Dolar

34,8679

Euro

36,6408

Altın

3.020,44

Bist

10.054,69

Tanıklar, 12 Eylül darbecilerini yargıladı

'Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Girişimi' 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 28. yılında darbecileri 'vicdan mahkemesi'nde yargıladı. Toplantıya yaklaşık 300 kişi katıldı.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-09-12 21:35:00

Tanıklar, 12 Eylül darbecilerini yargıladı


Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Girişimi?nin düzenlediği ve başta Kenan Evren olmak üzere dönemin Milli Güvenlik Konseyi (MGK) üyesi generalleri Sedat Celasun, Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya ve Nejat Tümer?in simgesel olarak yargılanmasını amaçlayan ?12 Eylül Vicdan Mahkemesi? bugün dönemin tanıklarının da katılımıyla gerçekleşti. Çetin, Ağaoğlu, Cinmen, Sezgin, Zarakolu, Keskin, Yılmaz, Aydın ve Eliaçık tanıklıklarını anlatanlar arasındaydı. Bilgi Üniversitesi Mahkeme Salonu?nda yapılan toplantıya yaklaşık 300 kişi katıldı.

Yargılama mahkeme başkanı Fethiye Çetin'in yaptığı açılış konuşması ile başladı. Darbenin üzerinden geçen 28 yıla rağmen zihniyeti, kurumları, kuralları ve etkileriyle hayatın her alanını etkilemeye devam ettiğini belirten Çetin, 12 Eylül'ü çeteler sistemini perçinleyen rejim olarak nitelendirdi. 28 Şubat, 27 Nisan, Genelkurmay bildirileriyle, e-muhtıralarla andıçlarla 12 Eylül'ün devam ettiğine dikkat çeken Çetin, '12 Eylül Şemdinli'yle Uğur Kaymaz'la Hrant Dink, Rahip Sentero cinayetleri ile Kürtlerin yaşadığı yerleşim yerlerini kan gölüne, yangın yerine çeviren uygulamalarla, Tuzla cinayetleri ile devam ediyor' diye konuştu. 12 Eylülleri yaratan bu rejim ile yüzleşilmediği ve 12 Eylülün sorumlularından hesap sorulmadığı için 12 Eylülün devam ettiğini dile getiren Çetin, geçmişle yüzleşmede en ağır cezayı, toplumu oluşturan bireylerin vicdanlarında mahkum edilmesi olduğu için mahkemenin önemli olduğunu söyledi.

EN AĞIR CEZA TALEP EDİLDİ

Çetin'in yaptığı açılış konuşmasının ardından yargılama, Ergin Cirmen'in hazırladığı iddianameyi okumasıyla devem etti. 12 Eylül darbe sürecinin 1979'da düğmeye basılması ile başladığını iddianamesinde belirten Cirmen, 12 Eylül öncesinde darbenin meşrulaştırılması için zemin hazırlandığını söyledi. Cirmen, iddianamesinde 12 eylül askeri darbesinin toplumun genelinde yarattığı bilançoyu hatırlatarak topluma bir deli gömleğinin giydirildiğini söyledi. Cirmen iddianamesini şu sözlerle bitirdi: Darbe ile amaçlanan önce faşist bir yönetim kurmak ve daha sonra militarizmi bir vesayet rejimi olarak toplumsal bilince kazandırmaktır. Bu nedenle suç işlemişlerdir. Darbeciler açtıkları imam hatipler ve zorunlu din dersleri ile laikliğe darbe vurmuşlardır, bu nedenle suçludurlar. Darbeciler ırkçı saldırılar nedeniyle Kürt sorununu içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Bu nedenle suçludur. Biz 12 Eylülcüleri mahkum ettiğimizi en sağır kulaklara duyurabileceğimiz şekilde bildirirsek bu günün sorunlarının çözümü yolunda önemli adımlar atılacaktır.

Cirmen'in ardından Ahmet İnsel'in mahkemeye sunduğu iddianame eki okundu. İnsel?in hazırladığı ikinci iddianameyi Küresel Eylem Grubu aktivisti Meltem Oral okudu. İnsel iddianame ekinde 12 eylül'ü Türkiye tarihindeki kara bir leke olarak nitelendirerek, 'Türkiye toplumunun barış içinde yaşamasını engellemekte, çağdaş demokratik yaşama geçişin yolunu tıkamaktadır. 12 eylül darbecileri Türkiye'nin kaybettiği yılların sorumluluğunda büyük pay sahibidir. ' diye kaydetti. İnsel, iddianame ekinde milli Güvelik Konseyi'nin bütün üyelerinin vicdanlarda en ağır biçimde mahkum edilmesini istedi.

TANIKLAR YAŞADIKLARINI ANLATTI

İddianamelerin okunmasının ardından tanıkların anlatımlarına geçildi. İlk sözü alan mahkum annesi tanık Leman Fırtına, özgürlük için mücadele verdiklerini ve bu yüzden İnsan Hakları Derneği?ni (İHD) kurduklarını söyledi: ?Anneler olarak biz de çok baskı gördük 12 Eylül?de. Çocuklarımızın durumunu duyurmak için Meclis kapısına gittiğimizde, yerlerde sürüklendik, coplandık ve Didar Şensoy?u orada kaybettik.?



Daha sonra sözü alan tanık mahkum Salih Sezgin, Diyarbakır Cezaevi?nde yaşadıklarını anlattı: ?Cezaevine girdiğimde 17 yaşındaydım, Türkçe bilmiyordum doğru düzgün. Hiçbir devletin kendi vatandaşlarına anlatılanlar kadar kötü davranabileceğini inanmazdım, ta ki Diyarbakır Cezaevi?ne girene kadar... İçi insan pisliği dolu, bir kişilik hücrelerde 30-40 kişi kaldık. Kışın çırılçıplak havalandırmaya çıkarıldık, çıplak şekilde birbirimizin üzerine binmeye zorlandık. Bütün bu işkencelerin tek sebebi vardı: Kürt olmamız. Biz hesap sormadıkça vicdanımız yaralı kalacak.'

Sezgin, 'Kürt olduğum için işkencelerden geçtim ve bir Kürt olarak burada konuşuyorum. Irak'ta da bize yapılanların benzerleri yapılıyor. Binlerce insan sokaklara çıkabiliyor ama Kürtler pek çok kez yalnız kalabiliyor' diye konuştu.

Sezgin'in ardından 12 Eylül'ü yaşayan ve aralarında Leman Kutlu, Adalet Ağaoğlu, Yılmaz Sezgin, İhsan Eliaçık, Orhan Aydın, Ragıp Zarakolu'nun bulunduğu tanıkların dinlenmesi ile devam etti. Yazar Adalet Ağaoğlu ise geçmişle yüzleşebilmek için resmi tarihin bir kenara bırakılması gerektiğini söyledi: ?Kemalizm iyi olsaydı buralara gelir miydik? Buradan sesleniyorum, lütfen TSK bütçesi Meclis?te görüşülsün, bir TBMM ihtilali istiyorum artık.?

CEZAEVİ İŞKENCELERİ ÖN PLANA ÇIKTI

Katılımcılardan Dimitris Papdavis de kedisini buradaki tanıklar gibi hissettiğini söyledi. İktidarın olduğu her yerde mücadelenin devam ettiğini belirten Papdavis, her çeşit iktidar unsuruna bilinç olarak karşı durulması gerektiğini söyledi. Yunanistan'da diktatörlük olduğu zaman 17 yaşında olduğunu ve diktatörlüğün 7 yıl sürdüğünü hatırlatan Papadavis, o dönemde özgürlük talebinde bulunan gençlerin politikleşerek özgürlük talebinde bulunduklarını söyledi. Papadivis, 'Bizden önce 60 lı yılların gençliğin hapishanelerde işkence gördü. Korku her çeşit iktidarın bir silahıdır ve faşizme giden yoldur. Bizler de korkuyu yendik. Bunun tabi çeşitli bedelleri oldu' ifadeleriyle mahkemeye destek verdi.

Tanıkların konuşmalarında cezaevlerinde yaşanan işkencelerin ön plana çıkması dikkat çekti. Tanıkların ardından mahkeme jürisi yaptığı değerlendirmenin arından kararını açıkladı. Aralarında sinema sanatçısı Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu ve tamamen gençlerden oluşan jüri, sanıklar, Kenan Evren, Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Sedat Celasun ve Nejat Tümer'in dünya ve Türkiye kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmalarına karar verdi. Mahkeme, jürinin kararını açıklamasının ardından alkışlarla sona erdi.

DARBECİLER YARGILANSIN

Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Girişimi?nin düzenlediği simgesel '12 Eylül Vicdan Mahkemesi' Galatasaray Lisesi'nin önünde kararını açıkladı. Kararı okuyan Tanbay 'Darbeciler yargılansın, demokratik bir anayasa için harekete geçilsin' dedi.

Tünel meydanında toplanan yaklaşık 400 kişi ?Dur de, dur de, darbelere dur de?, ?27 Mayıs, 12 Eylül, 27 Nisan, İnternet darbesi, bir daha asla?, ?Kenan Evren yargılansın? ve ?Darbelere karşı omuz omuza? sloganları atarak Galatasaray Lisesi?nin önüne yürüdüler.

'DEMOKRATİK BİR ANAYASA'

?Bir daha asla? pankartı taşıyan grup adına basın açıklamasını sanatçı Zeynep Tanbay okudu.  Tanbay şöyle konuştu:  ?Bugün yapılan vicdan mahkemesinde dinlenilen tanıkların anlattıkları doğrultusunda sanık generallerin insanlığa karşı suç işledikleri açıktır. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda 12 Eylül darbesi ve beş sanığın suçları yüzünden 28 yıldır bu ülkede demokrasi yüzü göremedik, fikirlerimizi özgürce ifade edemedik, özgür üniversitelerde eğitim göremedik, kendi dilimiz konuşamadık. Ergenekon benzeri yapılanmalar yüzünden de acı çekmeye devam ediyoruz.?

?28 yıl sonra biz darbe karşıtları Türkiye toplumu adına darbeyi yapanların tarih önünde, dünya ve kamuoyu nezdinde sonsuza kadar itibarsızlaştırılmalarını ve yargılanmalarını talep ediyoruz? diyen Tanbay ?Darbeciler tarafından yapılmış anayasanın çöpe atılıp yeni ve demokratik bir anayasa için acilen hareket edilmesini istediklerini? belirtti.

'DÜNYA DARBECİLERİ YARGILARKEN TÜRKİYE'dE ÖDÜLLENDİRİLİYOR'

Eyleme katılanlardan müzisyen Nevzat Karakış, bianet?e 'Zalimlerin yargılanmasını, halkın daha duyarlı olmasını istediğini, hem kendimizle yüzleşmek için hem de bu işleri yapanların ortaya çıkması için eyleme katıldığını? söyledi. Karakış ?daha büyük bir toplumsal güç yaratmak gerekiyor? dedi.

Küresel Eylem Grubu (KEG) sözcüsü Yıldız Önen ?Darbeciler bütün dünyada yargılanmışken, Türkiye?de hala el üstünde tutulmalarını, politik analistler olarak anılmalarını protesto etmek için bu kadar yol yürüdüklerini, bir an önce 12 Eylül darbesine karışan herkesin yargılanmasını ve kendilerine atfedilen bütün iyi unsurların çöpe atılmasını istediğini? söyledi.



Kaynak: TİMETURK ve Ajanslar

 

İlgili haber için tıklayın:

Kenan Evren bugün yargılanacak!

12 Eylül'ün inanılmaz işkence yöntemleri

 

Haber Ara