Bu yüzden, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz, delil dosyasına koyduğu birçok belgeyi karartarak vermek zorunda kaldı. Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde Poyraz'ın gizli belgelerden oluşan arşivinde Dağlıca Taburu'nun sınır gözetleme ve kontrol sisteminin ayrıntılı dökümleri dikkat çekiyor. Adım adım güvenlik güçlerinin konumunun belirtildiği belgeler gözetleme planlarının ayrıntılı şemalarını içeriyor. Dağlıca Taburu, 21 Ekim 2007'de bir terör saldırısıyla gündeme gelmişti. PKK'lı teröristler, tabura bomba ve roketatarlarla saldırmış ve 12 asker şehit düşmüştü.
Ergenekon sanığı Poyraz'ın evinde yapılan aramalarda ayrıca Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ait istihbarat arşiviyle ilgili krokiler de bulundu. Bu krokilerde, milli sistem kontrol merkezi, tümen yönetim merkezi, tugay değerlendirme merkezi, tabur koruma kontrol merkezi bilgilerinin yanı sıra taktik kestirme aracı, karakol komuta aracı, sensör aracı, toprağa gömülü sensör aracı ve bunların uydu bağlantıları yer alıyor. Askerî birliklerin konut koruma özel talimatları ve bu korumayı yapacakların bilgilerinin de çıktığı Poyraz'ın arşivinde, birçok üst rütbeli askerin özgeçmişi ve ailesiyle ilgili belgelerin bulunması da dikkat çekiyor.
Poyraz'ın yıkıcı bölücü faaliyetler ismini verdiği bir başka dosyada ise 30 Haziran 2000 ve 5 Kasım 2001'de Irak sınır koruma askerî planları yer alıyor. Ankara, Şırnak arasındaki bağlantıların bulunduğu krokide Dağlıca taburu, Gürvil Dağı, Siyahkaya, Meşe Dağı gibi bölgelerde bulunan askerî araçlar gösteriliyor. Savcının güvenlik gerekçesiyle kararttığı bir başka belgede ise uydu sistemi, MİT, Emniyet, Meteoroloji ve Harita Genel Komutanlığı'nın bilgileri mevcut.
Poyraz'ın 2 Temmuz 2004 tarihli bilgisayar kaydında 'Konut Koruma Nöbetçisi Özel Talimatı' da yer alıyor. Görev yapılan sitenin adresinin, kimler tarafından nasıl korunduğunun yanı sıra ekip komutanının iletişim bilgileri de bulunuyor. Terör örgütü üyesi olmakla suçlanan Poyraz'ın evinde bulunan belgelerde üst düzey askerlerin özel bilgileri de var. GATA Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Tuğgeneral Harun Tatar ve ailesiyle ilgili özel bilgiler de Poyraz'ın özel arşivine girmiş. Ayrıca Ankara Adalet Bakanlığı'na alınacak memurların isimleri, İçişleri Bakanlığı'na alınan kişiler ve birçok gazetecinin özgeçmişi de bulunuyor.
Ergenekon tutuklusu Doç. Dr. Emin Gürses, Ergün Poyraz'da ele geçirilen gizli askerî içerikli bilgi ve belgelerin kendisine Şener Eruygur tarafından verildiğini iddia etmişti. Terör örgütü üyesi olmakla suçlanan Gürses'in iddianamede yer alan ifadesinde çarpıcı detaylar yer alıyordu. Poyraz'dan elde edilen notlara göre ise kendisinin dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'la bizzat makamlarında birçok defa görüştüğü, ayrıca Teknik ve Mali Daire Başkanı Albay Atilla Uğur' la birçok defa bir araya geldiği, temin ettiği gizli askerî bilgi ve belgeleri kitaplarında kullandığının anlaşıldığı iddia edildi. Poyraz önümüzdeki günlerde görülecek davada, 'Terör örgütü üyesi olmak, devletin savaş imkânlarını tehlikeye sokmak ve gizli belgeleri ele geçirmek' suçlarından yargılanacak.
Paşalardan Ümit Sayın'a 'provokatörlük' fırçası
Ergenekon tutuklusu Doç. Dr. Ümit Sayın'ın provokatörlük yaptığı gerekçesiyle emekli paşalar tarafından azarlandığı ortaya çıktı. Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan konuşma kayıtlarına göre, davanın tutuklu sanıklarından Ümit Sayın darbe yapmaları için emekli paşaları, 'Artık el konulması lazım, bu noktada dur dememek ihanettir.' sözleriyle kışkırtmaya çalışmış. Sert uyarı alan Sayın, isimleri açıklanmayan paşalar tarafından, 'Bölücülük yapma, provokatörlük yapma' denilerek geri çevrilmiş. Sayın, 7 Ocak 2008'de Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Kemal Alemdaroğlu'yla yaptığı telefon konuşmasında da artık müdahale edilmesi gerektiğini, askerin yönetime el koyması gerektiğini söylüyor. Emekli paşalara da bunları aktardığını; fakat paşaların kendisini uyardığını anlatıyor. İstanbul, Zaman
Ergenekon'la Sauna'nın yolları kesişti
Ergenekon terör örgütü ile 'Sauna çetesi'nin yolları ele geçirilen belgelerle bir kez daha kesişti. Genelkurmay 'Açıklanması veya ilgili ülkelerin eline geçmesi ülkelerin ikili ilişkileri ile güvenlik politikalarını etkiler' dediği ve Ergenekon soruşturmasında ele geçen belgelerin bir kopyası Şubat 2006'da yapılan 'Sauna' soruşturması dosyasına da girmişti. Gözaltına alınan Özel Harp'te görevli bordo bereli Yüzbaşı Nuri Bozkır, TSK'dan kozmik bilgi sızdırdığı gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
Ergenekon terör örgütüne dönük soruşturmada Türkiye'nin, ABD, İran ve Irak'la ilişkilerinde krize neden olabilecek askerî gizliliğe sahip belgeler de çıktı. Soruşturmayı yürüten Savcı Zekeriya Öz, Ergenekon tutuklusu SESAR Başkanı İsmail Yıldız'ın bilgisayarında ele geçirilen ve üzerinde gizli damgası bulunan askerî belgeleri Genelkurmay'a sordu. Genelkurmay'dan gelen yazıda, 'CD'de yer alan bilgilerin, ülkelerle ilgili gizli kalması gereken bilgi ve değerlendirmeleri içermesi, bu bilgilerin açıklanması veya ilgili ülkelerin eline geçmesi halinde ülkelerin ikili ilişkileri ile güvenlik politikalarını etkileyecek olması nedeniyle devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla halen gizli kalması gereken bilgilerden olduğu değerlendirilmektedir.' denildi. Savcı Öz, cevap üzerine kriz çıkaracak iddianameye koymadığı ancak başlıkları verdiği belgeler şunlar: 'İran'ın Irak politikası, 20 Şubat 2004 İran seçimlerinin değerlendirilmesi, ABD'nin Irak harekatı, Irak Türklük şuuru, Büyük Ortadoğu Projesi, Irak'ta halkın kazanılması ve halkla ilişkiler, Irak'ın GNH açısından arazi yapısı, İran İslam Cumhuriyeti, İstihbarat teşkilatı, Şiiler sunusu, Mukavemet, Irak psikolojik harp, Irak'ta uygulanan asimilasyon politikaları, Türkiye ile sorunları, Nüfus ve etnik yapı, Irak Türkleri tarihi, Din ve mezhepler, Psiko-örgütler, Siyasi yapı ve partiler, İnceleme notu (İran).
Savcı Zekeriya Öz'ün iddianameye koymadığı belgelerin bir kopyası Ankara'da yapılan Sauna soruşturmasında ortaya çıkmıştı. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır'ın da yargılandığı soruşturmada çetenin elebaşısı Kasım Zengin ile özel güvenlik şirketi sahibi Mustafa Aksoy'un ev ve işyeri aramalarında çok gizli kozmik bilgilerin yer aldığı çok gizli bir CD ele geçmişti.
CD'lerde Genelkurmay Başkanlığı Özel Harp Daire Başkanlığı'nın değerlendirmeleri yer alıyordu. Bu CD'de de tıpkı İsmail Yıldız'ın bilgisayarında bulunanlar gibi Türkiye'nin Irak ve İran konusundaki gizli bilgilerinin bulunduğu ortaya çıkmıştı. Sauna çetesinde Genelkurmay belgelerinin çıkması üzerine Genelkurmay Askerî Savcılığı soruşturma başlatmıştı. Askerî savcılık, Yüzbaşı Bozkır hakkında 'devletin güvenliğine, iç ve dış siyasetine ilişkin belgeleri sızdırmak' ve 'emre itaatsizlikte ısrar etmek' suçlarından dava açtı. Askerî mahkeme davayı iki ayda sonuçlandırdı. TSK'dan kozmik bilgi sızdırdığı gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Silahlı Kuvvetler de ihraç yönünde karar verdi.
'ADD Atatürkçülüğe zarar veriyor, kapatılmalı'
Ulusalcılar, Genel Başkan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un tutuklanmasından sonra Atatürkçü Düşünce Derneği'ne (ADD) yönelik ağır eleştiriler yöneltmeye başladı. Almanya'da bir dönem Recklinghausen Atatürkçü Düşünce Derneği'nin başkanlığını, şimdi ise İsviçre'de Avrupa Düşünce Kulübü başkanlığını yürüten Dr. Yüksel Çavlak, ADD'nin kurulduğundan bugüne Atatürk'ü anlatamadığını söylüyor. Çavlak, 'ADD kapansın daha iyi. Faydadan çok zarar veriyor.' diyor. Ulusalcıların yakından takip ettikleri 'Asa-Haber.net' isimli web sitesinde yazılar kaleme alan Çavlak, ADD Genel Başkanı Eruygur ve yardımcısı Nur Serter'in bölücü terör örgütü PKK'lılara burs verdiği öne sürülen Çağdaş Eğitim Vakfı yönetiminde olduklarını hatırlatıyor. Çavlak, ADD'lerin yaptığı icraatların eleştirilmediği için topluma yeteri kadar Atatürk'ün anlatılamadığını kaleme aldı. İstanbul Zaman
Sanık İlsever, Ergenekon'un üzerine giden Sedat Ergin'i hedef aldı
Ergenekon davası sanıklarından İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin'e ağır suçlamalarda bulundu. Ergin, gazetesinde Ergenekon'un üzerine gidilmesi yolunda yayınlar yapmıştı. Sağlık sorunları sebebiyle cezaevinden tahliye edilen İlsever de, çıkar çıkmaz basının karşısına geçip Ergin'i hedef aldı. Çelişkili açıklamalar yapan İlsever, Ergin'i 'Bilderberg çetesinin temsilcisi' olmakla itham etti, Aydın Doğan'ın da Ergenekon iddianamesinde suçlandığını savundu. Bunun üzerine gazeteciler İlsever'e, 'Doğan Medya grubunda yer alan bazı kesimler Ergenekon iddianamesi lehine nasıl açıklamalar yapabiliyor ve o kişileri kendi medya grubu içerisinde nasıl barındırabiliyor?' diye sordu. Ergenekon sanığı, bu soruya şu karşılığı verdi: 'Barındırıyor, çünkü Aydın Doğan da onlarla belirli ilişki içerisinde. Mesela Sedat Ergin. Bilderberg'in temsilcileri bunlar. Her toplantılarına katılan görevliler bunlar.'