Adil gelir dağılımı için dini otorite lazım

Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Ekonometri Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Hayrettin Kemal Sezen tarafından Türkiye'deki gelir dağılımına ilişkin yapılan araştırma, iki farklı Türkiye olgusunu ortaya koydu. Sezen, araştırmasında dini otoriterlerin de gelirin adil dağıtılmasına katkı koymaları gerektiğini söyledi.

Araştırma sonucunda Türkiye'deki gelir dağılımının, 21. yüzyılın eşitlikçi değer yargılarıyla çeliştiğinin ortaya çıktığını anlatan Sezen, 'Birçok düşünür; gelir dağılımındaki bu aşırı adaletsizliğin beraberinde ekonomik ve sosyal sorunları, istikrarsızlığı dolayısıyla kaosu getireceğini ileri sürmektedirler. Bilim insanları bir yana; dini otoriteler bile bu görüşü paylaşır hale gelmişlerdir. Örneğin Vatikan 1500 yıl sonra günah listesini yenilemiş ve yedi yeni ölümcül günah tanımlamıştır. Bu yedi günahtan ikisi; sosyal adaletsizliğe yol açmak, insanların fakirleşmesine sebep olacak kadar zenginleşmektir. Uzmanlara göre Vatikan'ın bu hareketinin altındaki neden 21. yüzyıla ayak uydurmak ve her geçen gün azalan cemaatini arttırmaktır. Diğer dinlere mensup otoritelerin de benzer açılımları yapması gelirin adil dağıtılmasına katkıda bulunabilir' dedi.

Gerek ekonomi gerekse sosyolojinin temel araştırma konularından birinin, gelirin toplumu oluşturan bireyler arasında dengeli (adil) dağılıp dağılmadığının belirlenmesi olduğunu belirten Sezen, modern toplumlarda eşitlikçi gelir dağılımının gelişmişliğin temel ölçütleri arasında yer aldığının altını çizdi. Yapılan analiz sonucu 1994-2005 yılları verilerine göre, en üst yüzde 5'lik grubun gelir dağılım deseninin Türkiye geneliyle kabaca benzediği belirlendi. Yayınlanan dönemlere bağlı veriler temelinde; son yıllara ilişkin gelir dağılımında küçük de olsa bir iyileşme olduğu görülürken, uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye'nin eşitsiz dağılım grubunda yer aldığı gözlendi. Sezen, araştırmaya bağlı olarak; 'Ekonomi bilimi noktasında soruna bakıldığında; kapitalist üretim ilişkilerinin hâkim olduğu dünyada uzun erimli, istikrarlı (ekonomik bunalımların daha az yaşandığı) ekonomik gelişmenin sağlanması için neo-klasik düşün (yaklaşım) yerine eşitlikçi sosyal piyasa ekonomi politikası uygulanması gerektiği görülebilir. Bu politika; gelirin adil dağıtılması, dünyamızda daha kısa zamanda barışın kurulması ve refahın hızla artması konusunda etkin bir işlev görecektir' şeklinde konuştu.

Araştırmada Türkiye'deki gelir dağılımının silindire mi yoksa piramide mi benzediğinin (ne kadar eşitsiz dağıldığı) ve oluşturulan gelir grupları arasındaki gelir dağılımının görsel olarak farklı olup olmadığının ortaya konulması amaçlandı. Daha sonra gelirden en çok payı alan yüzde 5'lik gelir grubu yine yüzde 5'lik dilimlere bölüp, Türkiye geneline ilişkin gelir gruplaması ile arasında görsel benzerlik olup olmadığı araştırıldı. Ayrıca çalışmada ülkeler arası karşılaştırmaya da yer verildi.

CİHAN