Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Gerçeker'den Ergenekon davasına eleştiri

Adli yıl açılış törenine yargı ve siyaset dünyasından önemli isimler katılırken, başsavcı Yalçınkaya gelmedi. Baykal ile Erdoğan'ın soğuk bir şekilde tokalaşması dikkat çekti.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-09-08 10:34:00

Gerçeker'den Ergenekon davasına eleştiri


Adli Yıl açılış töreni Yargıtay konferans salonunda başladı. Adli Yıl açılış töreni, devletin zirvesini bir araya getirdi. AKP hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya törene katılmazken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın soğuk bir şekilde tokalaşması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Yargıtay 1. Başkanı Hasan Gerçeker Yargıtay'ın giriş kapısında karşıladı. Gül'ün gelmesiyle tören başladı. Tören, Yargıtay 1. Başkanı Hasan Gerçeker'in konuşmasıyla sürüyor.

YARGITAY BAŞKANI GERÇEKER'DEN ERGENEKON OPERASYONU'NA ELEŞTİRİ

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Ergenekon Operasyonu'na hatırlatarak, 'Devlet kurtarma düşüncesiyle olsa bile yanlışı yanlışla düzeltme olgusunun topluma ne denli zarar verdiği bu olaylarla açıkça ortaya çıkmıştır.' dedi.

Gerçeker, yeni adli yılın başlaması dolasıyla Yargıtay'da düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ergenekon soruşturması kapsamında Yargı'ya yönelik eleştirilere cevap verdi. 

Yargı'nın hak etmediği eleştiri ve ithamlarla karşı karşıya kalmasının hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını savunmanın dışında hiçbir düşüncesi olmayan yargı mensuplarını üzdüğünü dile getiren Gerçeker, 'Her zaman söylediğimiz gibi, herkese, toplumun her kesimine gerekli olan bu ilkelerin zedelenmesi, geriye itilmesi, herkes için, bütün toplum için zarara neden olacak hukuk devleti olgusunu da temelden sarsacaktır. Yaşanan son olaylar hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmanın yarattığı boşluğun mafya türü çeteleşmelerle nasıl doldurulduğunu çok açık biçimde göstermiştir.' dedi.

Devlet kurtarma düşüncesiyle olsa bile yanlışı yanlışla düzeltme olgusunun topluma ne denli zarar verdiğinin bu olaylarla açıkça ortaya çıktığını ifade eden Gerçeker, 'Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğunu tespit etmek ve suçlu görülenlere yasaların öngördüğü yaptırımları uygulamak Yargı'ya ait bir görevdir. Herkesin hukuk devleti olmanın doğal sonucu olan bu kurala saygılı olması gerekir. Dilerim mümkün olan en kısa sürede hukuki süreç içinde yanlışlar doğrular birbirine karıştırılmadan, hukuk siyasallaştırılmadan, yargılama tamamlanarak gerçek ve doğru çözüme ulaşılır. Gerçek suçlular cezalandırılır. Böylece hukuk devleti olmanın, hukukun üstünlüğü ilkesinin anlamı bir kez daha ortaya konulmuş olur.' diye konuştu.

Gerçeker, yeni adli yıla yönelik temennisini şu söyle ifade etti: 'Devletimizin, Anayasa ile yetki, görev ve sorumlulukları belirlenmiş üç ana erki Yasama, Yürütme ve Yargı arasında yoğun çatışmalarla geçen bir yıldan sonra, bu çatışmaların sona ermesi, anayasamızın öngördüğü çizgide demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin tüm ölçütleriyle yaşama geçmesi, bu güzel ülkemizde tüm bireyler kurumlar arasında barış, kardeşlik, huzur, güven, karşılıklı sevgi ve saygının gerçekleşmesi, sorunların çözümünde karşıt görüşler ortaya konulurken hakarete, asılsız istinatlara, iftiraya varmayacak, gönüllerde onarılması mümkün olmayan yaralar açmayacak şekilde demokrasinin gereği olan ve ona uygun bir tartışma ortamının oluşmasını diliyorum.'

'LAİKLİK' VURGUSU?

Gerçeker, kuvvetler ayrımının devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbirliği olduğuna vurgu yaptı.

Gerçeker, konuşmasında laiklik uyarısı da yaparak, laik bir devlette dinin, kişilerin özel yaşamı kapsamında vicdani bir inanç konusu olduğunu söyledi.

Dinsel kuralların devlet ve kamusal kurumların çalışmasına dayanak oluşturamayacağına işaret eden Gerçeker, devletin tüm inançlar karşısında tarafsız olduğunu, laiklik ile din ve vicdan hürriyeti kavramlarının da bu noktada kesiştiğini kaydetti.

'Ülkemizde milli birliğin, tek millet, üniter devlet ilkesinin en önemli güvencesi laik cumhuriyettir' diyen Gerçeker, şöyle konuştu: 'Laik devlet, kişilerin belirli ahlak kurallarına uymalarını isterken ve buna bağlı, dayalı hukuku yaratırken, bunların akıl yoluyla bulunabileceği esasından yola çıkar. Hukuk düzenini dini kurallara değil, aklın gereklerine dayandırır. Laik devletin koyduğu kurallar dini kurallarla ile bağdaşmıyorsa ne olacaktır? Hıristiyanlık'ta böyle bir sorun yoktur. Musevilik ve İslamiyet'te ise böyle bir sorun olduğu, akıl ile iman arasındaki bu ikilemin İslam inancının yaygın olduğu toplumlarda ciddi sorunlar yarattığı söylenebilir. Bu sorunları çözmek teoloji bilimine ilişkin bir iş olup, bu konuda şöyle bir değerlendirme öne sürülmektedir. Ayet ve hadisler insan eşitliğini sağlamaya yönelik bir evrimin başlangıcı, ilk aşaması sayılırsa zamanın şartlarına da uyulmasına cevaz bulunduğuna göre kurallar, bu evrimin amacına uygun biçimde yorumlanabilir. O zaman laikliğin İslam inancıyla çelişmesi sözkonusu olamaz.'

YARGI REFORMUNU ELEŞTİRDİ

Hükümet tarafından hazırlanan Yargı Reformu Stratejisi Taslağı'na ilişkin görüşlerini de açıklayan Yargıtay Başkanı Gerçeker, taslağı eleştirdi.

Gerçeker, 'Taslak, birçok yönü ile yargı bağımsızlığını geriye götürecek, yargıyı yasama ve yürütmenin daha çok etki altına sokacak düzenlemeler bulunduğu görülecektir' dedi.

Yargının iş yükünden ve yargı üyelerinin protokoldeki yerinden de yakınan Gerçeker, 'Ne yazıkki bugün uygulanmakta olan devlet protokolündeki Yargıtay Daire Başkanı ve üyelerinin yerleri kuvvetler ayrılığı ilkesine, Yargı'nın konumu ve saygınlığına uygun olmayacak şekilde çok aşağılarda bulunmaktadır. Daha önce de bu sorunun çözülmesi için birçok girişimde bulunulmuş ancak sonuç alınamamıştır' şeklinde konuştu.

ERDOĞAN-BAYKAL ARASINDAKİ SOĞUK TOKALAŞMA

Yeni adli yılın başlaması nedeniyle Yargıtay'da düzenlenen tören devletin zirvesini bir araya getirdi.

Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet bakanı ve başbakan yardımcıları Cemil Çiçek ve Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün yanı sıra yüksek yargı mensupları katıldı.

Bakanlar Kurulu üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği törene, AK Parti hakkındaki kapatma davasının sonuçlanmasının ardından hiçbir törene katılmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın katılmaması dikkat çekti.

Yalçınkaya'nın yerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kublay Özkan törende hazır bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, törene gelişinde Yargıtay Başkanı Gerçeker ve başkan vekili tarafından karşılanırken, Toptan, Erdoğan ve diğer protokol üyelerini Gerçeker'in sekreteri Yargıtay'ın kapısında karşıladı. Törende Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Baykal'ın soğuk bir şekilde tokalaşması dikkat çekerken, anamuhalefet lideri tören başlamadan önce TBMM Başkanı Toptan ile bir süre sohbet etti.

GÜL: YARGI REFORMUNA İHTİYAÇ VAR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ayırım yapılmaksızın ve üstünlük gözetilmeksizin herkesi kapsayan hukuk kurallarının, adaletin sağlanmasının en önemli aracı olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ayırım yapılmaksızın ve üstünlük gözetilmeksizin herkesi kapsayan hukuk kurallarının, adaletin sağlanmasının en önemli aracı olduğuna işaret ederek, 'Bununla birlikte yargı bağımsızlığını güçlendirecek, adaletin zamanında tecelli etmesini sağlayacak, yurttaşların güven duygusunu pekiştirecek, mahkemelerin iş yükünü azaltacak ve çağdaş standartlar getirecek bir yargı reformuna ihtiyaç olduğu gözardı edilmemelidir' dedi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, 2008-2009 Adli Yılının başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Gül mesajına, Atatürk'ün önderliğinde kurulan, hedefini çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma ve onu geçme olarak belirleyen Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirterek başladı.

Vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini koruyan, hukukun evrensel ilkelerini üstün tutan ve demokrasinin teminatı olan hukuk devleti ilkesinin, çağdaş devletin en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurgulayan Gül, gerçek manada bir hukuk devletinden söz edilebilmesi için, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasının, hukukun evrensel kurallarına saygı gösterilmesinin ve adaletli bir düzenin gerçekleştirilmesinin zorunluluk olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şunları kaydetti:

'Ayırım yapılmaksızın ve üstünlük gözetilmeksizin herkesi kapsayan hukuk kuralları, adaletin sağlanmasının en önemli aracıdır.

Bununla birlikte, yargı bağımsızlığını güçlendirecek, adaletin zamanında tecelli etmesini sağlayacak, yurttaşların güven duygusunu pekiştirecek, mahkemelerin iş yükünü azaltacak ve çağdaş standartlar getirecek bir yargı reformuna ihtiyaç olduğu gözardı edilmemelidir.

Bu amaçla yürütülen çalışmalar, hukuk devleti anlayışının ülkemizde tam manasıyla hakim kılınmasını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk alanında en üst seviyeye taşınmasını sağlayacaktır.

Hukuk sistemimizin değişen dünya şartları da dikkate alınarak geliştirilmesi ve etkinleştirilmesi, Türkiye'nin öncelikleri arasında yer almaktadır.

Türk yargısının kurumları ve ülkenin her köşesinde fedakarca görev yapan hakim, savcı, avukat ve diğer yargı çalışanlarıyla bu süreçteki katkılarını devam ettireceğine inanmaktayım.

2008-2009 Adli Yılında, adaletin tevzii için gecesini gündüzüne katan yargı çalışanlarına başarılar diliyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.'

TOPTAN'IN ADLİ YIL MESAJI

TBMM Başkanı Köksal Toptan, 'Yargı mekanizmalarının, hukukun üstünlüğü ve tarafsızlık ilkesine bağlı olarak hızlı ve uyum içinde çalışması, toplumda yargı kurumlarına, dolayısıyla adalete olan güvenin de temelidir' dedi.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, yeni Adli Yıl'ın başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Hukuk devleti ilkesinin, çağdaş demokrasilerin belirleyici niteliği olduğunu vurgulayan Toptan, hukuk devletinin, demokrasinin yanı sıra evrensel kuralların üstünlüğünün de güvencesi olduğunu kaydetti.

Demokrasi ve hukuk devletinin, birbirlerini tamamlayan iki temel kavram olduğuna dikkat çeken Toptan, mesajında şu ifadelere yer verdi: 'Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunda belirlendiği gibi bir hukuk devletidir ve bugüne kadar demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerleri esas almıştır. Hukuk devletinin bütün kurumlarıyla var olmasında ve yaşatılmasında en büyük rol, hiç kuşkusuz bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemine ve onun değerli mensuplarına aittir. Yargı mekanizmalarının, hukukun üstünlüğü ve tarafsızlık ilkesine bağlı olarak hızlı ve uyum içinde çalışması, toplumda yargı kurumlarına, dolayısıyla adalete olan güvenin de temelidir.

Yeni adli yılda, devletimizin ve milletimizin güvencelerinden biri olan Yargı erkinin insanlarımıza adalet, barış ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle yeni adli yılın hepimize hayırlı olmasını diliyor, tüm Yargı çalışanlarına esenlikler diliyorum.'
 
Cihan

Haber Ara