Dolar

34,9493

Euro

36,6369

Altın

3.003,29

Bist

10.011,07

Sinama sanatçısı Günşiray için tören

Hayatını kaybeden sinema sanatçısı Orhan Günşiray için Beyoğlu'ndaki Atlas Sineması'nda tören düzenlendi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-30 13:40:00

Sinama sanatçısı Günşiray için tören



Törene, Günşiray'ın eşi Gülten Günşiray ile çocukları Mahir, Aslı, Gülüm ile torunu Hazar ve yakınlarının yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya ile Ediz Hun, Ekrem Bora ve Çolpan İlhan'ın da aralarında bulunduğu meslektaşları katıldı.

Naaşının sinema sahnesine konulmasının ardından Günşiray'ı anlatan kısa film gösterimi yapıldı.

Mahir Günşiray törende yaptığı konuşmada, babasının Türk sinemasına önemli katkılarda bulunduğunu belirterek, ''Olağanüstü bir dönem yaşadılar. Geri gelmesi imkansız'' dedi.

İçinde yaşanılan dünyada sevgi, dostluk gibi değerlerin kaybedildiğini ifade eden Günşiray, babasının sinema yaptığı dönemde sinema oyuncuları arasındaki dostluk ve sıcak ilişkinin günümüzde pek görülmediğini savundu.

Törende konuşan sinema sanatçısı Ediz Hun da duygularını şöyle dile getirdi:

''Orhan Günşiray hakikaten efsane bir jöndü. 1958-1959'larda çevirdiği Fosforlu Cevriye filminden çok etkilendim. Orhan Günşiray'lar, Ayhan Işık'lar artık yoklar, onlar gibisi bir daha gelmez. Onlar sayesinde sinema bugünkü mevcudiyetini sürdürüyor. Onlar güzel-hoş insanlardı. Tek üzüntüm, bir kaçınız buradasınız. Ama nerede sinemacılar, onunla birlikte büyüyen insanlar nerede? Burada böyle 40-50 kişi varız, daha çok toplanmalıydı. Orhan Günşiray bir kez daha gelmez. Günşiray'a rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.''

Yönetmen Safa Önal da Orhan Günşiray ile ilk kez ''Adalar Güzeli'' seçildiğinde karşılaştığını anlatarak, ''Yakından yüzüne bakmakta zorluk çekerdiniz. Gözleriniz kamaşırdı. Çok yakışıklıydı'' diye konuştu.

Önal, Günşiray'ın çok sevecen bir insan olduğunu ifade ederek, kimseyle dargınlık, küskünlük yaşamadığını söyledi.

Eski oyuncuların, yapımcıların, setçilerin, ışıkçıların, senaristlerin birer birer hayatını kaybettiğini anımsatan Safa Önal, ''Öbür tarafta daha da çoğalmaktayız. Orhan, ışıklar içinde yatacak. Orada nasıl olsa bir gün buluşacağız'' dedi.

Konuşmaların ardından Orhan Günşiray'ın cenazesi Teşvikiye Camisi'ne götürülmek üzere alkışlar eşliğinde salondan çıkarıldı.

''MANGAL GİBİ YÜREĞİ VARDI''

Mahir Günşiray, tören öncesi basın mensuplarına, babasının, son 1,5 yıldır rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğünü ve son 1 haftada kötüleştiğini söyledi.

Günşiray, duygularını şöyle anlattı:

''Bildiğiniz Orhan Günşiray'dı. Yapmak istediği projeleri vardı. Sanatçı kişiliği, oyunculuğu ve insan olarak benim için babadan önce her zaman bir sinema oyuncusu oldu. Halka mal olmuş bir oyuncuydu. Halkın sinema oyuncularını çok sevdiği bir dönemden gelen özel bir insandı. Çok insan severdi. Çok arkadaşı vardı. Herkes onun için dünyanın en iyi insanıydı. Mangal bir yüreği vardı, herkesi çok severdi. Sinema oyuncusu olarak da o dönemde seyirci ile sıcak ilişki kurabilmiş ender oyunculardan bir tanesidir.''

KATILIMIN AZ OLMASI SİNEMACILARI ÜZDÜ

Sinema sanatçısı Ediz Hun, tören öncesi gazetecilerin, ''Salon yeterince kalabalık değil'' sözlerine şu karşılığı verdi:

''Bu bizim suçumuz, demek ki sinemacılar yeterince duyuramadılar. Halk Orhan Günşiray'ı çok sevdi. Bütün sanatçılar için konuşuyorum. Halk bizi bağrına basıyor, ama biz sinemacılar vefasızız. Böyle olmaması lazım. Burasının dolması lazım. Yapımcılar nerede? Burada kimseyi göremiyorum. Biraz para kazanmayı arka plana itin de bu sanatçıları son yolculuklarında hep birlikte uğurlayalım. Çok yazık.''

Ekrem Bora da o dönemin devlerinin yavaş yavaş hayatını kaybettiğini ifade ederek, ''Çok yakın dostumu kaybettim. İnsana güç geliyor bu acı. Allah rahmet eylesin'' dedi.

Orhan Günşiray'ın herkes tarafından takdir edilen, neşeli bir insan olduğunu belirten Bora, şöyle konuştu:

''Son günlerinde yanında değildim eşi telefon açtı. 'Sizden bir ses gelirse kendine gelir' dedi. Ben de hemen telefon açtım. Bir hafta önceydi, konuştum, sesi gayet iyiydi. Güzel konuştu. 'Bodrum'dayım, gelir gelmez uğrarım' dedim, ama yetişemedim.''

Bora, törene katılımın az olduğunun hatırlatılması üzerine, ''Bu işin değerlendirmesi olmaz, bu bir arzu meselesi. Böyle bir arkadaşı kaybettik, buranın dolu olması lazım, ama ben yorumunu yapmayacağım. İnsanları zorla buraya getiremeyiz'' dedi.

Haber Ara