Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Kafkasya'da son derece dar bir alanda iç içe yaşayan halkların geçmişlerinin olduğu gibi geleceklerinin de ortak olduğunu belirterek, 'Bizim hep beraber bu geleceği şekillendirmek için çalışmamız gerekiyor' dedi.
Babacan ve Gürcistan Dışişleri Bakanı Eka Tkeşelaşvili, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ndeki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Babacan, Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan Tkeşelaşvili ile çok faydalı görüşmeler yaptığını söyledi.
Görüşmede Kafkasya'daki son gelişmeleri detaylarıyla ele aldıklarını ifade eden Babacan, 'Hem bu gelişmeleri bölgesel anlamda hem de bu gelişmelerin küresel etkileri konusunda değerlendirme yapma imkanımız oldu' diye konuştu.
Yaklaşık 10 gün önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Tiflis'te olduklarını hatırlatan Babacan, 'İçinde bulunduğumuz bu hassas dönemde bu tür temasların sıklıkla yapılmasını son derece önemsiyorum. Kaldı ki, değerli meslektaşım ile son 2-3 hafta içerisinde en az 5-6 kere telefon görüşmesiyle irtibatımızı oldukça yakın bir şekilde sürdürdük' dedi.
Babacan, görüşmede, son dönemde meydana gelen gelişmelerden duydukları endişeyi kendisine açıkça ifade ettiğini belirterek, Türkiye'nin, Gürcistan'ın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği önemin çok açık olduğunu, bunu defalarca dile getirdiklerini, bu konuda kendilerine verdikleri desteği de tekrar teyit ettiklerini bildirdi.
-GELİŞMELER, KAYGI VE ENDİŞEYE SEVK ETTİ-
Ali Babacan, Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilişkilerin son derece sağlam, kültürel, ekonomik ve stratejik temellere dayandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
'Özellikle son dönemde devreye sokmuş olduğumuz Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Hattı ve yine temelini atmış olduğumuz Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Projesi, Güney Kafkasya'daki stratejik işbirliğimizin ve komşuluk ilişkimizin de doğal ürünleridir. Bu projelerle aslında Hazar Denizi ile Akdeniz, Hazar bölgesi ile Anadolu ve yine Hazar Denizi ile Karadeniz birbirlerine ekonomik olarak bağlanmıştır.
Son haftalarda Türkiye ile Gürcistan'ın ortak kaderinin oluştuğu bu bölgede yaşanan gelişmeler, kuşkusuz bizi büyük kaygı ve endişeye sevk etmiştir. Yaşanan gerginlikler ve tartışmalardan sonra, şimdi gerilime taraf olan herkesin, soğukkanlı şekilde, bir kez daha ciddi bir şekilde değerlendirme yapması gerektiğine inanıyoruz. Bu tür gerilimlerin kazanan tarafının olmadığını ve herkesin bir şekilde geleceğinden bir şeyler kaybettiğini, daha önce yaşanan tecrübelerden de biliyoruz. Kafkasya'da son derece dar bir alanda iç içe yaşayan halkların geçmişleri olduğu gibi gelecekleri de ortaktır. Bizim hep beraber bu geleceği şekillendirmek için çalışmamız gerekiyor.'
-BÖLGESEL GERİLİMİN KÜRESEL BUNALIMA DÖNÜŞMEMESİ-
Bakan Babacan, bugünlerin, bölgesel gerilimin küresel bir bunalıma dönüşmemesi için, herkesin uzun dönemli perspektif içeren ve çeşitli adımlar atması gereken bir dönem olduğunu vurgulayarak, diyalog yollarının açık tutulması gereğine işaretle, bölge ülkelerinin sorunlarının ortaya konulması için düşündükleri Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu'nun, Tkeşelaşvili ile görüşmesinde de gündeme geldiğini bildirdi.
Babacan, 'Gürcü meslektaşımın platform konusundaki yapıcı görüşlerini almaktan da memnuniyet duydum ve bu konudaki istişarelerimize önümüzdeki günlerde, haftalarda devam edeceğiz' dedi.
Kafkasya'da barış ve istikrarın sağlanmasının, bölgenin sınır komşusu olan Türkiye açısından hayati önem taşıdığına dikkati çeken Babacan, 'Aynı zamanda Kafkaslar'ın Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa ile bağlantısı yine son derece önemlidir. Ülkemizin bu çerçevede önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Türkiye hangi koşullar altında olursa olsun, sorunların barışçıl yöntemlerle ve diyalog yoluyla çözülmesi için elinden gelen gayreti sürdürmeye devam edecektir' diye konuştu.