Rahmet ayına kavuşmanın heyecanını yaşayan Müslümanlar, gece yarısından sonra da sahura kalkacak. Hilalin görülmesini esas alan bazı ülkeler oruca Türkiye'den bir gün önce başlayacak. Vatandaşların tereddüde kapılmamasını isteyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Hazreti Peygamber'in uygulamasını esas alıp ru'yeti, yani hilalin görülmesini takip eden günü kameri aybaşı kabul eden Türkiye gibi ülkelerin 1 Eylül Pazartesi günü oruç tutacağını belirtti. İradeleri merhametle eğiten ve özgürleştiren oruç ibadeti süresince Kur'an-ı Kerim'in daha çok okunmasını isteyen Bardakoğlu, 'Ramazan, insanî ve ahlakî erdemlerin daha güçlü şekilde yaşanan hayata yansıdığı, sosyal yardımlaşmanın, sevgi ve nimet paylaşımının arttığı müstesna bir zaman dilimidir.' dedi.
Diyanet'in aldığı bazı tedbirler
Müftüsü ve vaizi bulunmayan il ve ilçelerde istihdam edilmek üzere 138 personel görevlendirildi.
İbadete açıldığı halde kadro tahsis edilmeyen veya görevli bulunmayan camilerde, emekli personele öncelik vermek şartıyla 'ehil kişiler' din hizmetlerini yürütecek.
Gurbetteki vatandaş ve soydaşlara din hizmeti sunmak üzere yurtdışında bulunan daimi görevlilere ilaveten 141 din görevlisi daha görevlendirildi.
Vaaz ve hutbelerde; dinimizle ilgili konular inancın sosyal, dindarlığın ibadet boyutu yanında, ahlak boyutu öne çıkarılarak birlik ve beraberliğimizi pekiştirici üslup kullanılacak.
Bayanların rahatlıkla ibadet edebilmeleri için camilerde namaz kılınan bölümler açılacak.
Çocukların camiye ve cemaate katılmaları teşvik edilecek.
Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanları, Ramazan ayı boyunca telefonla veya internet aracılığıyla kendilerine ulaştırılan bütün soruları, tatil günleri dahil olmak üzere cevaplayacak.
Diyanet, TRT başta olmak üzere, televizyon kanallarında yayınlanacak iftar ve sahur programlarının içeriğine katkıda bulunacak, canlı iftar ve paket sahur programları hazırlayacak ve isteyen televizyon kanallarına ücretsiz olarak verecek.
Oruç, sigarayı bırakmak için iyi bir fırsat olabilir
Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, Ramazan'da gün boyu nikotin almayan vücudun iftardan sonra da nikotin alma isteğinin azaldığını belirterek, Ramazan'ın sigara ve alkolü bırakmak için iyi bir fırsat olduğunu belirtti. Balcıoğlu, Müslümanları, kötü ve zararlı alışkanlıklardan uzaklaştıran ve arındıran Ramazan ayının, nikotinin ve alkolün esiri olup hem kendilerinin hem de yakınlarının hayatını tehlikeye atan kişilerin, sigara ve alkol bağımlılıklarını bırakmaları için iyi bir fırsat olduğunu ifade etti. Sigara ve alkol kullanımının, insan vücudunun savunma sistemini çökerterek sayısız hastalık ve ölümlere zemin hazırladığını anlatan Balcıoğlu, şunları kaydetti: 'Sigara, içerdiği 4 binden fazla zehirli kimyasal maddenin insan sağlığı üzerinde yaptığı öldürücü etkiler sebebiyle en önemli halk sağlığı sorunlarının başında yer almaktadır.' Balcıoğlu, Ramazan aylarında alkol kullanımının yarı yarıya düştüğünü, sigara kullanımının ise 10'da bir oranında azaldığını ifade etti. İstanbul, aa
Sağlık için, akşam yemeği aileyle yenilmeli
Tıbbî gelişmelere rağmen dünyanın her yerinde modern hayat tarzının getirmiş olduğu kronik hastalıklar artmaya devam ediyor. Ruh ve beden sağlığı açısından koruyucu hekimliğin önemine dikkat çeken Doç. Dr. İhsan Ömeroğlu, şehir hayatının unutturduğu birlikte yemek yeme alışkanlığının güçlü bir ağrı kesici etkisi olduğunu belirtiyor. ABD'de 4 bin 746 çocukla yapılan araştırma, birlikte yenilen yemeklerin sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı ile depresyon riskini düşürdüğünü, okul başarısını artırdığını ortaya koydu. Columbia Üniversitesi'nin 2004'teki araştırması ise aileyle birlikte haftada iki ya da daha az akşam yemek yiyen çocuklarda, beş ya da daha çok akşam yemek yiyenlere göre içki, sigara ya da madde kullanımının bir buçuk kat fazla olduğunu gösterdi. Dr. İhsan Ömeroğlu, kalori kısıtlaması, uyku düzeni, aile huzuru, maneviyat ve yaşlılığın tesirlerinin azaltılmasıyla daha sağlıklı toplumlar inşa edilebileceğinin altını çiziyor. İnsan vücudunun oksijen, su ve besinlerden sonra gelen en temel ihtiyacının sağlıklı iletişim olduğuna dikkat çeken Ömeroğlu, aile, akraba ve çevresiyle olumlu ilişkiler kuranların uzun yaşadığını hatırlatıyor.