Muhammed İbrahim*
Filipinler?de mücadele veren Moro İslami Kurtuluş Cephesi, halen devam etmekte olan silahlı çatışmalara bir son vermek amacıyla hükümetle arasında barış görüşmelerinin başlaması için uluslararası topluma çağrı yaptı. Cephe?nin başkanı Hacı Murad İbrahim, Mindanao adasındaki karargâhından el-Cezire televizyonunun İngilizce yayın yapan kanalına verdiği mülakatta ?Durumun daha da kötüye gitmemesi için uluslararası toplumun müdahale etmesini istiyoruz? ifadelerini kullandı.
Hacı Murad şunları söylüyor: ?Biz halen en iyi tercihin barış sürecine dönmek olduğuna inanıyoruz. Güney?deki şiddetin, adayı Irak ya da Afganistan?a dönüştürmesinden korkuyoruz. Biz bunu istemiyoruz.?
Bu çağrıyla dayanışma çerçevesinde merkezi Medine?de bulunan Moro Öğrenciler Birliği, İslam ümmetine, İslam ulemasına, cami imamlarına, mübarek ramazan ayının son on gününde itikafa girenlere, Kabe ve Ravza-i Mutahhara imamlarına hatimlerinden ve namazlarından sonra Moro?daki Müslüman kardeşlerine dualarını yoğunlaştırmalarını istedi. Birliğin çağrısında şunlar denildi: ?Çünkü Allah, İslam ülkelerinin, Filipin devletinin sorunu oyuncak haline getirdiği Müslüman Moro halkına karşı görevlerini yerine getirmekten ve kamuoyunu harekete geçirmekten aciz kaldığı bugünlerde duaları çokça kabul buyuran ve kendisine dua edilmeye en layık olandır. Filipin?in işçileri İslam ülkelerinde çalışır ve huzur içinde yaşarken bu ülkedeki Müslümanlar terör, baskı ve zulümle karşı karşıyadır.
Ayrıca Allame Yusuf Kardavi?ye bizi dualarında unutmamalarını, konferans ve yazılarında bizi ihmal etmemesini, daha önce Muhammed Gazali?nin (Allah?ın rahmeti üzerine olsun) yaptığı gibi Filipinlerde azınlık olarak nitelendirile gelmiş Filipinli Müslümanların içinde bulunduğu durumu her anlarında hatırlamalarını ve insanlara anlatmalarını istiyoruz.
Misyonerlerin Mindanao adasına çıktığı 14. yüzyıldan beri İslam dünyasının yalnız bıraktığı Morolu gençlerin maneviyatını yükseltmek için alimlerin sözleri oldukça etkili olmaktadır.?
Şu anki savaşın nedeni
Moro İslam Cephesi, 13 yıldır Filipinler hükümetiyle görüşmeler yapmaktadır. Aslında taraflar arasında devam eden görüşmelerin sonucu olarak Malezya?da, İslam Konferansı Teşkilatı?nın temsilcisi Seyyid Mısri?nin ve ABD?nin Manila?daki büyükelçisinin de katıldığı 5 Ağustos 2008?de bir barış anlaşması imzalanması gerekiyordu.
Anlaşma, Müslümanlara ayrılmış olan topraklardaki Özerk Yönetimin çerçevesinin genişletilmesini, Müslümanların bulunduğu topraklardan çıkan yeraltı zenginliklerden elde edilecek gelirin %25?nin Müslümanlara verilmesini ve Moro halkının kendi iç güvenliğini sağlamasını öngörüyordu.
Ancak Filipinler Yüksek Mahkemesi, bu anlaşmayı imzalanmadan birkaç saat önce, bazı Filipinli Hıristiyan milletvekillerinin itirazının ardından anlaşmanın imzalanmadan önce sözkonusu milletvekilleriyle istişare edilmesi ve onların bilgilendirilmesi gerektiği yönünde verdiği kararla bu anlaşmayı durdurduğunu ilan etti. Amaç, diktatör Markos zamanında Müslümanların elinden alınan toprakların iade edilmesinin önüne geçmekti. Ayrıca anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, uygulanacağı bölgelerde referanduma sunulacağı da belirtilmekteydi.
Müslüman atalarına ait toprakların durumunu düzenleyen anlaşmanın iptal edilmesini fırsat bilen Filipinler hükümeti, Güney?e, Ameril Umbra Kato?nun, Cotabato?nun kuzeyinde Müslümanların topraklarına yerleştirilen Filipinli yerleşimcileri ve sivilleri katlettiği gerekçesiyle yeniden saldırdı. Ancak Cephe, bu haberleri yalanlayarak İslami Kurtuluş Cephesi?nin komutanı Kato?yla canlı bağlantıya geçerek, asıl ateş açanların, Malezyalı askerlerin komutasındaki BM gözlemci grubunun varlığına rağmen Müslümanlara saldıranların Hıristiyanlar olduğu gerçeğini ortaya koydu. Tüm bu gelişmeler, Filipinli mücahitlerin TV kanallarında yayınlandı.
Hükümet, gözlemci grubun raporunu dinlemediği gibi orduya, askerlerin gerekirse Müslümanların Hıristiyan yerleşimcilerden şiddet kullanarak uzaklaştırılması talimatını verdi. Bunun üzerine, ordunun Müslümanların yaşadığı bölgelere uçaklarla yaptığı bombardımanda birçok Müslüman sivil hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin arasında çocuklar da vardı.
Askeri operasyonlar, Cephe üyesi gerillaların yerini bulmak gerekçesiyle Müslüman sivillerin yaşadıkları bölgelere kadar uzandı. Siviller olmadık zulümle karşılaşırken en az 3 bin kişi evlerinden oldu. Hükümet mağdur sivil halka hiçbir şekilde yardımcı olmadı. Müslümanların dükkânları, evleri, hükümete bağlı milisler tarafından yağmalandı.
el-Cezire?nin İngilizce yayın yapan kanalı, Filipinlerin güneyindeki sıradan insanların yaşamı hakkında bilgi vererek onların içler acısı yaşamları hakkında dünyayı bir nebze olsun bilgilendirmiş oldu.
Filipinler hükümetinin Ramazan ayında Müslümanlara yönelik saldırılarını hafifletmiş olduğu yönündeki haberler ise doğru değil. Tersine hükümet yetkilileri, Güney?deki Müslüman sivil toplum kuruluşlarının mübarek Ramazan ayına hürmeten hafifletmesi yönündeki çağrılarına rağmen durmayacağını ilan etti.
Şikayetler!
Cotabato?nun kuzeyinde savaşın patlak vermesinden önce Müslüman çiftçilerle onların arazilerini bazen şiddet kullanarak bazen de baskılarla gasp eden İLAGA örgütüne bağlı milisler arasında sorunlar bulunmaktaydı. Hatta bu örgütün milisleri, Müslümanların arazilerini kendi istekleri dışında Filipinler?in içlerinden getirttikleri Hıristiyanlara takdim ediyorlardı.
Filipinlerdeki Yüksek Mahkemenin kararını açıklayıp Cephe?yle barış anlaşmasından vazgeçilmesinin hemen ardından Filipinler medyası, Müslümanların arazilerini gasp eden Cotabato eyaletinin vali yardımcısına bağlı milislerle Cephe üyeleri arasındaki çatışmaları ve Güney?e doğru uzanan arazilerin sahipleriyle Müslüman aileler arasındaki sürtüşmeleri abartılı bir şekilde verdi.
Ancak Filipinler hükümetiyle medyası el ele vererek kendi yaptıkları zulmü süsleyip dünyaya, Cephe?nin Ameril Umbra Kato?nun komutanlığında başlattığı bu saldırının orduyu nefs-i müdafaaya geçmesini zorunlu kıldığını iddia ettiler.
Bu kamuflaj çabalarının ardından Güney?de ikinci kez savaş çıktı. Bu savaşın amacı bölgenin asli yerlisi Müslümanlarla Filipinlerin Kuzeydoğusundan bölgeye getirtilerek yerleştirilen Hıristiyan yerleşimcilerin karışık bir şekilde bulunduğu arazilere el koyarak, Müslümanların sadece sel baskınlarının vurduğu topraklarda mahsur kalmalarını sağlamaktı.
Güney?deki krizden işte bu şekilde faydalanıyorlar. Bu, Kuzey Cotabato yöneticisi ve aynı zamanda hükümete bağlı milislerin komutanı Vinol gibi bazı gasıp siyasetçilerin çıkarlarına hizmetten başka bir şey değildir. Bu şahıs, adalete dayalı bir devletin kurulmasını ve bütün Filipin halkına ve ekonomisine zararı dokunan bu savaşın gerçek nedenlerini anlamayı hiçbir zaman ciddiye almamıştır.
Filipinler ordusu ve onunla birlikte ordu, şu anki savaşın kendilerine yüklediği mali külfeti inkâr etmekte ve savaş sırasında verilen can kayıplarıyla ilgili gerçek rakamları gizlemektedir
Filipinli yazar Zarlis İbila?nın yazdığı ve Cephe?nin internet sitesinde yayınlanan makalede Savunma eski Bakanı ve Filipin Devlet başkanlığı resmi sözcüsü Edwardo Armitta?nın söylediği ?Ordumuza bağlı kara kuvvetlerinin ve deniz kuvvetlerinin %63?ü, ağır top birliklerinin %40?ı, zırhlı birliklerin %50?si ve hava kuvvetlerinin %63?ü Mindanao?daki savaşa aktarılmıştır.? ifadesini nakletmektedir.
Yazar yazısında, Filipinler ordusunun Başkomutan yardımcısı General George Sigubia Filipinlerin güneyindeki Solo Oteli?nde 6 Eylül 2008 tarihinde düzenlediği basın toplantısında söylediği ?Devam etmekte olan savaş ordumuzun bütün kaynaklarını tüketmiştir. Bu nedenle ordu, hükümetten daha fazla ödenek almak için baskı yapmaktadır.? ifadelerini de nakletmektedir.
Savaş sırasında helikopter düştüğü halde ordu, tıpkı daha önce sivilleri havadan bombardıman yaptığını inkâr ettiği gibi bunu da inkâr etmiştir. Hâlbuki bütün gerçekler onların söylediklerini yalanlamaktadır.
Moro İslami Kutuluş Cephesi ise internet sitesinden yaptığı açıklamada, kendilerinin Filipinler ordusuna ait çok miktarda ağır top bataryalarını imha ettiğini kaydediyor.
Filipinler Televizyonunda yayınlanan görüntülerde ülkenin savaş nedeniyle uğradığı zararlar ve milyonlarca doları bulan ekonomik kayıplar hep gizlenmeye ve göz ardı edilmeye çalışılıyor. Medya, sanki ordunun hedefi birkaç Müslüman gerilla liderini yakalamak ya da öldürmekmiş gibi davranıyor.
Moro İslami Kurtuluş Cephesi?nin komutanlarını yakalamak yerine savaş meydanında can veren askerlerin cesetlerini kendilerine teslim edenlere ödül olarak 65 Amerikan doları veriyor.
Savaş masraflarını finanse edebilmek için Gloria hükümeti, paraları halkın yararına harcamaktansa zaten fakr-u zaruret içerisinde yaşamakta olan Filipinler halkına daha fazla vergi yüklüyor. Bu durum ise halkın sokak ve caddelere çıkarak hükümeti protesto etmesine ve ülkede siyasi krizlerin çıkmasına neden oluyor.
Filipinli gazeteci ve yazar.
Bu makale İslam Özkan tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.