Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, teravih namazlarında kadınların, gençlerin ve çocukların camileri doldurmasını istediklerini belirterek, 'Çocuklar camide koşuştursun, kimse 'namazımızı bozarlar mı' diye düşünmesin' dedi.
Bardakoğlu, orucun kişilik, sabır ve irade eğitimi olduğunu belirterek, 'Oruç bir aç kalış değildir. Allah'ın nimetlerinin bir kısmından bir süre geri durarak, hem nimetin kadir kıymetini öğrenmeyi hem de bu nimete ulaşamayan aç, yoksul ve ihtiyaç sahiplerini düşünmeyi öğretir' diye konuştu.
Hazreti Muhammed'in 'Bir kişi akşama kadar oruç tutar da kötülüklerden uzak durmazsa, gözünü haramdan, dilini yalandan, kulağını kötü sözden, elini yanlış işlerden çekmezse geriye sadece açlık kalır' hadisini hatırlatan Bardakoğlu, ramazanın sadece oruç ayı olmadığını, aynı zamanda insanlara yapıp ettiklerini gözden geçirme ve yenilenme fırsatı verdiğini söyledi.
Bardakoğlu, iftar ve sahur sofralarının tüm ailenin bir araya gelmesini, dostlar ve arkadaşlarla buluşulmasını sağladığını belirterek, fitre ve zekatın da bu ayda verildiğini, dolayısıyla sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın arttığını dile getirdi.
'Kadınlar teravih namazına iştirakte rahat değil'
Ramazan ayı boyunca kadınlara yönelik dini aydınlatma faaliyetini arttırdıklarını anlatan Bardakoğlu, vaize sıkıntı olan yerlere imkanlar dahilinde personel gönderdiklerini bildirdi.
Kadınlarla çocukların özellikle teravih namazlarına katılımının arttırılması yönünde çabaları olduğunu belirten Bardakoğlu, şunları kaydetti:
'Teravih namazlarında çocukların, kadınların, gençlerin camide olmasını istiyoruz. Çocuklar koşuştursunlar, kimse onlardan rahatsız olmasın; 'namazımızını bozuyorlar' diye düşünmesin istiyoruz. Kadınların teravih namazlarında iştiraklerinde yeteri kadar rahat olmadıklarını biliyorum. Kadınlara, camilerin yukarı katlarında yer ayrılıyor. Doğrusu oraya iniş çıkışlar da çok rahat değil. Ama biz oraların rahat, temiz, aydınlık olması, erkekler tarafından doldurulmaması konusunda uyarılar yapıyoruz.'
Bardakoğlu, cemaat kalabalık olduğu zamanda erkeklerin cami avlusuna saf tutarak cami içini kadınlara bırakmasını, eğer yine de cami içine sığılmıyorsa kadınların erkeklere avluda eşit şekilde yer almalarını arzu ettiklerini söyledi.
Lüks otellerdeki iftarlar
Aşırı lüks ve israfın herkes için, her dönemde günah olduğunu ve buna karşı toplumsal bilincin arttırılması gerektiğini anlatan Bardakoğlu, bunun sadece ramazana özel bir durum olmadığını dile getirdi.
'Lüks otelde iftar daveti vermek günah demenin doğru olmayacağını' anlatan Bardakoğlu, 'İnsanların konuklarına, davetlerine göre uygun mekanlar seçmeleri en tabii haklarıdır. Bütün iftarların yerde hasır sererek yapılmasını tavsiye edemeyiz. Bir yanlışı eleştirirken, bir başka yanlışı yapmamak lazım. Önemli olan lüks ve israfa karşı toplumsal bilincimizin artmasıdır. İftar sofraları bunun sadece çok cüzi bir kısmını oluşturuyor. Bence iftarlar abartılacak derecede lüks ve israf sofraları olmuyor. Türkiye'de yaz kış açık büfeyle yemek yenilen otellerdeki bu tüketimin belki de binde 1'e iftar sofralarıdır. Peki 999 ne olacak'dedi.