İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 8 Ekim'de Meclis'te ele alınacak olan sınır ötesi operasyonla ilgili Başbakanlık Tezkeresi'nin, şiddetin yoğunlaşmasına neden olacağını savunarak, sorunun barışçıl yönden çözümünü istedi.
İHD ve TİHV tarafından yapılan ortak açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi operasyon yapmasına izin veren ve 17 Ekim'de biten süresi 1 yıl daha uzatılacak tezkerenin 'şiddetin yoğunlaşması ve savaşın tırmandırılması'na yol açacağı ifade edildi. Tezkerenin yanısıra, Altınova'daki olaylar ve Aktütün Karakolu'na saldırı ile toplumun yoğun endişe yaşadığının kaydedildiği açıklamada şöyle denildi:
'Altınova'da Kürtlere yönelik ırkçı nefret ve linç girişimleri de endişeleri arttırdı. Suç işleyen kim olursa olsun, hukuksal süreçlerdir işletilecek olan. kötülük yapan, ya da cinayet işleyen, ne bütün Kürtlerdir ne de Türkler. Oysa, Altınova'da işlenen bir cinayet bütün Kürtlere mal edilmek istendi. Ve en son Aktütün karakolu baskını.
Ölümler, yaralanmalar, acılar. Biz doğal olarak toplumun acılarını ve üzüntülerini paylaşıyoruz. Acı ve üzüntünün dışında; soğukkanlılıkla, sağduyu ile, akılla ve vicdanla değerlendirme yapmaya imkan tanımayan süreçler de yaşanıyor. Hamaset öne çıkıyor. Savaş dili, araç ve yöntemleri sesini yükseltiyor. Bu dil, barış dili ve araçlarını, yöntemlerini önerenleri baskı altına alıyor. Biz insan hakları savunucuları, şiddeti reddediyoruz. Savaşı reddediyoruz.
Soruna hak temelli yaklaşıyoruz. Ülkemizde hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkesinin egemen olmasını istiyoruz. Kürt sorununun barışçıl çözümünün mümkün ve olanaklı olduğunu savunuyoruz. İnsan hakları güvenliği tehdit etmez, tersine güçlendirir ve güvence altına alır'
ANKA