Ülkemi temsil etme hakkım niçin engellenemez!
Yerlisi, ecnebisi farketmiyor; saha kenarından 'çık dışarıya, gir kulübeye' mesajı alan futbolcu hemen o ifadeyi takınıveriyor. Nasıl bir ifade bu; şöyle: Önce, duruma inanamayan, 'bir yanlışlık olmasın; ben mi; aman ya Rabbi bu bir şaka olmalı!' diyen ve gülmekle isyan etmek arasında salınan bir hayal kırıklığı bakışı, sonra 'yanlış yaptın hoca, yanlış' demeye gelen o mânâlı kafa sallamaları...
Ardından o mâlum klişe.
Naklen yayın varsa bilmektedir ki yayın yönetmeni sahadan çıkan oyuncuyu yakın detayla ekrana getirecektir; mesajını vermek için en uygun an! Bir mucize oluyor ve futbolcu, oyunun heyecanı içinde farkına bile varmadığı o eski, müzmin, kahrolası sakatlığını hatırlayarak aniden sekmeye başlıyor. Yüzünde derin bir ızdırabın buruşuk jestleri... 'Ah, sakatlanmasaydım siz beni görecektiniz, topa sıçradığımda havada iki dakika bekleyecek, topa dripling yaparken bir adımda on metre kat'edecektim ama bakın işte, sakatım!'
Bu ilginç yazının devamı için tıklayın!