Tasavvuf müziği sanatçılarından Sami Savni Özer, Ramazan ayı münasebetiyle yurtdışında birçok konser veriyor. Büyük çoğunluğu gayrimüslim olan dinleyici kitlesi musikimizden çoğu kez o kadar etkileniyor ki konser sonrası sahneye çıkarak Özer'e şükranlarını sunuyor. Bazı konserlerine ezan-ı Muhammedi ile başladığını söyleyen Özer, o güne kadar böylesine duygusal bir yakarış ve davet duymayan Hıristiyan dinleyicilerin büyük çoğunluğunun gözyaşlarına boğulduğunu anlatıyor.
Tasavvuf müziğine küçük yaşlarda gönül veren Sami Savni Özer, çocukken camilerdeki müezzinleri taklit ederek ezan okumaya başladığını anlattı. Bu yöndeki hevesi nedeniyle 8 yaşındayken babası tarafından bir hocaya götürüldüğünü belirten Özer, ilk kez ezan okuduğunda heyecandan dizlerinin titrediğini dile getirdi. Özer, şu anda Ramazan etkinlikleri dolayısıyla yurtdışında çeşitli tasavvuf konserleri verirken ezan okumaya devam ediyor. Türkiye'de tasavvuf müziğine ilginin çok az olmasından yakınan Özer, şöyle konuştu: 'Söylediklerimi anlamayan, dilimizi bilmeyen, birçok yabancı, bu müziğe o kadar ilgi gösteriyor; ancak maalesef aynı heyecanı Türkiye'de göremiyorum. Verdiğim konserlerde insanlar o kadar mutlu oluyor ki ben bile şaşırıyorum. Kanada'da Toronto Üniversitesi'nde verdiğim bir konserin başında, ezan okudum. Ezan bittiğinde baktım ki oradaki bütün gayrimüslimler ağlıyor. Bu beni çok duygulandırdı. Yine yurtdışındaki senfoni konserlerimde, benimle birlikte tasavvuf müziği söyleyen Hıristiyan gençler 'Muhammed Resulullah' diyor. Bu, çok güzel bir manzara. Eğer insanlar bu konuya bu kadar ilgi gösteriyorsa bizim de bir şeyler yapmamız lazım.'
Tasavvuf müziğinin Türkiye'de imsakiyeler gibi sadece Ramazan ayında hatırlandığını vurgulayan sanatçı, yılın geri kalan 11 ayında çalışamadıklarını kaydetti. Tasavvuf müziğini sevdirmek için özellikle televizyon kanallarının daha fazla destek vermesi gerektiğini dile getiren Özer, 'Bu müziğe önem veren birkaç televizyon kanalımız var. Allah bu kanalların sayısını artırmayı nasip etsin. Çünkü, insanların bu müziği sevmesi gerek. Bu da televizyonlar sayesinde gerçekleşir.' diye konuştu.
Zaman
