M. Hasan Uncular / TIMETURK
Mazlum-Der'in davetlisi olarak bugünlerde Türkiye'de bulunan Yvonne Ridley, bir İngiliz gazeteci olarak 2001 yılında Taliban tarafından dramatik bir şekilde kaçırılıp serbest bırakıldıktan sonra, Kur'an-ı Kerim'i okuyup Müslüman oldu.
İlk Ramazanı'nın 2003 senesinde körfez ülkesi olan Katar'da çalıştığı zamana denk geldiğini söyledi. Sadece birkaç ay önce Müslüman olmasına rağmen Ridley, Ramazanın gelişinden hiç endişe duymadığını belirtti. Ridley, 'Daha önceki sene bir şekilde oruç tutmuştum ve sabah ilk çaya hasret kalmayı biliyorum' dedi.
Oldukça kötü sebeplerden dolayı ilk Ramazanının unutulmaz bir deneyim olduğunu bildiren Ridley, 'Gerçekten de çok iyi başlamıştı ama Arap yayın kuruluşu El Cezire'den haksız bir şekilde kovulduktan sonra bir takım sıkıntılar yaşadım. El Cezire, benim ülke için bir tehdit oluşturduğumu söylemişti ve Katar'da ölüm cezası gerektiren bir suç isnadıydı bu. İlk Müslüman işverenim tarafından böyle bir muameleye, Müslüman bir ülkede, Ramazan ayında maruz kalmam benim için çok üzücüydü' diye konuştu.
Yvonne Ridley İngiltere'de çok yakından tanınan aktivistlerden biri ayrıca...
Ridley, işini kaybettikten sonra inanca ve ibadete daha da çok vakit ayırdığını ifade ediyor. Ramazan, yılın manevi bir ayıdır ve işimden atılmış olmanın oluşturduğu travma benim lehime oldu. Hayatımı gözden geçirmek için çok vakit ayırdım ve çöldeyken gelecek hayatımı gözden geçirdim. Katar'da çölde biraz vakit geçirdim. Yalnızlık, huzur ve sükûneti çok seviyordum. Ama güçlüklerin arasından birlik geldi ve işyerindeki arkadaşlarımın ve diğer insanların etrafımda bana destek vermek için koşuşturması bana büyük bir coşku verdi.
Şimdi başörtüsü takan Ridley, ilk deneyimiyle bugünkü Ramazan'ı karşılaştırıyor. 'İlk Ramazan bir yansımaydı ama bu Ramazan sonra daha da yoğun ve telaşlı geçiyor' diyerek sözlerine son veriyor.