Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve lise öğrencilerine okutulan Milli Güvenlik Bilgisi ders kitabında, irticai ve bölücü faaliyetlere vurgu var. Kitapta, irticai faaliyetlerle ilgili bölümde, ?Bugün de irticai unsurların, din perdesi altında her alanda Atatürk?e ve onun inkılaplarına saldırı devam etmektedir. Bizlere düşen görev, Atatürk ilkelerine sımsıkı bağlanarak, cumhuriyetimizin temel kazanımı olan laikliği her türlü tehdide karşı korumaktır? deniliyor.
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı?nın lise öğrencilerine okutmak için hazırladığı ve askeri bir yetkilinin de katkı yaptığı Milli Güvenlik Bilgisi ders kitabında, irticai faaliyetlere dikkat çekiliyor. Kitapta, irticanın tanımı, ?Dini değerlerin istismar edilerek siyasi emellere alet edilmesi, yanlış düşünce ve inanışların din adına halka benimsetilerek mevcut devlet ve toplum hayatını yıkıp onun yerine daha geri bir düzen kurma amacına yönelik faaliyetlere verilen ortak isimdir? ifadeleriyle yapılırken, irticai faaliyetlere ilişkin şu uyarılarda bulunuluyor:
Dini siyasete alet eder: Dini siyasete alet ederek hedeflerine ulaşmaya çalışan gruplar devlet düzenini dini kurallara dayandırmayı, buna göre mevcut düzeni değiştirmeyi esas almıştır. Söz konusu grupların ideolojileri, milliyetçiliği reddederek millet yerine ümmeti koymakta, halk iradesini reddetmekte, beşeri hukuk yerine, dini kuralları esas almakta, vatandaş yerine kulu, din ve vicdan özgürlüğü yerine dini kuralların esas alındığı çağdışı bir yaşam zorunluluğunu dayatmaktır
İrticanın panzehiri laiklik: İrticai faaliyetlerin ülkemizdeki amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti?nin demokratik, laik, sosyal ve hukuk sistemlerinde dini kuralları esas kılarak, teokratik düzene dayalı devlet kurmaktır. İrtica laikliğin karşıtıdır. İrticanın panzehiri laikliktir. Laiklik, siyasi otoritenin dini otoriteden ayrılması, kişilerin dini inancından veya inançsızlığından dolayı baskıya maruz kalmasının önlenmesi ve bunun devlet tarafından güvence altına alınmasıdır
Saldırı devam ediyor: Bugün de irticai unsurların, din perdesi altında her alanda Atatürk?e ve onun inkılaplarına saldırısı devam etmektedir. Bizlere düşen görev, Atatürk ilkelerine sımsıkı bağlanarak, cumhuriyetimizin temel kazanımı olan laikliği her türlü tehdide karşı korumaktır. Unutmamalıdır ki bu topraklarda yüzyıllardan beridir yönetime egemen olmak isteyen irtica, bugün olduğu gibi gelecekte de halkımızın masumane dini inançlarını kullanarak çok farklı yöntemlerle iktidarı ele geçirmeye çalışacaktır.
Terörist saldırılar
Kitapta, bölücü faaliyetler adı altında da PKK?ya ilişkin bilgiler verildi. PKK?nın 27 Kasım 1978 tarihinde kurulduğuna ve 1984?de Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla ilk eylemlerine başladığına ilişkin bilgilere yer verilen kitapta, terör örgütünün amacı, ?Başta Türkiye olmak üzere Irak, İran ve Suriye?nin bir kısım topraklarında başlangıçta ülke sınırları bütünlüğü içerisinde Kürt kimliğinin anayasal olarak tanındığı, federal veya özerk Kürdistan?ı oluşturmak, daha sonra sözde Birleşik Demokratik Büyük Kürdistan?ı kurmak? sözleriyle açıklandı. Kitapta Öcalan da ismi verilmeden geçiyor:
?16 Şubat 1999 yılında terorist başının yakalanmasıyla askeri alandaki mücadelesini kaybettiğini anlayan terör örgütü bu sefer hedefine siyasi yollardan ulaşabilmek için taktik değiştirmiştir. Bu amaçla, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi?nde yaşayan ve çeşitli sebeplerle eğitim imkânı bulamamış vatandaşlarımızı istismar etmektedirler.?
Ermenistan da var
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün maç ziyaretiyle farklı bir boyut kazanan Ermenistan?la ilişkiler de var:
?Ermenistan?ın iyi komşuluk ilişkilerinin ruhuna aykırı, sabit bazı politikaları nedeniyle Türkiye?nin Ermenistan ile diplomatik ilişki kurması mümkün olmamıştır. Ermenistan?la iyi ve sağlam bir komşuluk ilişkisi kurulması, ilişkileri zedeleyen Ermeni isteklerinden vazgeçilmesine ve Azerbaycan toprağı olan Karabağ ile Nahcıvan?a yaptığı saldırıları durdurmasına bağlıdır.?
Radikal