Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, hükümet olarak öncelik verdikleri duble yol konusunda önemli bir aşamaya geldiklerini belirterek, Türkiye'nin 2008 yılı sonunda 16 bin 500 km, 2011 sonu itibarıyla ise 21 bin 500 km'lik bölünmüş yola sahip olacağını açıkladı.
Ulaştarım Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti'nin yayın organı Türkiye Bülteni Dergisi'ne yaptığı açıklamada, cumhuriyet tarihinin geçmiş dönemlerinin klasik siyaset anlayışıyla hareket etmediklerini belirterek, iktidara gelmeden önce halka 'Sizi aldatmayacağız, ne aldatacağız, ne aldanan olacağız. Yapacaklarımızı söyleyeceğiz. Ama yapamayacaklarımızı asla ve asla söyleyip insanların umutlarını, geleceklerini, beklentilerini boşa çıkarmayacağız, heyecanlarını yok etmeyeceğiz.' sözünü verdiklerini ifade etti.
Bu prensibe de en başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendilerinin sadık kaldıklarına işaret eden Yıldırım, vatandaşlara karşı dürüst olmayı, yapamayacakları işlerden daha fazla önemsediklerini kaydetti. Yıldırım, şeffaf, dürüst siyaset anlayışı nedeniyle yeni bir parti olmalarına rağmen halkın kendilerini iktidara getirdiğini ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinde de güveni tekrarladığını belirtti.
'KAZA RİSKİ YÜZDE 70 AZALIR'
Hükümet olarak öncelik verdikleri duble yol yapımı konusunda önemli bir aşamaya geldiklerini vurgulayan Yıldırım, 'İktidara geldiğimizde Türkiye'de bölünmüş yol uzunluğu 6 bin 100 km idi. Bugün ise 14 bin 500 km'ye ulaştı. 2008 yılı sonunda 16 bin 500 km'ye erişeceğiz. 2011 sonu itibarıyla ise toplam 21 bin 500 km lik bölünmüş yola sahip olacağız. Bu demektir ki 2011 sonunda ana arterlerin tamamı bölünmüş yol haline gelecek.' dedi.
Duble yolların yer yer kalite ve standartlarına yönelik eleştirilerin yapıldığını hatırlatan Bakan Yıldırım, 'Ne kadar imalat hatası olursa olsun bölünmüş bir yolda kaza riskiniz yüzde 70 azalır. Kafa kafaya çarpışmalar hemen hemen ortadan kalkıyor. Bir tek insanımızın bile hayatını kurtarabilmişsek bunun para ile pul ile ölçülebilir bir yanı yok.' diye konuştu.
Yıldırım, Türkiye'de Doğu'dan Batı'ya, Kuzey'den Güney'e baştanbaşa iki denizi birleştiren dört ana ulaşım hattı bulunduğunu belirterek, açıklamasına şöyle devam etti: 'Bu koridorlar turizm, sanayi ve nüfusa göre belirleniyor. Bu yol hatları Doğu'dan Batı'ya, Kuzey'den Güney'e ulaşımı kolaylaştıracak ve maliyetleri azaltacak. Anadolu'nun üretiminin ihracat limanlarına ulaştırılmasını kolaylaştıracak. Yurt dışından gelen ürünlerin iç pazardaki adreslerine kolay erişimini sağlayacak. Bu koridorlar ile yolları çıkmaz sokaklara değil birbirine bağlıyoruz. Karayolunu; demiryoluna, havayoluna, deniz yoluna entegre ediyoruz. Sadece yol değil yolun ekonomisini yapıyoruz. '
'ULAŞIM TÜRLERİ ARASINDA DENGESİZLİK VAR'
Türkiye'de ulaşım türleri arasında bir dengesizlik söz konusu olduğunun altını çizen Bakan Yıldırım, Türkiye'nin son 50 senede en fazla ihmal ettiği işlerden bir tanesinin ulaşım türleri arasındaki dengenin gözetilmemesi ve dengenin yurt içi taşımacılıkta karayolu lehine çok büyümüş olmasını gösterdi.
Bakan Yıldırım, 'Bunun sonucunda, Türkiye yük taşımacılığında, yolcu taşımacılığında karayoluna bağlı kaldığı için trafik kazalarının bedelleri hem can hem de mal açısından ağır oluyor. Aynı zamanda da yollarımız kapasitesinin üzerinde kullanıldığı için 25 yıl kullanılacak olan yollarımız 2-2.5 yılda bozuluyor. O bakımdan amacımız, bir yandan bu ulaşım koridorlarını oluştururken, diğer yandan da ulaşım türleri arasındaki dengeyi sağlayacak orta ve uzun vadeli projelere öncelik vermek.' dedi.
Cihan
