Bir annenin dramı

Hastalığa bağlı olarak çok sayıda yaşamsal gerekliliği yerine getiremeyen Güler, 2 yıl önce gözlerini de kaybetti.

8 yıl önce görücü usulü ile Serhat Kara ile evlenen Leyla Kara (31), evliliklerinden 1 yıl sonra ''İslam'' adını verdikleri bir erkek bebek dünya getirdi. Doğuştan epilepsi hastası olarak dünyaya gelen İslam, doğumunun ilk yılını atlattıktan 2 gün sonra dünyaya gözlerini kapadı.

İlk evladını kaybettiğinde 6 aylık hamile olduğunu ifade eden Leyla Kara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir yandan evlat acısını bir yandan da yeni bir bebeği dünyaya getirecek olmanın sevincini bir arada yaşadığını söyledi.

Güler adını verdiği bebeğin sağlıklı olarak doğmasının ardından acılarının bir nebze de olsa hafiflediğini anlatan Kara, ''Bu sevincimiz çok sürmedi ve doğumdan 4,5 ay sonra adeta hayattaki tek tutanağım haline gelen kızım da oğlumun ölümüne neden olan hastalığa yakalandı'' dedi.

Eşinin inşaatlarda yevmiye karşılığı çalışarak yaşamını sürdürdüğünü vurgulayan Kara, şöyle devam etti:

''Evliliğimin ardından kısa süre sonra hamile kalmam, bebeğimin ölümü ve ikinci hamilelik derken, çalışamayıp aile bütçesine katkı sunamadım. Yevmiyeyle çalışan eşimin kazandığı para da çocuklarımın tedavisine yetişmedi ve sadece kendi boğazımızı doyurabildik. Her geçen gün biraz daha kötüye giden kızımı, Adana'daki Seyhan Uygulama ve Araştırma Hastanesine getirip-götürmeye başladık. Ancak gerekli imkanları sunamadığımız için tedavilerin bazılarından eksik kaldı ve kızım adeta gözümün önünde erimeye başladı.''

Hastalığın ardından 1 yıl sonra beyin gelişiminin durduğunu öğrendiklerini anlatan Kara, ''Kızım 2 yaşına geldiğinde boynunu tutamaz, tuvalet ihtiyacını karşılayamaz hale geldi. Geçen yıl ise 2 gözünü birden yakalandığı hastalığa bağlı olarak kaybetti. Şimdi gözleri görmeyen kızım, hiçbir ihtiyacını karşılayamıyor, ben ise başından bir an olsun ayrılamıyorum'' diye konuştu.

-EŞİ DE AYRI YAŞAMAYA BAŞLADI-

Eşinin yaklaşık 1 yıldan beri kendisinden ayrı yaşamaya başladığını dile getiren Kara, bu durumun adeta kendisini yıktığını, yaşamın zorluklarını daha ağır hissetmeye başladığını söyledi.

Kara, ''Eşimin ailesi, çocuklarımın rahatsızlıkları nedeniyle, benden ayrılması yönünde sürekli olarak ona baskı yaptılar. Bu nedenle eşim, bizden ayrı yaşamaya başladı. Çareyi kardeşlerime sığınmakta buldum'' dedi.

-TEDAVİSİ İÇİN UMUT YOK-

Kızını son olarak 2 ay önce doktora götürebildiğini ve iyileşebileceği yönünde olumlu bir yanıt vermediklerini ifade eden Kara, şunları kaydetti:

''Doktorlar, kızımın beyninin gelişmediğini ve bu nedenle tedavinin mümkün olmadığını söylediler. Yaşadığım sıkıntılar bu söylemlerin ardından daha da çekilmez oldu. Ancak ne olursa olsun kızımı yalnız bırakmayacağım ve her zaman yanında olacağım.''

Kızını da aynı hastalıktan kaybetmemek için onunla sürekli ilgilenmek istediğini dile getiren Kara, ''Kızımın yanından bir dakika bile olsun ayrılmamam gerek. Ama kendimize bir hayat kurabilmek için bir eve ihtiyacım var. Eğer başımızı sokabilecek bir evimiz olursa hem kızımla ilgilenip hem de evde yapacağım işlerle kendi hayatımı sürdürebilirim'' diye konuştu.