İlk kez 2006'da yayımlanan kitap, Almanya'da çıktığı günden itibaren tüm dünyada çok tartışılmıştı.
Grass, Naziler'in silahlı SS birliğinde görev aldığını itiraf etmesiyle tüm dikkatleri üzerine çekti. Kitabın bir bölümünde Grass şöyle anlatıyor yaşadıklarını: '...Çünkü Hitler Gençliği'nin bir üyesi olarak aslında bir genç Nazi'ydim. Sonuna kadar inançlıydım. Fanatik değildim, en ön safta yer almıyordum, ama gözümü refleksle bayrağa dikerek, ki o bayrağın bizim için 'ölümden de öte' olduğu söyleniyordu, neferlerin arasında yer aldım, uygun adım yürüdüm.'
Kitap yayımlanmadan önce Frankfurter Allgemeine Zeitung'un sorularını cevaplayan Grass'ın, söyleşi sırasında uzun yıllardır gizlediği bu sırrı açıklamasıyla edebiyat dünyasında kıyamet koptu. Türkiye'de de pek çok gazete Grass'ın itirafını manşetten duyurdu. Yazar Enis Batur, Grass'ın bu itirafı hakkında, 'Bana kalırsa da itiraf konusunda bir gecikme söz konusu ama bu gecikmeyi anlayabilecek durumda biri oluğumu düşünüyorum, kolay değil böyle bir şeyi itiraf etmek, iyi ki kendisiyle birlikte alıp götürmemiş.' diyordu. Kitapta Grass'ın çocukluğu, gençliği, savaş sonrasında Berlin'de ve Paris'te geçirilen özgür ve sanat dolu günler, aşklar, yokluklar ve unutamadığı bir anne bir soğanın katmanları gibi bir bir soyuluyor.