Dünya Sağlık Örgütü'nce yapılan bir araştırmada, dünyada her yıl 15-19 yaş arası ortalama 14 milyon kadının doğum yaptığı, yılda 500 binden fazla kadının gebelik ve doğum sırasında öldüğü ortaya çıktı.
Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazmi Zengin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünyadaki anne bebek ölümlerine dikkat çekmek için hazırlanan, 'Anne Sağlığı Hakkında 10 Gerçek' isimli araştırmanın ilginç sonuçlar içerdiğini söyledi. Araştırmada, tüm dünya üzerinde yılda toplam 500 binden fazla kadının gebelik ve doğum sırasında oluşan komplikasyonlara bağlı olarak öldüğünün belirtildiğini ifade eden Zengin, araştırmada gelişmekte olan ülkelerde üreme çağındaki kadınlarda gebeliğe ve doğuma bağlı ölümlerin AIDS'ten sonra ikinci sırada geldiğinin yer aldığını belirtti.
Araştırmaya göre, dünyada anne ölümlerinin yüzde 70'inden fazlasına ciddi kanama, enfeksiyonlar, güvenli olmayan doğumlar, hipertansif bozukluklar ve ilerlemeyen doğum eyleminin neden olduğunu ifade eden Zengin, araştırmada yer alan bulguları şöyle sıraladı: 'Bir yılda 136 milyondan fazla kadın doğum yapıyor. Bunların 20 milyonundan fazlası doğum sonrası gebelikle ilişkili hastalıklara maruz kalıyor. Her yıl 15-19 yaş arası ortalama 14 milyon kadın doğum yapıyor. Bu doğumlar tüm doğumların yüzde 10'undan fazladır. Anne ölümlerinin sadece yüzde 1'i yüksek gelirli ülkelerde gerçekleşiyor. Gebelik ya da doğum komplikasyonu nedeniyle bir kadının hayatını kaybetme ihtimali Nijer'de yaklaşık 7'de bir iken, İrlanda'da 48 binde bir olarak gerçekleşiyor. Anne ölüm oranının en yüksek olduğu Sahra Altı Afrika'da kadınların yalnızca yüzde 40'ına doğum sırasında eğitimli ebe, hemşire ve doktor müdahale etmektedir. Kırsal kesimdeki yoksul kadınlar özellikle kendileri için gerekli olan kontrollerden geçmemektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde her yıl 70 bin anne ölümüyle sonuçlanan 18 milyon düşük gerçekleşmektedir. 2005 yılında küresel ölçekte anne ölümü, 100 bin canlı doğumda, 430'dan 400'e indi. Böylece anne ölümü oranı sadece yüzde 5 azalmıştır. Anne sağlığını iyileştirme önündeki esas engel iyi bakım eksikliğidir. Bu durumu iyi yetişmiş sağlık çalışanlarının küresel ölçekte eksikliği daha da kötüleştirmektedir. Tüm annelere gelişmiş doğum müdahalesi yapabilmek için 2015 yılına kadar 330 bin yeni ebeye ihtiyaç duyulmaktadır.' Türkiye'de ise anne ve bebek ölüm oranlarının AB standartlarında olduğunu ifade eden Zengin, 2007 yılı verilerine göre, Türkiye'de bebek ölüm oranının binde 16.07, anne ölüm oranının da yüz binde 21.1 olduğu bildirildi. Türkiye'de anne sağlığı, anne ve bebek ölümlerinin azaltılması noktasında önemli ilerlemeler olduğunu anlatan Zengin, buna karşın batı ile doğu arasında, şehirler ile kırsal kesim arasında anne ve bebek ölüm oranlarında büyük farklar olduğunu kaydetti. Dünyada anne ve bebek ölümlerinin azaltılması konusunda bir anlayışın gelişmeye başladığını dile getiren Zengin, şöyle devam etti: 'Bu çerçevede anne ve bebek ölümleri insan haklarıyla ilişkilendirilerek ele alınmaya başladı.
Ancak her şeye rağmen, dünyada anne ve bebek ölüm oranlarında ciddi anlamda bir düşüş yaşanmamaktadır. Dünyada kadınlar aleyhine ciddi bir insan hakkı ihlali sözkonusu. Sağlık sektörü çalışanlarının yanı sıra insan hakları savunucularının da anne ve bebek ölümleri konusunda daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum.'