ihtiyacı vardır'' dedi.
''AK Parti'nin yeni genel merkezi nedeniyle iadeyiziyarette bulunacak mısınız?'' sorusuna Baykal, ''Gideriz, tabii inşallah ilişkiler rahatlar normalleşir, Türkiye bir gerilim, kamplaşma kutuplaşma ortamından en kısa zamanda çıkar böyle bir ziyaretin makul karşılanacağı bir ortam kendisini gösterir biz de görevimizi yaparız'' karşılığını verdi.