Rusya ile kavga nelere mal olur?

Rusya-Gürcistan gerginliği tüm dünyayı etkisi altına almaya başladı. ABD doğrudan taraf oldu ve Gürcistan'ın yanında yer aldı. Bu, 'Dünya soğuk savaş dönemine geri dönüyor' söylentilerini de beraberinde getirdi. AB (Avrupa Birliği), dünkü liderler toplantısında Rusya'yı 'temkinli' bir şekilde kınadı ve Gürcistan'daki askerlerini çekmemesi durumunda bu ay içinde yapılacak AB-Rusya görüşmelerini erteleme kararı aldı.

Savaşın tarafı olmamaya çalışan Türkiye ise, Rusya'nın gümrüklerden geçen Türk mallarına koyduğu engel ve yavaşlatmayla kendini taraf olarak buldu. Buna ilk tepki dün Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'den geldi ve gümrüklerde Rus mallarına 'kırmızı hat protokolü' uygulanacağını açıkladı. Aynı gün Bakanlar Kurulu toplantısından çıkan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'se, Tüzmen'in teklifinin toplantıda kabul görmediğini ve sorunların diyalog yoluyla çözümünden yana olduklarını söyledi.

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİKLERİN YÜZDE 20'Sİ RUSYA'DA

Peki neydi, hükümetin iki ayrı bakanını aynı gün içinde iki ayrı açıklama yapmaya iten sebep? Rusya, son yıllarda Türkiye'nin en önemli dış ticaret partneri. Geçen yıl 27 milyar dolarlık ticaret hacmi vardı., bu yıl bu rakamın 38 milyar dolara çıkması hedefleniyordu.

Son 15 yılda yurtdışına açılan Türk müteahhitler Rusya'da yılda ortalama 3 ila 5 milyar dolarlık inşaat işi yapıyor. Bu rakam yıldan yıla artıyor ve Rusya müteahhitlerin yurtdışı yatırımlarında birincilikle üçüncülük arasında gedip geliyor. Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Eren, Rusya'nın yurtdışı yatırımlarından yüzde 20 pay aldığını söylüyor.
Böylesi bir gerginliğin 2014 Kış Olimpiyatları'nın yapılacağı Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki kenti Soçi'deki inşaat ihalesi öncesine denk gelmesi, müteahhitlerin epey keyfini kaçırmış durumda. Soçi'de olimpiyatlar için yaklaşık 40 milyar dolarlık yatırım yapılacağı tahmin ediliyor. İnşaat projelerinin bu yılın sonuna doğru hazırlanması ve ihaleye gidilmesi bekleniyor. Türk müteahhitler de şimdiye kadar Rusya'dan aldıkları iyi referanslarla bu pastadan önemli bir pay almayı bekliyordu...

5 MİLYON TURİST HEDEFLENİYOR

Rus turistler de turizmcilerin en önemli gelir kapılarından biri. Türkiye'ye geçen yıl gelen 23 milyon turistin 2.5 milyonunu Ruslar oluşturuyor. Türkiye'de ekonomik tatil yapmayı hedefleyen Ruslar, bir haftalık tatil için ortalama 500 dolar harcıyor ve geldiklerinde en az 15-20 günlük tatiller yapıyorlar. 'Ucuz tatil' imkanı sunan turizmciler, Türkiye'ye gelen Rus turist sayısını yıldan yıla artırmayı ve 2010'da 5 milyona çıkarmayı hedefliyor.

TEKSTİLCİLERİN HEDEFİ 2010 RUSYA

İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) ve İHKİB (İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları birliği) rakamlarına göre Türkiye'nin 2007'de Rusya'ya hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 242 milyon, tekstil ihracatı da 640 milyon dolardı. Rusya, yüzde 1.5'luk payla AB ve ABD'den sonra Türk tekstilcisi için en büyük üçüncü pazar. 2010 yılında Rusya'daki kişi başı harcanabilir gelirin 10 bin 50 dolar olacağını hesaplayan tekstilciler, bu pastadan daha büyük pay alabilmek için kolları sıvadı hedeflerini 2010 yılında Rusya tüketim pazarında daha fazla yer alabilmek olarak belirledi.

Rusya'yla zaman zaman krizli hale gelen meyve sebze ihracatı da, Türkiye'nin önemli kalemlerinden biri. Türkiye, geçen yılki 1.5 milyar dolarlık toplam sebze meyve ihracatının 510 milyon dolarını Rusya'ya yaptı.

SANAYİ ÜRETİMİNDE RUSYA'YA BAĞIMLIYIZ

Rusya'yla yaşanan olası bir sürtüşme, belki de Türkiye'nin tüm bu ihracat gelirlerinden mahrum kalması anlamına gelecek. Ama Türkiye'nin elini kolunu bağlayan en önemli sorun enerji. Türkiye petrolün yüzde 40'ını, doğalgazın da yüzde 64'ünü Rusya'dan sağlıyor ve 23.5 milyar dolarlık enerji ithal ediyor.

Türkiye enerjideki bağımlılığını azaltmak için denizlerde petrol arama çalışmalarına ağırlık veriyor ancak uzmanlara göre bunun için oldukça büyük yatırımlar yapması gerekiyor ve bu da uzun zaman ve yüklü paralar anlamına geliyor.

Rusya'nın olası bir gerginlikte Türkiye'ye gelen enerjiyi kesmesi bile tek başına Türkiye ekonomisini çökertmeye yetecek bir hamle olur. Ancak Türkiye'nin ve sanayicinin elini kolunu bağlayan tek kalem enerji değil. Uzmanlara göre enerjinin dışında Rusya'dan gelen ve sanayide kullanılan demir-çelik, kömür, alüminyum, kereste ve kimyevi maddelerin girişinin yavaşlaması, Türkiye'nin sanayi üretimini büyük oranda sekteye uğratır...

Kaynak: Sabah