Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Erdoğan ulusa seslendi

Başbakan Erdoğan bugün Ulusa Sesleniş konuşması yaptı. Önümüzdeki dönemde AB konusuna yoğunlaşacaklarını belirten Erdoğan iç ve dış politikaya yönelik önemli mesajlar verdi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-30 19:51:00

Başbakan Erdoğan ulusa seslendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki dönemde dikkatlerini yoğunlaştırmaları gereken en önemli konuların başında AB katılım süreci geldiğini söyledi. Erdoğan, yeni Ulusal Programı hazırlamak için çalışmalara başladıklarını, çalışmalara herkesin katılımı ve katkısına önem verdiklerini belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında iç ve dış politikaya yönelik önemli mesajlar verdi. Erdoğan, küresel risklere ve iç gelişmelerin olumsuz etkilerine rağmen ekonomik büyümenin devamını temin ettiğini belirterek, 'Güven ve istikrar ortamının güçlendirilmesi bu bakımdan büyük önem taşıyor' dedi.

TERÖRLE MÜCADELEYE DEVAM
Erdoğan, birlik ve beraberliğimize kast eden bölücü terörle mücadelenin öncelikli konulardan birisi olduğuna işaret ederek, 'Siyasi, asker, ekonomik, sosyo-kültürel ve psikolojik her alanda uygulamaya geçirdiğimiz tedbirler terör örgütüne içeride ve dışarıda yalnızlaştırma, etkisiz kılmaya devam edeceğiz' diye konuştu.

AB'YE YOĞUNLAŞILACAK
Erdoğan, önümüzdeki dönemde dikkatlerini yoğunlaştırmaları gereken en önemli konuların başında AB katılım sürecinin geldiğini ifade etti. Erdoğan, yeni Ulusal Programı hazırlamak için çalışmalara başladıklarını, çalışmalara herkesin katılımı ve katkısına önem verdiklerine işaret ederek, 'Dışişleri Bakanı arkadaşım, siyasi partileri ziyaret ederek katkılarını talep edecek. Sivil toplum örgütleriyle çalışmaya devam edeceğiz. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin kuruluş idealleri doğrultusunda Türkiye, stratejik bir tercih olan AB tam üyeliği yolunda ilerleyişini sürdürecektir' diye konuştu.

'KIBRIS'TA KALICI, KAPSAMLI VE ADİL ÇÖZÜM PRESPEKTİFİNİ KORUYORUZ'
Kıbrıs'ta kalıcı, kapsamlı ve adil bir çözüm perspektiflerini koruduklarını ifade eden Erdoğan, 'KKTC cumhurbaşkanı Sayın Talat'la 28 Ağustos'ta Ankara'da yaptığımız görüşmede son gelişmeleri ele aldık. Müzakerelerin yeniden başlamasını iyi bir başlangıç olarak değerlendiriyoruz. Anavatan ve garantör ülke olarak, ortaya koyduğumuz temel parametreler çerçevesinde KKTC'nin maruz kaldığı haksızlıkları sona erdirmek için bu süreci de hassasiyetle yürütüyoruz.'dedi.

GÜRCİSTAN'DAKİ ÇATIŞMA KÜRESEL DÜZEN İÇİN TEHDİT OLUŞTURUYOR
Erdoğan, bölgemizde yeni bir sıcak çatışmanın ortaya çıktığına dikkat çekerek, 'İlgili aktörlerin gidişatı zamanında fark ederek çatışmayı önleyememiş olmaları üzücüdür. 'diye konuştu. Bu tehlikeli tırmanışın sadece bölgemizde barış ve istikrarı değil aynı zamanda küresel düzen için de çok ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: 'En azından bundan sonra tarafların aklı selim ve basiretle diplomatik bir çözüm üretmeleri için Türkiye olarak sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Diyoruz ki, uluslararası ilişkilerde kimse kazancını başkasının kaybında aramamalıdır. Esasen hiç bir sıcak çatışmanın mutlak kazananı da yoktur. Derin bir tarihe sahip ihtilafları kışkırtacak şekilde Kafkaslarda barış ve istikrarın bozulması, küresel barış ve istikrar açısından da çok ağır sonuçlar doğuracaktır. Tüm tarafları, az ya da çok herkesin kaybedeceği, herkesin bedel ödeyeceği çatışmacı bir güç yarışından kaçınmaya, bunun yerine, herkesin kazançlı çıkacağı, işbirliğine dayalı bir rekabete davet ediyoruz. Kafkas istikrar ve işbirliği platformu önerimiz bu çabamızın bir ürünüdür. Rusya ile Gürcistan arasındaki çatışmanın çok sayıda masum sivilin ölümüne neden olması bizim için büyük bir üzüntü kaynağı olmuştur. Yine bu çatışmaların, bölgede istikrarı bozacak tehlikeli gelişmelere zemin hazırlamasından dolayı da ayrıca endişe duyuyoruz. Bölgede kalıcı ateşkesin sağlanması, barış ve istikrarın Kafkaslara bir an önce geri dönmesi için ülke olarak üstümüze düşeni yapmaya devam edeceğiz.'

KAFKAS İSTİKRAR VE İŞBİRLİĞİ PLATFORMU ÖNERİMİZE OLUMLU YAKLAŞILDI
Erdoğan, çatışmanın sıcak günlerinde hem Rusya Federasyonu, hem de Gürcistan'a giderek sağduyu ve itidal telkin ettiklerini hatırlatarak, 'Moskova'da Başkan Medvedev ve Başbakan Putin ile, Tiflis'te de Cumhurbaşkanı Saakaşvili ile yaptığımız görüşmelerde, bir an önce ateşkesin sağlanması ve diplomatik müzakerelerin başlatılması yönündeki beklentimizi ilettik. Bu zorlukların aşılması, bölgeye barış ve istikrarın kalıcı olarak yerleşmesi için bölge ülkeleri arasındaki diyalogun çok sağlam bir zeminde süreklilik kazanması gerekiyor. Bu çerçevede, Rusya ve Gürcistan ziyaretlerimde Sayın Medvedev, Sayın Putin ve Sayın Saakaşvili'ye Kafkas İstikrar ve İşbirliği Platformu'nu birlikte oluşturmayı tekif ettim. Bu önerimizin başta Rusya Federasyonu ve Gürcistan olmak üzere diğer bölge ülkeleri tarafından da paylaşılacağına inanıyoruz. Nitekim girişimimiz çerçevesinde, 20 Ağustos'ta Azerbaycan'a da bir ziyaret gerçekleştirdik. Kafkas İstikrar ve İşbirliği Patformu önerimizi Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'le de değerlendirme imkânı bulduk. Sayın Aliyev'in de önerimize olumlu yaklaştığını görmekten memnuniyet duyduk.

Bu bölgede barışın ve istikrarın kalıcı biçimde tesisi dünya barışı için de son derece değerli bir kazanım olacaktır, bu bilinçle çabalarımızı sürdüreceğiz ve şu anda gerek Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı gerekse Dışişleri Bakanımız Gürcistan Dışişleri Bakanı bu ara biraraya geliyorlar ve görüşmeleri şimdiden hassasiyetle başlatmak suretiyle devam ettirecekler. 'şeklinde konuştu.

GÜRCİSTAN'IN BAĞIMSIZLIĞINA, EĞEMENLİĞİNE VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE ÖNEM ATFEDİYORUZ
Türkiye'nin, Gürcistan'ın uluslararası hukuk çerçevesinde bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem atfettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, 'Beklentimiz başta Güney Osetya olmak üzere bölgedeki sıcak çatışma noktalarının ivedilikle huzura kavuşması ve taraflar arasında diplomatik diyalog kanallarının bir an önce açılmasıdır. Bu süreçte deniz yoluyla boğazlar üzerinden Gürcistan'a insani yardım sevkiyatının da, Karadeniz'de yeni gerilimlere yol açmadan tamamlanmasını bekliyoruz. Bu aşamaya kadar olduğu gibi bundan sonra da Montrö anlaşmasının getirdiği sınırlamalara harfiyen riayet edilmesi büyük önem taşıyor. Montrö'ye göre sahildar olmayan ülkelerin bulunduracağı gemilerin toplam 45 bin tonu geçmemesi gerekmektedir. Şimdiye kadar Karadeniz'deki gemilerin toplam tonajı bunun çok çok altında, 28 bin 400 ton civarındadır. Anlaşmanın her hangi bir şekilde ihlal edilmemesini hassasiyetle takip ediyoruz.' dedi.

Erdoğan, ağustos ayı içinde çeşitli ülkelerden önemli liderleri, devlet adamlarını da Türkiye'de misafir edildiğini belirterek, 'Bu misafirlerimizden biri, davetimize icabet eden Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Beşar Esad oldu. Kendisiyle yaptığımız görüşmelerde bölgesel meselelerden iki ülke arasındaki ilişkilere kadar pek çok konuda fikir alışverişinde bulunduk. Bunlar arasında başta Irak'ta istikrarın sağlanması, Suriye-İsrail barış görüşmeleri ve Suriye-Lübnan ilişkilerinin normalleşmesi gibi konular yer almıştır. Türkiye ile Suriye arasındaki yakın diyalogun sadece iki ülke ilişkileri için değil, bölge barışı ve istikrarı için de çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bölgedeki ülkelerin birbirini daha iyi anlaması yaşadığımız coğrafyadaki sıkıntıların ortadan kaldırılmasına çok önemli katkılar sağlayacaktır.' diye konuştu.

Irak yönetimiyle de yakın temaslarımızı sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, Ağustos ayı başında Türkiye'de bulunan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ile de bir görüşme yaptıklarını belirtti. Erdoğan, Haşimi ile başta Kerkük'te yaşanan son olaylar olmak üzere birçok konuda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti.

AHMEDİNEJAD'LA BAŞARILI BİR GÖRÜŞME YAPTIK
Erdoğan, Ağustos ayı içinde ülkemizi ziyaret eden İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile yaptığı görüşmelerin de çok yararlı olduğuna işaret ederek, 'İran ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin bu yılsonu itibariyle 10 milyar Dolar seviyesine ulaşacağını tahmin ediyoruz. 2011 hedefimiz iki ülke arasındaki ticaret hacmini 20 milyar Dolar seviyesine yükseltmektir. Sayın Ahmedinejad ile yaptığımız görüşmelerde bölgesel meselelerin yanında iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik konularda da önemli açılımlar sağladık. İki ülke arasında yatırımları karşılıklı olarak arttırmak ve ekonomik işbirliği imkânlarını geliştirmek noktalarında mutabakata vardık.' dedi.

Ağustos ayında yürüttükleri diplomatik temaslar bunlarla da sınırlı kalmadığını kaydeden Erdoğan, Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa El Halife ile Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Basescu'nun Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirtti.

TÜRKİYE-AFRİKA İŞBİRLİĞİ ZİRVESİ
Erdoğan, 18-22 Ağustos tarihlerinde ise İstanbul'da, çok önemli bir zirveye;, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi'ne ev sahipliği yaptığımızı söyledi. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: 'Türkiye tarihi bağlara sahip olduğu Afrika kıtasıyla ilişkilerinde bugüne kadar olması gereken etkinliği sağlayamamıştı. Bu gerçekten hareketle hükümet olarak 2005 yılını 'Afrika Yılı' ilan ettik, yeni bir dönem başlattık. Başta eğitim, sağlık ve kültür olmak üzere hemen her alanda Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi ve işbirliğimizi yeniden ele aldık, önemli atılımlar gerçekleştirdik. Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle toplam ticaret hacmi 2003 yılında 5 milyar Dolar seviyesinde iken, bu çalışmalar neticesinde 12 milyar Dolar seviyesine ulaştı. Yeni hedefimiz 30 milyar Dolar... İstanbul'da toplanan Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi işte bütün bu gelişmeleri taçlandıran çok geniş katılımlı bir buluşma oldu. Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle sadece ekonomik değil, siyasi konularda da önemli yakınlaşma imkânları bulduğu bir zirve oldu. Bir aya sığan bütün bu temaslar, Türkiye'nin önemli bir bölgesel ve küresel aktör olarak ağırlığını her geçen gün arttırdığını gösteren güzel işaretler... İnşallah Türkiye, bu sonbaharda yapılacak seçimler neticesinde BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğiyle hem bütün bu çabalarını taçlandıracak, hem de dünyamızda barış ve istikrara daha fazla katkı yapma imkânına kavuşacaktır. Aynı anlayışla yolumuza devam ederek ülkemizin uluslar arası etkinliğini arttırmaya, dünya barışına katkı sağlamaya bundan sonra da kararlılıkla devam edeceğiz.

Cihan

Haber Ara