Bakanlıkların koridorlarında yıllarca unutulan bu tabloların yerine reprodüksiyonları veriliyor. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde toplanan eserler, aslında geçici bir süre için buradan çıkarılıp yıllarca geri gelmeyen tablolar.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, yıllar önce çeşitli devlet kurumlarına ve bakanlıklara verdiği ünlü ressamlara ait tabloları geri topluyor, yerine ise reprodüksiyonlarını veriyor. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nin envanterine kayıtlı Muzaffer Genç'ten Feyhaman Duran'a, Hikmet Onat'tan Süleyman Seyit'e, Sami Yetik'ten Zeki Serbest'e kadar usta ressamlara ait bu tablolar, müzenin galerisinde sergilenecek. Müzeye şimdiye kadar Cumhurbaşkanlığı'ndan 80, Başbakanlık'tan ise 45 tablo devredilmiş durumda. Envanterin ilk kez sayıldığını söyleyen Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi Müdürü Ömer Osman Gündoğdu, 'Başbakanlık'ta ve Dış İşleri, Maliye gibi bakanlıkların koridorlarında yer alan usta isimlere ait tabloları bir bir geri alıyoruz. Bu tabloların çoğu müzemizin envanterinde kayıtlı olan eserler. Fakat 10-15 yıldır herhangi bir sayım çalışması yapılmamış. Zamanında bakanlıklarda sergilenmek için 2-3 aylığına gönderilen bu tablolar, 3-5 sene orada durmuş. Kimse de akıbetlerini sormamış. İki yıldır bu envanter çalışmasını yürütüyoruz. Pek çok tablomuzu galerimizde sergilemek üzere geri aldık. Aldığımız tabloların yerine reprodüksiyonlarını veriyoruz. Yaklaşık 850 reprodüksiyon bastık. Peyder pey Dışişleri'ne, İçişleri'ne, Maliye Bakanlığı'na gönderiyoruz. Onlar da koridorlarında bu tabloları sergiliyorlar. Böylece bakanlıklarımıza sanatsal destek oluyoruz.' diyor. Bakanlıkların koridorlarında belki hangi ressama ait olduğu bile bilinmeden asılı duran tabloların, müzede sergilenecek olması Türk resim sanatı adına da önemli bir gelişme denilebilir.
1980 yılında kurulan Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nin koleksiyonunda Osman Hamdi Bey, Zonaro, Şeref Akdik, Ayvazovski, Hikmet Onat, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eşref Üren, Arif Kaptan ve Emel Cimcoz (Korutürk) gibi usta isimlerin tabloları yer alıyor. Müzedeki eserlerin yarısı sergilerden satın alınmış. 1992'de yapılan sayıma göre müze demirbaşında kayıtlı olarak 399 sanatçının 1289 eseri bulunuyor. Ö. Osman Gündoğdu, müzede eser niteliği taşımayan pek çok demirbaşın da olduğunu söylüyor. Envanter çalışamaları sırasında çok komik eserlerle karşılaştıklarını söyleyen Gündoğdu, 'Ara Güler'in sunta üzerindeki fotoğrafı, kibrit kutularından, sigara paketlerinden heykeller, daha pek çok çalışma eser diye kayda geçirilmiş. Müzenin idarecileri de buna göz yummuş. O dönemde demirbaş listesine girince çıkması zor oluyor. Bakan onayı ile bir komisyon kurup bunun elemesini yapacağız. Sağlam bir envanter yapıyoruz.' diyor.
Çeşitli devlet kurumlarından Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ne gelen tabloların öncelikle çerçeveleri değiştiriliyor. Elden geçirilen eserler müzenin dört galerisinde sanatseverlere sunulacak. Usta ressamların tablolarının sergileme alanının bakanlık koridoru olmadığını belirten Gündoğdu, yaşadığı bir tablo vakasını şöyle anlatıyor: 'Geçenlerde Meclis'te çalışan kütüphanecilerin odasında Hoca Ali Rıza'nın bir tablosunu gördüm. Çerçevesi kırılmış bir haldeydi. Kimsenin resmin usta bir isme ait olduğundan haberi yoktu. Meclis Başkanı Köksal Toptan'a, kütüphanede Hoca Ali Rıza tablosu var deyince, tabloyu odadan hemen aldırmış.'
Darısı İstanbul Resim Heykel Müzesi'ne...
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ndeki bu güzel gelişmeler ister istemez yıllardır onarılmayı bekleyen İstanbul Resim Heykel Müzesi'ni akla düşürüyor. Koleksiyonunda 12 bin tabloyu barındıran müzenin sorunları hâlâ bitmiş değil, bazı bölümlerine rutubetten girilmiyor. Müzede, koleksiyondan seçilen kimi eserler sergileniyor. Bir kısmı da dışarıya sergilenmeye gidiyor. Pek çok vaatte bulunulsa bile ciddi anlamda müzenin elinden tutan yok.
Musa İğrek / Zaman
Yorum Yap