Aykut Işıklar yazdı...
Türk halkı artık Fatih Terim?i sevmiyor
Belçika'yı yenemeyince milli takım kaptanımız Emre Belözoğlu, daha önce iki kez yaptığı malum hareketi yapamadı. Şayet yine yapsaydı, kime yaptığını şak diye anlayacaktık.
Hıncal Uluç diye bağıracaktık. Geçen seferki gibi tahminler yapmayacaktık. Neyse ben konuma döneyim. Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim nedir? Bir futbol adamı-sporcu mu, topluma yön veren bir politikacı- toplum bilimcisi- aydın mı, hatta düşünür mü, medyayı-spor yazarlarını eğiten bir iletişim uzmanı mı? Nedir, kimdir? Bir bilen bu sorunun yanıtını Allah aşkına versin.
Adam 11 topçuyu yan yana getirip sahaya mı çıkarıyor, yoksa felsefe dersleri mi veriyor? Konuştukça da saçmalıyor. Çünkü ne dediğinin anlamını bilmiyor. Bir yerden not almış, konuşuyor işte. Nasıl olsa sözlerini çürütecek spor muhabiri yok ki karşısında. Saygıdeğer futbol uzmanları...
Şu soruma yanıt verin. Dünyanın en ünlü, bilgili, tecrübeli, zengin teknik direktörleri basın toplantısında böyle mi konuşuyor, böyle mi davranıyor? Ferguson, Capello, Robson... Şimdi İtalya'da İnter'i çalıştıran Portekizli...
Arsenal'in hocası Fransız, Liverpool'un hocası İspanyol, Alman ve Hollandalı onlarca eski futbolcu hoca... Acaba hangisi medyayı karşısına alıp böyle yaşam ve ahlak dersleri veriyor. 'Eleştiriyorlar' diye 'ben ders almam ders veririm' diyor. Öteki İmparator İbrahim Tatlıses'e ilk rastladığım yerde boynuna sarılıp özür dileyeceğim. Meğerse çok mütevazı adammış. Terim'e göre daha bilge...
Tatlıses hiç olmazsa bilmediğini biliyor. Belçika maçından önce Sayın Fatih Terim'in mümtaz Türk spor basınına neler dediğini anımsayın. Hani basın toplantısı düzenlemiş, kırmızılara bürünmüştü. Ne kadar üzücü durum, spor muhabirleri de ilkokul öğrencisi gibi tek kelime yanıt vermeden karşısında oturdular. Terim analarına küfür etse 'ayıp' diyemeyecek kadar basiretsiz kişiler. Ya güzel kardeşlerim hiç mi yürek yok sizde. Neden korkuyorsunuz. En fazla goriller dışarı atar. 'Sinyor Terim. Takım kaptanı yaptığınız Emre Bey, tribünlere aynı hareketi iki kez yaptı. Şayet bu hareketi İngiltere'de yapsaydı ne olurdu?' diye sormak çok mu zor? Terim de o tribünde oturan spor yazarı olsa...
Sayın Terim demişti ki; 'Bir motivasyon lafı tutturduk gidiyoruz. Herkes olayın sırrı motivasyon diyor. Olayın sırrı fiziksel, taktiksel, psikolojik hazırlanmada değil! Olayın sırrı saha içinde sistemden sisteme geçmek değil! 3 yıldır belli sistemi uygulamak değil, iyi bir grubun olduğu ortam değil! Olayın sırrı antrenmandaki özveriler değil, Avrupa çapındaki takım değil! Pes etmemek değil! Olayın sırrı motivasyon! Kimse sakatlıklardan dolayı motive olmaz.' Doğru. Avrupa Kupası finallerinde ve elemelerde hep gördük. Terim'in fiziksel ve taktiksel çalışmalarını.. .
Her maçı yüreğimiz ağzımızda izledik, sahadaki futboldan hiçbir zaman memnun kalmadık. Hangi taktik? Her maça ayrı tertiple çıktık. Futbolcular takımlarında oynadıkları futbolu milli takıma taşımasalar, kişisel gayret ile son dakika gol atmasalar... Terim şimdi işsiz kalırdı. Saha içinde sistemden sisteme geçmişiz. Hangi maçta? Saha içinde yer değiştirmek, son 15 dakika doldur boşalt yapmak sistem mi?
3 yıldır belli sistemi ezberletmiş. Amma abartmış Terim. Kaç antrenman yaptılar, aynı kadro kaç maç sahaya çıktı? Milli takımda grup oluşmuş. Avrupa çapındaki takım... Doğru. Hepsi takımlarında yıldız olan gençler. Ama birey olarak...
Terim sadece Emre üzerinde hak iddia edebilir. Bir futbolcuyu izleyip, milli takıma seçmek iş değil. Madem öyle Terim, gitsin Adana Demirspor'u çalıştırsın. Galatasaray gibi UEFA Şampiyonu yapsın. Sakatlık bahane olamaz. Çünkü bu kadar futbolcunun olduğu ülkede, 22 sağlam futbolcuyu bulmak 135 bin lira maaş alanın işidir. Orta sahaya Brezilyalı yerine bir Türk delikanlısı bulamamak benim suçum mu?
Milli Takımlar Teknik Direktörü basın toplantısında kendini pazarlamaz. Çok istemiyormuş da, ikinci takımmış da. Bize ne? Nereye giderse gitsin. Galatasaraylı Cevat Hoca şayet daha başarılı olamazsa Taksim'de kendimi asarım. Şu çok önemli bir ikaz. Türk halkı artık ne Fatih Terim'i ne Emre Belözoğlu'nu seviyor. İnternette halkın düşüncelerini okusanız bana hak vereceksiniz.
Adam 11 topçuyu yan yana getirip sahaya mı çıkarıyor, yoksa felsefe dersleri mi veriyor? Konuştukça da saçmalıyor. Çünkü ne dediğinin anlamını bilmiyor. Bir yerden not almış, konuşuyor işte. Nasıl olsa sözlerini çürütecek spor muhabiri yok ki karşısında. Saygıdeğer futbol uzmanları...
Şu soruma yanıt verin. Dünyanın en ünlü, bilgili, tecrübeli, zengin teknik direktörleri basın toplantısında böyle mi konuşuyor, böyle mi davranıyor? Ferguson, Capello, Robson... Şimdi İtalya'da İnter'i çalıştıran Portekizli...
Arsenal'in hocası Fransız, Liverpool'un hocası İspanyol, Alman ve Hollandalı onlarca eski futbolcu hoca... Acaba hangisi medyayı karşısına alıp böyle yaşam ve ahlak dersleri veriyor. 'Eleştiriyorlar' diye 'ben ders almam ders veririm' diyor. Öteki İmparator İbrahim Tatlıses'e ilk rastladığım yerde boynuna sarılıp özür dileyeceğim. Meğerse çok mütevazı adammış. Terim'e göre daha bilge...
Tatlıses hiç olmazsa bilmediğini biliyor. Belçika maçından önce Sayın Fatih Terim'in mümtaz Türk spor basınına neler dediğini anımsayın. Hani basın toplantısı düzenlemiş, kırmızılara bürünmüştü. Ne kadar üzücü durum, spor muhabirleri de ilkokul öğrencisi gibi tek kelime yanıt vermeden karşısında oturdular. Terim analarına küfür etse 'ayıp' diyemeyecek kadar basiretsiz kişiler. Ya güzel kardeşlerim hiç mi yürek yok sizde. Neden korkuyorsunuz. En fazla goriller dışarı atar. 'Sinyor Terim. Takım kaptanı yaptığınız Emre Bey, tribünlere aynı hareketi iki kez yaptı. Şayet bu hareketi İngiltere'de yapsaydı ne olurdu?' diye sormak çok mu zor? Terim de o tribünde oturan spor yazarı olsa...
Sayın Terim demişti ki; 'Bir motivasyon lafı tutturduk gidiyoruz. Herkes olayın sırrı motivasyon diyor. Olayın sırrı fiziksel, taktiksel, psikolojik hazırlanmada değil! Olayın sırrı saha içinde sistemden sisteme geçmek değil! 3 yıldır belli sistemi uygulamak değil, iyi bir grubun olduğu ortam değil! Olayın sırrı antrenmandaki özveriler değil, Avrupa çapındaki takım değil! Pes etmemek değil! Olayın sırrı motivasyon! Kimse sakatlıklardan dolayı motive olmaz.' Doğru. Avrupa Kupası finallerinde ve elemelerde hep gördük. Terim'in fiziksel ve taktiksel çalışmalarını.. .
Her maçı yüreğimiz ağzımızda izledik, sahadaki futboldan hiçbir zaman memnun kalmadık. Hangi taktik? Her maça ayrı tertiple çıktık. Futbolcular takımlarında oynadıkları futbolu milli takıma taşımasalar, kişisel gayret ile son dakika gol atmasalar... Terim şimdi işsiz kalırdı. Saha içinde sistemden sisteme geçmişiz. Hangi maçta? Saha içinde yer değiştirmek, son 15 dakika doldur boşalt yapmak sistem mi?
3 yıldır belli sistemi ezberletmiş. Amma abartmış Terim. Kaç antrenman yaptılar, aynı kadro kaç maç sahaya çıktı? Milli takımda grup oluşmuş. Avrupa çapındaki takım... Doğru. Hepsi takımlarında yıldız olan gençler. Ama birey olarak...
Terim sadece Emre üzerinde hak iddia edebilir. Bir futbolcuyu izleyip, milli takıma seçmek iş değil. Madem öyle Terim, gitsin Adana Demirspor'u çalıştırsın. Galatasaray gibi UEFA Şampiyonu yapsın. Sakatlık bahane olamaz. Çünkü bu kadar futbolcunun olduğu ülkede, 22 sağlam futbolcuyu bulmak 135 bin lira maaş alanın işidir. Orta sahaya Brezilyalı yerine bir Türk delikanlısı bulamamak benim suçum mu?
Milli Takımlar Teknik Direktörü basın toplantısında kendini pazarlamaz. Çok istemiyormuş da, ikinci takımmış da. Bize ne? Nereye giderse gitsin. Galatasaraylı Cevat Hoca şayet daha başarılı olamazsa Taksim'de kendimi asarım. Şu çok önemli bir ikaz. Türk halkı artık ne Fatih Terim'i ne Emre Belözoğlu'nu seviyor. İnternette halkın düşüncelerini okusanız bana hak vereceksiniz.
BUGÜN
