Oğuz ESER / TIMETURK
Karadeniz?deki NATO savaş gemileriyle ilgili gerilim devam ederken, Teksas Austin?den özel istihbarat ajansı Stratafor ?III. Dünya Savaşı: Türkiye?nin Seçenekleri? başlıklı raporda, ?Türkler Rusların kabadayılığından bıkarlarsa?, Rusya?yı ?bel altından vuracak? seçeneklere sahip olduğunu bildirdi.
Soğuk Savaş tamtamlarının ayyuka çıktığı son birkaç haftadır, Ruslar özellikle Türkiye?yi ?hedef alan açıklamalarda? bulunmuştu. Boğazlardan geçen savaş gemilerinin faturasını Türkiye?ye kesmeye çalışan Ruslar, ardı ardına tehditler savunmaktan geri durmamışlardı.
Karadeniz?de bulunan NATO gemileriyle ilgili olarak, eski Karadeniz Rus filosu Amiral?i ?20 dakikada yok ederiz? demişti.
TÜRKİYE ?TELEFONA YAPIŞTI?
Stratfor?un raporunda Türkiye?nin ?bir diplomasi çılgınlığına? tutulduğunu ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan?ın ?telefona yapışarak? sürekli ABD, Alman, Fransız, İsveç, Fin, NATOP genel sekreterliği ve diğer Avrupalı meslektaşlarıyla bağlantıda olduğu ifade edildi.
31 Ağustos 2008 (yarın) Türkiye?ye gelmesi beklenen Gürcistan Dışişleri Bakanı Eka Tekaşvili?nin yanında hafta içinde de Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov?un Türkiye?nin yoğun gündemi arasında. Lavrov, Karadeniz?deki NATO gemilerinin Montrö Sözleşmesi?ne uygun olarak ?21 gün kalmasını? teminat altına almak için Türkiye?ye geleceği daha önce açıklanmıştı.
Stratfor?a göre Rusların Karadeniz?de savaş gemisinin sayısını ve kalış süresini sınırlayan Montrö için ?sıcak denizlere inen boğazların bekçisi? Türkiye?ye çağrısı, Rusya?nın ?bu hayati cephesindeki sınırlı deniz kuvvetleri? karşısında NATO gemileri görmek istememesinden kaynaklanıyor.
?Rusya?nın sıcak denizlere iniş yollarının kontrolünü elinde tutan bir NATO üyesi olarak Türkiye, Batı?nın Ruslara karşı baskısında elzem bir önemi bulunuyor? denilen raporda ancak Türkiye?nin Karadeniz?in Ruslarla ?dalaşma noktası? olmasını istemediği belirtildi.
RUSLARIN EKONOMİK BASKISI
Neden olarak Türkiye?nin Kafkaslardaki ?stratejik kalesi? Azerbaycan?ın Moskova?nın tehdidine maruz kalmasını istemediğini gösteren Stratfor yorumuna göre Türklerin ?Ruslara karşı askeri bir iştahı? ya da ?potansiyel bir savaşa sürüklenecek yerel bir politik birliğinin? olmadığı ifade edildi.
Türkiye ile Rusya arasında süren gerilimin bir diğer ayağı da ekonomi. Türkiye yüzde 60 enerjisini ve yarısından fazla termal kömürünü en büyük ticari ortağı Rusya?dan sağlıyor. Yaklaşan kış düşünüldüğünde Türkiye?nin Rusya?yla bu alanda sıkıntıya girmekten azami olarak uzak durmaya çalışacak.
Ancak Türkiye?nin temkinli yaklaşımına rağmen Rusya, ekonomik kartını çoktan oynamaya başladı. Rusya?nın Sochi, Taganrog ve Karadeniz limanlarında Türk malları 20 gündür ?narkotik? bahanelerle tutuluyor. Yetkililere göre, Türk tırlarının maruz bırakıldığı ?uzun aramalar ve kontroller? 3 milyar dolarlık ticareti tehlikeye atıyor.
TÜRKİYE?NİN ELİNDEKİ CİDDİ KOZLAR
Türkiye bu ticari engellemelerle ilgili sıkıntılarını Moskova?ya resmen iletti. Stratfor, Rusların oynadığı ekonomik kartı, ?Moskova?nın dışarıda bırakıldığı Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı için bir cezalandırma? ve NATO?nun Karadeniz?e çıkışının sınırlandırılması için baskıyla? ilişkilendirdi.
Stratfor?un raporunun son kısmındaysa ?Rusların riskli bir oyun oynadığı? belirtilerek verildi: ?Türkiye bu gerilimin sonlanmasını ne kadar isterse istesin, herhangi bir NATO üyesinden çok daha fazla elinde oynayacağı kartlar var? denildi. Hatırlanacağı üzere Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, ?Eğer rahatsız olursak rahatsız ederiz. Onları nasıl rahatsız edeceğiz iyi biliyoruz? demişti.
Türkiye?nin seçenekleri arasında doğal gaz ihtiyacını başka kaynaklardan karşılanmasından, Rusların günde 1,36 milyon varil ham petrol pompaladığı Mavi Akım boru hattında ?teknik sorunlar? çıkarmasına kadar çeşitli ?kolay? olasılıkları sayan Stratfor son olarak, ?kolay ve çabuk olmayacak? başka ihtimallere de dikkat çekti. Şöyle denildi:
?Türkiye?nin o-kadar-da-kolay ve o-kadar-da-çabuk olmayan başka seçenekleri de var. Kuzey Kafkasya?daki Çeçenistan?da, Orta Asya?da ve Rusya içerisindeki Türkleri Moskova?nın başına bela edebilirler?.
TÜRKİYE?NİN ZOR SEÇİMİ
Hudson Enstitüsü?nden Zeyno Baran, ?Türkiye NATO?yu bırakacak mı?? başlığını taşıyan yazısında, Türklerin ?Rusya ve NATO? arasında bir seçimle yüzleşeceğini, ?Karadeniz?e savaş gemilerine izin verirse NATO?nun, vermezse Rusya?nın tarafında yer almak zorunda kalacağını? söyledi.
Baran Türkiye?nin izlediği politikayı şu şekilde özetledi: ?Amerika NATO?yu Karadeniz?e genişletmek istiyor. Tıpkı Irak?ta olduğu gibi eninde sonunda çekip gittiğinde bizim uğraşacağımız sonuçları olacak bir pislik yaratacak. Her şeyin ötesinde Ruslar ajite edildiğinde onlarla uğraşacak Amerikalılar olmayacak?.
Türkiye ?zaman vermese de?, Gürcistan ve Ukrayna?nın NATO üyeliğini destekler görünse de Baran?a göre, Başbakan Erdoğan?ın önerdiği ??Kafkas İstikrar ve Kalkınma Forumu?nda Rusya?yla paydaş olması, ?Batı ve ABD?nin elinin bölgeden uzak tutma? amacını taşıyor.
Rusya ve Türkiye?nin her ikisinin de ?imparatorluk sonrası sendromu? yaşadığına dikkat çeken Baran, bu ülkelerin daha önce kendilerine ait coğrafyaları ?bağımsız devletler olarak göremediklerinin? altını çizdi. Putin?in Münih?te bir sene önce ?ABD?nin yeni dünya düzenini eleştiren konuşması? Türkiye tarafından eski ?etki alanları? sınırlarına dönüş olarak yorumlanmış, Rus başkanının konuşması Genelkurmay?ın sitesinde ?bile? yayınlanmıştı. Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çankaya?ya çıktıktan sonra ilk yabancı basına verdiği demeçte, ?yeni bir dünya düzeni oluşmalı? demişti.
ZEYNO BARAN:ZAMANI GELDİ
Hudson Enstitüsü uzmanı ?bu etki alanları? konusu o kadar da kolay değil. ?Azerbaycan?ın 1920?deki Sovyet işgalinde Türkiye?nin yalnız bırakmasını unutmadığını? ve ?Ermenistan?ın da soykırım iddialarıyla büyük komşularından korktuğunu? belirten Baran, İran?ın Sovyetlerle olan ?etki alanı anlaşmalarının da unutulmaması gerektiğini? kaydetti.
Türkiye?nin ?İsrail?e ölüm. Amerika?ya ölüm? sloganlarıyla İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecat?ı ve ?NATO?nun geri kalanı tarafından soykırımla suçlanan Sudan lideri Ömer el-Beşir?i? İstanbul?da ağırlanmasıyla ilgili olarak Baran, ?Türkiye nereye gidiyor?? diye sormuştu.
Türk yetkililerin ?Bölgedeki, Amerika ve İran; İsrail ve Suriye; Pakistan ve Afganistan gibi farklı taraflar arasında güvene dayalı arabuluculuk ilişkileri geliştirmek istediği yönündeki sözlerini alıntılayan? Baran, ?Amerikan gemileri Karadeniz?de doğru yol alırken seçim yapma zamanının geldiğini? öne sürdü.