Kaşındaki piercing ve kulağındaki küpesiyle dikkat çeken Zen, çıkışının ramazana denk gelmesi nedeniyle kendisine 'Şahin Özer'in ramazan paketi' diyenlere karşı çıkıyor ve 'Kısa sürede tüketilecek insan değilim. Amacım dünyaya açılmak' diyor. Umut Zen'le müziğini ve gelecek planlarını konuştuk?
Rock albümünüzdeki çıkış parçası bir ilahi ve şimdi ramazandayız. Sizin için 'Şahin Özer'in ramazan paketi' gibi yorumlar yapılıyor
Ramazan öncesi ilahi ile çıkmam bilerek ayarlanmadı. Ayrıca ben uzun yıllardan beri müzik yapıyorum. Haliç Üniversitesi Türk Musikisi Şan Bölümü mezunuyum ve bu albüm için üç yıl çalıştım. Okuduğum ilahi çok eski ve çocukluk yıllarımdan beri dilimden düşmez. Sahneye çıktığım yerlerde normal şarkılarımı okuduktan sonra finalde bu ilahiyi mutlaka okurdum. Repertuarımın tek vazgeçilmezidir ve 'Bir gün albüm yaptığımda mutlaka koyacağım' diye ahdetmiştim. Ama albüm sadece ilahilerden oluşmuyor. Dokuz tane de normal şarkı var. Ramazana denk gelmesi tesadüf, fakat ramazanda ilahinin insanlara daha sıcak geldiği gerçeğini de gözardı edemeyiz.
- Yıllarca usulüne uygun okunan bir ilahiyi Rock müziğine katıp seslendirmek çok farklı bir tarz. Bu nasıl ortaya çıktı?
Sahne aldığım yerlerde okuduğumda olumlu tepkiler aldım. Bu ilahi hangi sound'da okunursa okunsun insanları etkiliyor zaten. Bunu birçok kez gözlemledim. Rock sound'u adrenalini çok yüksek bir müzik. İlahiyi farklı kılan da sound'u.
- Yaptığınız müzikle dinsel mesaj verdiğinizi düşünüyor musunuz? Böyle bir misyonunuz mu var?
İslam'ın müziği ya da müziğin İslam'ı olmaz. Mesaj verme gibi amacım yok. İlahi, sadece müzikal anlamda mesaj verir. Ama diğer taraftan insanların ne aldığı da önemlidir. Müslüman camiada etkilenme nasılsa Hıristiyanlar da aynı şekilde etkileniyor zaten. Bunu birebir gözlemledim.
- Nasıl gözlemlediniz? Hıristiyanlar üzerinde müzikal deney mi yaptınız?
Yunanistan'a çok sık gidiyorum. Albüm çalışmalarımız esnasında bu parçayı oradaki Hıristiyanlara -benim söylediğimi belirtmeden- CD'den dinlettim. İlk defa dinledikleri böyle bir müzikten çok etkilendiler. Manevi boyuttan baktığınız zaman etkinin hangi dinden ve ırktan olduğu önemli değil. Eğer size ulaşıyorsa etkisi altına alır. Bir frekanstır çünkü.
- İlahileri rock tarzında söyleyerek bozduğunuz yönünde eleştiriler oldu mu?
Eleştiri olacaktı ve de oldu. Bu tarz daha çok gelenekçi kesimde kabul görmedi. Haklılık payları vardır. Zaten seslendirdiğim ilahiden müziği çekip alırsanız, farkın sadece müzikte olduğu ortaya çıkacaktır. Biz sadece müzik sound'unda değişiklik yaptık. Önyargılarını bir kenara bırakan herkesi yaptığım işe inandırabilirim.
- Bu ilahinin arkasından neler gelecek?
Bir kere şunu belirteyim; evet bu ilahi ramazanda çok dinlenecek. Dikkat çekecek. Fakat ben bu bir ayın sonunda kaybolup gitmeyeceğim. Amacım dünyaya açılmak. Hayallerim arasında Eurovision vardı, şimdi ilk hedef haline getirdim. Türkiye'yi Eurovision'da temsil edip tüm dünyayı ayağa kaldırmak istiyorum.
- Neden hedef olarak Eurovision'u seçtiniz?
Millet olarak zaten kimlik problemi yaşıyoruz ve içeriklere baktığımızda Eurovision'un kimliğimizin standartlarını bozmakta ciddi bir etkisi olduğunu görüyoruz. Kimse kabul etmese de bu bir gerçek. Garip garip denemeler yaptık. Birinde de birinci olduk. Fakat bu kimliğimizin yozlaştırılması gerçeğini değiştirmez. Bana sorsalar, 'Neşet Ertaş'ı gönderin, saz çalsın sonuncu olsun' derim. Türkiye'nin çok ufak bir yerinin duygusu, mistik havası ile sonuncu olmak, İngilizce şarkı ile birinci olmaktan daha önemlidir.
Yeni Aktüel
Umut Zen'in ilahisini izlemek için tıklayın
