Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulunca yapılan açıklamada, ''Türkiye, çok partili döneme geçildiği günden bu yana çok seslilik ve ifade özgürlüğü konusunda en bunalımlı süreci yaşamaktadır'' denildi.
TGC'den yapılan açıklamada, Alman adalet makamlarının bir yardımlaşma derneği hakkında yürüttüğü kovuşturmaya ilişkin haberler nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamaların ''Türkiye'de çok sesliliğin önüne yeni engeller dikilmesi tehlikesini yeniden gündeme getirdiği'' ileri sürüldü.
Demokrasinin en önemli şartlarından birinin ifade özgürlüğü olduğu ifade edilen açıklamada, bu özgürlüğün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde ''resmi makamların müdahalesi olmadan kullanılması''nın güvence altına alındığı hatırlatıldı.
İfade özgürlüğünün ''pazarlıkla'' ya da ''tehditle'' bir arada olmasının olanaksız olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
''Türkiye, çok partili döneme geçildiği günden bu yana çok seslilik ve ifade özgürlüğü konusundaki en bunalımlı süreci yaşamaktadır. Bunun başlıca nedenlerinden biri de 2002 yılında Acil Eylem Planı kapsamında ticaret-siyaset-medya ilişkilerinin normalleştirilmesi yolunda verilen sözün bir yana bırakılması ve medya yapılanmasının daha da karmaşık bir duruma sokulması olmuştur.''
Türk ceza hukukunun haklarına saldırıda bulunulduğuna inananların haklarını yargı katları dışında aramalarını yasakladığı hatırlatılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
''Sayın Başbakanın sözleri yalnızca Doğan Grubu ve orada çalışan meslektaşlarımızı değil, tüm medyayı ve gazetecileri töhmet altında bırakan bir haksızlığı da içermektedir. Doğan Grubu'nun çıkarları bozulduğu için yayın yaptığı iddiası dolaylı olarak Başbakanı destekleyen medyanın da çıkarları korunduğu için bu yönde yayın yaptığına işaret etmektedir ki, bu durum kamplaşmayı da körükleyecek yanlış bir yaklaşım olmaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, sayın Başbakan'a ifade özgürlüğü ve çok sesliliğin sağlanmasına yönelik çabaları engelleyecek nitelikteki tutumunu değiştirmesi için çağrıda bulunmayı zorunlu görmüştür.''
BASIN KONSEYİ BAŞKANI OKTAY EKŞİ BAŞBAKANI UYARDI
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, ''Doğan Medya Grubunu hedef alan suçlamaların medyaya dönük yeni ve kısıtlayıcı politikaların habercisi olabileceğini gördüklerini'' öne sürdü.
Ekşi, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
''Almanya'daki Deniz Feneri isimli dernek yöneticilerinin yoksullara yardım amacıyla yapılmış bağışların bir kısmını ceplerine attıkları, ticari faaliyetleri için kullandıkları iddiasıyla Frankfurt'ta yargılanmalarıyla ilgili haberleri yayımlayan gazetelere, özellikle Doğan Medya Grubuna mensup yayın organlarına ve bu grubun sahibi Sayın Aydın Doğan'a Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından hücumları ve Doğan'ın yanıtlarını izliyoruz. Basın Konseyi olarak, biz bu tartışmanın tarafları arasında değiliz ve olmayız.
Ancak Doğan Medya Grubunu hedef alan suçlamaların aslında medyaya dönük yeni ve kısıtlayıcı politikaların habercisi olabileceğini görüyoruz. Sayın Başbakan'ı şimdiden uyarmak isteriz. Eğer gerçekleri halka duyurma görevimizi engelleme yönünde bir adım daha atarsanız, 'Kanun koyucunun veya öteki kurum ve kişilerin iletişim (basın, ifade) özgürlüğünü kısıtlamalarına her zaman ve her yerde karşı çıkmaya' söz verdiğimizi dikkate alarak, Türkiye içindeki ve dışındaki tüm meslek kuruluşlarını, sizin bu teşebbüsünüze karşı tavır almaya davet edeceğiz. Çağrımıza katılan olursa onlarla, katılma olmazsa kendi başımıza, ama hukukun bize verdiği hakları sonuna kadar kullanarak mücadelemize devam edeceğiz.''
Basın Konseyi ve TGC de polemiğe katıldı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi de Başbakan ile Aydın Doğan arasındaki polemiğe katıldı.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-09-08 16:40:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara