300?den fazla fotoğrafla birlikte her tür hakkında detaylı bilgilerin yer aldığı Türkiye?nin Kelebek Rehberi?nde tehlike altında olan türlere de dikkat çekiliyor.
Türkiye'nin Kelebek Rehberi'ni kitabevlerinden ve Doğa Derneği Ofisleri'nden satın alabilirsiniz.
Kelebek uzmanı Dr. Ahmet Baytaş ile çevre bilimci Dr. Evrim Karaçetin?in yazdığı Türkiye?nin Kelebek Rehberi yayımlandı. Farklı iklim kuşaklarının bir arada bulunması nedeni ile kelebek cenneti olan Türkiye?de bugüne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı çalışma olan Türkiye?nin Kelebek Rehberi, 22?si Türkiye?ye endemik (sadece Türkiye?de bulunan) olmak üzere 300?den fazla kelebek türü hakkında fotoğrafları ile birlikte detaylı bilgi veriyor.
Tek yaşadığı yer Türkiye olan kelebeklerden ?Anadolu çok gözlüsü? Isparta, Konya, Adana, Bilecik ve Eskişehir?de görülüyor. ?Çok gözlü Fatma? ile ?çok gözlü buzul mavi? Van ve Hakkâri?de; ?Koçak?ın esmer perisi? Artvin, Van, Hakkâri?de; ?Çok gözlü Anadolu beyazı? Doğu Anadolu dışındaki bölgelerde; ?yaz meleği? ise Gümüşhane, Adana ve Van arasında görülüyor.
Öte yandan, endemik türlerin önemli bir kısmının ise nesli tehlike altında. Bodrum?da yaşayan ?Halikarnas esmeri? ile Malatya?da bulunan ?Mezopotomya çok gözlüsü? nesli tehliken altındaki türlerden bazıları.
Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken kitapla ilgili yaptığı açıklamada ?Ahmet Baytaş ve Evrim Karaçetin'in yazdığı ve Doğa Derneği'nin yayımladığı ?Türkiye'nin Kelebek Rehberi? bizleri kelebeklerin yaşadığı saf ve özgür dünyaya yeniden davet ediyor. Kitap, böyle bir dünyanın hala mümkün olduğunu kanıtlarcasına üç yüzden çok kelebek fotoğrafını doğa severlere sunuyor. Türkiye'nin kelebekleri, onları unutmaya yüz tutan bizleri uyandırmak için bu kitapta buluşuyor.? dedi.
Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken'in açıklaması şu şekilde;
Erik Kırlangıçkuyruğu
Gözlerimi yumup çocukluğuma gittğimde beni 'erik kırlangıçkuyrukları' karşılar. Erik kırlangıçkuyruğu ne mi? Bir kelebek.
Bakın Türkiye'nin Kelebek Rehberi onu nasıl tarif ediyor.
'Erik kırlangıçkuyruğu en büyük kelebeklerden biridir. Bu alımlı tür, soluk sarı renkli kanatlarında zebranınkileri andıran siyah çizgilerinden ve arka kanadındaki uzun kuyruğundan tanınabilir. Diğer kırlangıçkuyruklar da erik kırlangıçkuyruğu gibi büyük, sarı ve siyah desenli, kuyruklu ve gösterişli kelebeklerdir.'
Hatırladınız değil mi? Hele resmine bakınca gözünüzde daha iyi canladı.
Erik kırlangıçkuyrukları benim yaşımdakilerin çocukluğunun ayrılmaz parçasıydı. Sokakta oynarken, denize koşarken, ağaçtan erik toplarken, komşunun bahçesinde kek yerken, onlar arada bir görünür, sonra kaybolurdu. Eski zamanlarda o kadar çoklardı ki, onları yadırgamazdık. Erik kırlangıçkuyruğu ve daha nice kelebek, sokak arkadaşları gibi, oyun gibi, düşüp dizimizi kanatmak gibi hayatın ta kendisiydi.
Bugünse hayatımızda hiç kelebek kalmadı. Sadece biz 'yetişkinlerin' değil, pek çok çocuğun hayatında da kelebek kalmadı. Erik kırlangıçkuyrukları, eski zamanlarda kaldı. Sayıları azaldı. Onların yerini, bilgisayar oyunları, şiddet filmleri ve meşgul insanlar aldı.
Ahmet Baytaş ve Evrim Karaçetin'in yazdığı ve Doğa Derneği'nin yayınladığı 'Türkiye'nin Kelebek Rehberi' bizleri kelebeklerin yaşadığı saf ve özgür dünyaya yeniden davet ediyor. Kitap, böyle bir dünyanın hala mümkün olduğunu kanıtlarcasına üç yüzden çok kelebek fotoğrafını doğa severlere sunuyor. Türkiye'nin kelebekleri, onları unutmaya yüz tutan Türkiye'nin insanlarını uyandırmak için bu kitapta buluşuyor.
Etrafında uçan bir kelebeği gören ve tanıyan insan, o andan sonra ne bir böceği, ne de bir insanı incitemez. İşte tam da bu nedenle, kelebekleri görmek ve gözlemlemek insan olmanın en güzel ifadesidir.
İnsanca yaşayabilmek için bugün yepyeni bir yol deneyin. Doğaya çıkın ve kelebekleri gözleyin.