Türkiye bu yaz âdeta müziğin kalbinin attığı bir mekân oldu. Birbiri ardına gelen dünyaca ünlü müzik grupları, Türk müzikseverler için bulunmaz bir fırsat niteliğindeydi. 15. İstanbul Caz Festivali'yle başlayan yıldız yağmuru, Metallica ve Lenny Kravitz'le devam etti. Araya 'az konuşan, az kalan' Björk'ün sönük konseri girse de, İstanbul'un müzik keyfine diyecek yoktu. Benzeri bir daha zor yaşanabilecek bu doyumsuz müzik ziyafetlerine, Scorpions da dâhil oldu. Unilife'in organizasyonuyla 15 yıl aradan sonra tekrar Türkiye'ye gelen Alman rock grubu, dün akşam Parkorman'daydı.
Yaklaşık 8 bin kişinin izlediği konsere 'Now' adlı şarkı ile başlayan grup, İstanbul ve Türkiye'yi selamladı. Hemen peşinden 'Coming Home' adlı şarkıyı serslendirdi. Hareketli şarkılarla konsere başlayan grup, konserine unutulmayan şarkıları 'Still Loving You', 'Holiday' gibi duygusal parçalarla devam etti. İlk soluklanmalarından sonra seyirciye Türkçe olarak 'İyi akşamlar İstanbul, nasılsınız?' diyen grup, 'Send Me an Angel' şarkısına geçti. Konserde seyirci de Scorpions da on beş yıl önceki performansını aratmadı. Yaş ortalaması 55 olan grup üyeleri sahnedeki dinamizmi ile izleyicilerini coşturdu. Basın toplantısına katılmayan James Kottak, Grubun sahne arkasına gitmesinden sonra perküsyon şovuyla izleyicileri büyüledi. Grup üyeleri önceki akşam da basın toplantısında İstanbul'u çok beğendiklerini söylemişlerdi. Ayrıca Klaus Meine, Humanity'nin olgunluk dönemlerine ait bir çalışma olmakla birlikte, geleneksel bir Scorpions albümü olduğunu ve bu albümle dünyadaki olaylara tepki verdiklerini belirtmişti. Dünyayla beraber müziğin de değiştiğini fark ettiklerini söyleyen Meine, 'Çünkü, gençler yenilik peşinde koşuyor, artık Rolling Stones yok. Biz de aynı şeyi yapmaktan, kendimizi tekrar etmekten kaçınıyoruz.' diyordu. Hakikaten de grup, söylediklerini konser alanında izleyicilerine bir kez daha gösterdi. Grup, 1999'daki 'Eye II Eye' albümleriyle sınırlarını zorlamıştı. 2000'deki Moment of Glory albümünde de, kuruluşundan tam 32 yıl sonra, senfonik rock çalışması yapmış ve albümün düzenlemesini Berlin Flarmoni Orkestrası'na bırakacak kadar cesur davranmıştı.
Ali Koca/ Zaman