Haber Merkezi / TIMETURK
Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi bugün İstanbul?da başlarken, zirveye katılan Türk işadamları Afrika ülkelerine yapacakları yatırımlar için yetkililerden güvence istedi. Bu işadamlarından biri de Tunus?ta fabrikasına devlet tarafından hukuksuz bir şekilde el konulan Türk işadamı Erol Yeğin.
Erol Yeğin?in Tunus?ta 420 görevlive ileri teknoloji makine parkıyla dünya standartlarında konfeksiyon üretimi yapan fabrikasına 15 Şubat 2000 tarihinde çeşitli bahaneler ileri sürülerek el konuldu. Yeğin, 8 yıldır fabrikasını geri almak için sürdürdüğü hukuk mücadelesinden de bir sonuç alamadı.
8 YILDIR SÜREN HUKUK MÜCADELESİ
Askeri malzeme üretimiyle adını duyuran Yeğin Grup?a bağlıSfax Spacial Konfektion S.A. Fabrikası?nın Genel Koordinatörü olan Erol Yeğin, fabrikasının kapanmasını şöyle anlattı;
'Tunus?un Sifax şehrinde şehrinde yerel rekabetçi bir grubun organizasyonu ve yönlendirmesiyle sendikalı bir grup işçi önce kanunsuz grevler yaptı. Devamında ihracat ve ihracatı bloke etti. Çalışmak isteyen iyi niyetli işçiler engellendi ve sonunda fabrika kapatıldı.Yerel çıkarları olan sendika fabrikayı cebren işgal etti. Sonrasında SSK primlerinin ödenmemesi bahane edilerek fabrikasına el konuldu.'
İleriki yıllarda mahkeme sürecinden de bir sonuç alamayan Yeğin?in Türkiye ve Tunus?taki tüm girişimleri sonuçsuz kaldı.
İŞADAMLARI GÜVENCE İSTİYOR
Yeğin İstanbul?da yapılan Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi?nde bu konuya dikkat çekerek, Afrika ülkelerinde yatırım yapacak Türk işadamlarına ülke yetkililerinin güvence vermesini istedi. Yeğin, 8 yıldır devam eden mağduriyetinin de giderilmesi için devletten yardım talep etti. Toplantıda söz alan bazı Türk konuşmacılar da, aynı konudan şikayet ederek, devletten güvence istediler.
BABACAN: AFRİKA?NIN SESİ OLACAĞIZ
Öte yandan, Dışişleri Bakanı Babacan toplantıda yaptığı konuşmada Afrikalılara seslendi. Türkiye'nin ekim ayında yapılacak seçimlerde 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği'ne aday olduğunu belirten Bakan Babacan, 'Seçilmemiz halinde konseydeki Afrika ülkelerine ilaveten Afrika'nın sesi olmak için elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsiniz.' dedi.
2008 Ocak ayında Afrika Birliği'nin stratejik ortaklarından birisi ilan edilen Türkiye'nin bu ortaklığı her alanda güçlendirmeye kararlı olduğunu ifade eden Babacan, Türk sivil toplum kuruluşlarının Afrika'daki başarılı eğitim çalışmalarının Türkiye ile Afrika ülkeleri halkları arasında dostluk köprüsü oluşturduğunu kaydetti.
Ali Babacan, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi kapsamında düzenlenen Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, zirvenin ilk gününde toplantının sonunda ortaya konulacak belgeler üzerinde mütabakata varıldığını belirtti.
Babacan, konuk dışişleri bakanlarıyla yüksek düzeyli memurların yaptıkları toplantılarda hazırladıkları İstanbul Deklerasyonu ve Türkiye-Afrika Ortaklığı Çerçeve Belgesi'ni onaylayarak yarınki Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı'na sunacakların aktardı.
Zirvenin Türkiye- Afrika ilişkilerinde yeni bir dönem başlatacağını ifade eden Babacan, öteden beri çok kuvvetli bir dış politika yürüten Türkiye'nin, 1998 yılında Afrika'ya Açılım Eylem Planı'nı belirlediğini ve son 10 yıldır Afrika Kıtası ile ilişkilerini bu plan çerçevesinde yürüttüğünü ifade etti.
Bakan Babacan, Afrika ülkeleriyle Türkiye'nin ekonomik ilişkilerinde son dönemde önemli gelişmeler yaşandığını ifade ederek, gelinen noktada Türkiye-Afrika ticaret hacminin bu yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 2 kat arttığını söyledi.
Ali Babacan, Türk inşaat firmalarının Afrika'da üstlendiği proje tutarının da 6 milyar dolara yaklaştığını belirtti.
Türkiye'nin Afrika Kalkınma Bankası ve Afrika Kalkınma Fonu'nun üyesi olduğuna işaret eden Babacan, bu girişimlerin Afrika ülkelerinde iş yapan Türk firmaların sayısını da arttıracağına işaret etti.
Şuanda Türkiye'nin Afrika bölgesinde 12 büyükelçiliği olduğunu aktaran Babacan, buna 15 yeni büyükelçilik daha ekleneceğini söyledi.
İstikrar ve güvenliğin kalkınmanın temeli olduğunu belirten Babacan, 'Biz bu bilinçle barış ve güvenlik alanlarında Birleşmiş Milletler(BM) misyonlarına önemli katkıda bulunuyoruz. Şuanda Türkiye, Afrika'da bulunan 8 BM misyonunun 6'sına finansman ve personel desteği veriyor. Ayrıca Afrika'da son yıllarda meydana gelen olumlu gelişmelerin memnuniyetle izliyoruz. Bu çabalarınız da da sizlere destek vermeye devam edeceğiz' diye konuştu.
2008 Ocak ayında Türkiye Afrika Birliği'nin stratejik ortaklarından birisi ilan edildiğini hatırlatan Ali Babacan, şöyle konuştu: 'Biz bu ortaklığı her alanda güçlendirmeye kararlıyız. Bazı sivil toplum kuruluşları da Afrika'da eğitim alanında gerçekleştirdikleri başarılı çalışmalarla Türkiye ile Afrika ülkeleri halkları arasında dostluk köprüsü oluşturmakta ve çok sayıda fahri temsilcilk yetiştirmektedir.'
Türkiye'nin BM'nin kurucu üyelerinden olmasına rağmen son yarım yüzyıldır güvenlik konseyinde yer almadığını, önümüzdeki ekim ayında yapılacak seçimlerde 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği'ne aday olduğunu hatırlatan Babacan, dünyanın değişik bölgelerinde sorunların çözümüne katkıda bulunan Türkiye'nin Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmesinin önemine dikkat çekti.
Babacan, bu bağlamda Türkiye'nin adaylığının Afrika ülkelerinin birçoğu tarafından destekleniyor olmasından mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Babacan, şöyle devam etti: 'Seçilmemiz halinde BM Güvenlik Konseyi üyeliğimizin Afrika'ya yönelik konularda bize yüklediği sorumluluğun da bilincinde olarak konseydeki Afrika ülkelerine ilaveten Afrika'nın sesi olmak için elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsiniz.' şeklinde konuştu.