Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Sol'dan bir 'Atatürk' özeleştirisi

Demokrasi dışı girişimleri 'Atatürkçülük' adı altında yapanlara seslendi: Atatürk'e hakaret ediyorsunuz.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-30 16:34:00

Sol'dan bir 'Atatürk' özeleştirisi


SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, ''Kimilerinin demokrasi dışı düşünce ya da girişimlerini 'Atatürkçülük' adı altında, 'Atatürkçülük' bayrağının gerisinde seslendirmelerini, her şeyden önce sevgili önderimiz Atatürk'ün düşüncelerine yapılan büyük bir hakaret olarak niteliyoruz'' dedi.

Partisinin Kocaeli İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Karayalçın, bir süredir 'Ergenekon' tartışmaları nedeniyle sol düşüncede, sol kesimde ciddi bir akıl karışıklığına ilişkin iddialar ortaya atıldığını, özellikle Ergenekon davası nedeniyle bu akıl karışıklığının yaygınlaştığının ileri sürüldüğünü söyledi.

SHP'nin sol düşünceye ilişkin, Ergenekon davasıyla ilişkili olarak yaklaşımları, anlayışı ve düşüncelerinin son derece açık ve net olduğunu ifade eden Karayalçın, ''Ben herkese Allah'tan zihin açıklığı vermesini diliyorum. En azından kendisini 'solcu' olarak görenlere, SHP'lilerinki kadar zihin açıklığı vermesini dilediğimi ifade ediyorum'' dedi.

Karayalçın, SHP'nin solu, sol düşünceyi üretim güçlerinin geliştirilmesi, üretim ilişkilerinin toplumdan, halktan yana geliştirilmesi olarak anladığını belirterek, özgürlük ve demokrasinin de en az üretim güçlerinin geliştirilmesi, üretim ilişkilerinin halktan yana değiştirilmesi kadar önem taşıdığını kaydetti.

SHP lideri Murat Karayalçın, şunları söyledi:

''Özgürlükten, demokrasiden yana olmayan bir sol düşünceyi asla kabul etmiyoruz. Kimilerinin demokrasi dışı düşünce ya da girişimlerini 'Atatürkçülük' adı altında ya da 'Atatürkçülük' bayrağının gerisinde seslendirmelerini, her şeyden önce sevgili önderimiz Atatürk'ün düşüncelerine yapılan büyük bir hakaret olarak niteliyoruz.

Yarın Zafer Bayramı'mızı kutlayacağız. 5 Ağustos 1920 tarihinde TBMM'de Baş Komutanlık Yasası görüşüldü. Bu yasanın TBMM'de kabul edilmesinin hemen ardından Baş Komutanlık seçimi yapılmış, milletvekilleri Mustafa Kemal'i Baş Komutan olarak Meclise önermişti. Dünyada seçimle gelen tek baş komutan herhalde Mustafa Kemal'dir. Baş komutanlığa seçimle gelen, Kurtuluş Savaşı'nı bile TBMM'nin milletvekilleriyle yürüten birinin arkasına sığınarak darbeci girişimler sergilemek ve seslendirmek kabul edilemez.''

''DAVA GÖRÜLÜRKEN TARAF OLMAYIZ''

Ergenekon davasında yargılanan dostları, değer verdiği büyükleri bulunduğunu anımsatan Karayalçın, onların aklanmalarını yürekten dilediklerini, ancak yargıya güvendiklerini, yargıçlara inandıklarını ve davanın sonucunu beklediklerini bildirdi.

Murat Karayalçın, şöyle devam etti:

''Dava görülürken ne bir tarafın avukatı oluruz ne de kendimizi devletin savcısı olarak görürüz. Ergenekon davası sonuçlanmalıdır ve sonucu herkes kabul etmelidir, içine sindirmelidir. Solculuklarını Ergenekon davası üzerinden tartışmaya açan tüm değerli arkadaşlarımıza bir çağrıda bulunuyorum: Türkiye seçime gidiyor. Kendisini solcu olarak görenler bu seçimler için düşüncelerini somutlaştırıp, önerilerini açık bir biçimde ortaya koyarak yurttaşlarımızın takdirine, beğenisine sunmalıdır. Ey soldaki partiler ne düşünüyorsunuz? Falancayı, filancayı aday göstermenin dışında, bunun için yaptığını kulislerden ayrı olarak yurttaşlarımıza hangi programı sunacaksınız, neyi önereceksiniz? Sol düşünce burada ısınmalı, bu platformda değerlendirilmelidir. Biz başımız dik biçimde sol bir programı (Yerel Yaşam Programı) hazırlamış olmanın verdiği kıvanç içindeyiz.''

Türkiye'de yerel yönetim seçimleriyle ilgili yanlışlık yaşandığını öne süren Karayalçın, yerel yönetimler denilince yalnızca belediyelerin akıllara geldiğini, İl Özel İdareleri ile muhtarlıkların birer yerel yönetim birimi olarak görülmediğini, belediyeler gündeme geldiğinde de kentleşmeyle ilgili kurumların tartışılması yerine, kimin aday olacağı eğiliminin öne çıktığını söyledi.

''SOL DÜŞÜNCE KENDİSİNİ BU SEÇİMLERDE SOMUTLAŞTIRMALI''

''Yerel yönetim seçimleri hem program işidir hem de adayların belirlenmesi işidir'' diyen Karayalçın, şöyle devam etti:

''Programımızı halkımızın beğenisine sunuyoruz. Ayrıca aday belirleme çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sol düşünce kendisini bu seçimlerde somutlaştırmalı. Halkımız kent rantlarından, kıtlık rantlarından yakınmaktadır. 'Kıtlık rantları nasıl önlenecektir? Kent rantları nasıl toplumsallaştırılacaktır? Gıda paketlerine adeta tutsak, bağımlı hale getirilmiş yoksul insanlarımızın, kent yoksularının beslenme ihtiyaçları nasıl karşılanacaktır?' gibi çok sayıda soru var. SHP olarak çalıştık ve bu soruları programımızda yanıtladık.

Fiziki olarak çarpıcı bir örneğini ortaya koyuyoruz. Artık Türkiye kentlerinin klasik, parsel parsel büyütülmesi sürecine son verilmelidir. Türkiye kentlerinde kentsel büyüme, kentsel gereksinimlerin karşılanması yan yana küçük küçük parseller itibariyle olmayacaktır, olmamalıdır. Türkiye kentsel gereksinimlerini karşılayamıyor. Parsel düzenine son verilmeli, büyük yapı adalarında kentsel gereksinimler karşılanmalıdır. Kentsel yenileme projelerine özel önem veriyoruz.''

Murat Karayalçın, önem verdikleri bir başka sosyal taahhütlerinin de 'Hemşehrilik Geliri' çizgisinin belirlenmesi olduğunu, buna göre gereksinim içinde olan her aileye doğrudan ya da dolaylı olarak ayda en az 600 YTL'lik gelir sağlayacaklarını ileri sürdü.

Daha sonra Kocaeli Valisi Gökhan Sözer'i makamında ziyaret eden Karayalçın, Vali Sözer'e hazırladıkları 'Yerel Yaşam Programı' kitapçığından hediye etti.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara